İlk teravih namazını cemaatle kim kıldırdı? İlk teravih namazı nerede kılınmıştır, ilk teravih namazını kim kıldırmıştır?
İlk teravih namazı, Ramazan ayının ilk gecesinde kılınan özel bir namazdır. Bu namaz, genellikle camilerde topluca kılınır ve camilerdeki cemaatler tarafından büyük bir coşkuyla karşılanır. İlk teravih namazı, Ramazan ayının başlamasıyla birlikte kılınan ilk namazdır ve Ramazan boyunca her gece teravih namazları kılınır. Teravih namazları, gece yarısından sonra kılınan ve farz namazların dışında kalan nafile namazlardır. Bu namazlar, camilerde topluca kılınarak, Kur'an-ı Kerim okunur ve dua edilir. Teravih namazları, Ramazan ayının manevi atmosferine uygun olarak, Müslümanlar için önemli bir ibadet ve kulluk görevidir. Peki, İlk teravih namazını cemaatle kim kıldırdı? İlk teravih namazı nerede kılınmıştır, ilk teravih namazını kim kıldırmıştır?

İlk teravih namazını cemaatle kim kıldırdı? İlk teravih namazı nerede kılınmıştır, ilk teravih namazını kim kıldırmıştır? Sorularının yanıtı sorgulanmaya başlandı. Teravih namazları, Ramazan ayının özelliklerinden biri olarak kabul edilir. Bu namazlar, cemaatle kılınarak birlik ve beraberliği pekiştirir. Teravih namazları, her gece 20 rekât olarak kılınır ve genellikle yaklaşık 2 saat sürer. Bu süre boyunca cemaatle birlikte namaz kılan Müslümanlar, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve duâlarla manevi bir yolculuğa çıkarlar. Teravih namazları, Ramazan ayı boyunca devam eder ve Ramazan'ın sonuna yaklaştıkça birlikte kılınan bu özel ibadet, Müslümanların manevi dünyasını zenginleştirir ve güçlendirir.

İlk teravih namazını cemaatle kim kıldırdı, İlk teravih namazı nerede kılınmıştır?
Teravih namazlarının cemaatle kılınmasına, Hz. Ömer’in hilâfeti esnasında başlanmıştır. Günümüzde de cemaatle kılınmaktadır.

İlk Ramazan orucunun tutulduğu ayda Peygamber Efendimiz, geceleri teravih namazı kılmağa başlamıştır. Ashab da Peygamber Efendimize uyarak teravih namazını kılmıştır. Birinci günden sonra, sahabeler, teravih namazını diğer sahabelere de duyurmuştur. Peygamber Efendimiz ilk cemaatle kılınan teravih namazının ardından iki gün daha cemaate imam olarak teravih namazını kıldırdı. Üçüncü gece mescid dolup taştı. Hele dördüncü gece mescidin, cemaati almaz hale geldiği görüldü. Bunun üzerine Resûlullah (asm), teravih namazını kıldırmak için, cemaatin yanına çıkmadı.

Sabah namazını kıldırdıktan sonra, sahabelere dönerek şöyle buyurdu:
“Malûmunuz olsun ki; sizin, cemaatle teravih namazı kılmak hususunda yaptığınızı gördüm. Beni, sizin yanınıza çıkmaktan alıkoyan ancak, bu namazın size farz kılınacağı, sizin de onun edâsında acze düşeceğiniz, günâha gireceğiniz hakkındaki korkudur.”

Hz. Ömer devrine kadar, teravih namazı, evlerde ve mescitlerde cemaat yapmadan kılındı. Bir gün Halife Ömer, Ramazan ayında mescide geldiğinde, mü’minlerin kendi başlarına ve dağınık bir halde teravih namazı kıldıklarını gördü. Daha sonra teravihin cemaatle kılınmasını söyledi ve Hz. Übey bin Kâ’b’ı (r.a.) imam tayin etti.

Hz. Ömer, bundan sonra, başka bir günde mescide gelip, mü’minlerin cemaat halinde teravih namazını kıldıklarını görünce;
“Ne güzel âdet oldu!” dedi.
İşte o gün bugündür teravih namazı, Ramazan ayının alâmetlerinden (işaretlerinden) oldu. İslâm âleminin her köşesinde teravih namazı cemaatle kılındı. Ramazan ayında camiler tıklım tıklım dolup taştı.