İlhan İrem... Ardında büyük bir müzik mirası bıraktı! Ünlü isimlerden duygu dolu mesajlar yağdı
Türk müziğinin efsane isim İlhan İrem 67 yaşında hayatını kaybetti. İlhan İrem, yaklaşık 10 yıl önce Hürriyet'e verdiği röportajda hayatına dair ilgi çekici detaylar paylaşmıştı. 1980'de Doğu'da iki yıllık askerlik sonrası büyük değişim geçiren ünlü sanatçı, 90'lı yıllarda haksızlıklara tepki olarak içine kapandı ve yedi yıl inzivada yaşadı. Türk pop müziğinin usta isimlerinden İlhan İrem'in hayatını kaybetmesinin ardından sanatçı dostları hem üzüntülerini hem de İrem'i anlattı. Birçok ünlü isim sosyal medya hesaplarından başsağlığı mesajları yayınladı. Şarkıcı Yeliz, "Koca bir devir, bir defter sayfası kapandı. Ansiklopedinin yarısı gitti" dedi. Müzisyen Fuat Güner de "Genç öldü. Türkiye'ye verecekleri vardı. Güzel bir konser yapacağını bekliyordum" ifadelerini kullandı.

Eşiyle tanışmasını 'göksel bir buluşma' olarak nitelendiren İlhan İrem, ailesinden, çocukluğuna, Müzik dünyasına girişinden sesinin sakinleştirici etkisine kadar hayatından önemli kesitleri Hürriyet okurları için anlatmıştı.

İşte İlhan İrem'in anlatımından kendi hayatı...

DÜNYANIN EN MUTLU ÇOCUKLUĞU
Dünyanın en özgür, en mutlu çocukluk ve ilk gençliğini yaşadım. Daha ortaokul yıllarında ailemden ayrı bir çatı katında tek başına yaşıyordum. Asla okul kıyafetleri giymedim ve bu her dönemde sorun oldu. Okula gidip gitmemek, okul yerine sinemaya diskoya gitmek tamamen benim kararlarımla sürüyordu. Çocukluğumu iki cümle ile özetlersem; olağanüstü bir düş, sonsuz bir özgürlük.

AİLESİNİN MÜZİĞİNE ETKİSİ
Anneannemi çok severdim. Çok güzel sesi, masmavi gözleri vardı. Kucağına yatıp yıldızları seyrederdim. Kulağıma şarkılar söylerdi. Hiç bilmediğim şarkılar… Ona eşlik ederdim. “Sen farklısın, sen sanatçı olacaksın” derdi hep. Ailemin en büyük desteği hiçbir konuda engel ve yasak koymaması ve bütün çocukluğum gibi, müzik konusunda da beni tümüyle özgür bırakması oldu. Bugünkü İlhan’a bakınca, o zamanki sınırsız hürriyetin bilinçli ya da bilinçsiz verildiğinin bir anlamı kalmıyor. İyi ki öyle olmuş ve iyi ki bu yolculuğa çıkmışım. Zaten başka şansları da yok gibiydi. Asla söz dinlemezdim.

EŞİ HANSUYLA TANIŞMASI
Hansu İrem ile tanışmamız göksel buluşmadır. Daha küçücük bir kız çocuğu iken beni rüyasında görmüş. İngiltere’deki gibi, yola merdivenle inilen, iki katlı taş evlerin olduğu bir sokakta, kolum pelerinli bir kızın omzunda uzaklaşırken, dönüp arkaya ona bakmışım ve “Ben seni bulamam, sen beni bul” demişim. Yıllarla yüreğinde büyütmüş sevgisini. Sonra yaşadıkları şehir olan Ankara’da verdiğim bir konser… Sarı saçları beline kadar uzanan dünyalar güzeli bir kız, çıkışta elime bir kitap tutuşturdu ve kalabalığın arasında yok oldu gitti… İçinde ne isim, ne adres… Sadece bir cümle yazılıydı: “Sözcüklerin büyütülmesinin bazen sessizlik olduğunu ve neşenin büyütülmesinin bazen gözyaşları…”

Anlamsız bir dünyada, anlamsız insanlarla, anlamsız koşuları bırakıp, bambaşka bir yolculuğa çıkmaya karar verdim. Işık yürekli insanlar için birlikte cennetimizi kuracağım insanım Hansu İrem’di… Onunla başka boyutlardan tanışıyorduk! 1 Ekim 1991’de sadece ailelilerimizin bulunduğu bir törenle İda Dağları’nda evlendik.

UNKAPANI GÜNLERİ
Unkapanı benim için sadece bir giriş kapısı oldu. 17 yaşındaydım ve doğru insanlara rastladığım için şanslıydım. Bunun ötesindeki Unkapanı, birkaç istisna firma hariç, cehaletin kutsandığı, bütün tarafların birbirini sömürdüğü, sanatla hiç ilgisi olmayan bir bataklıktı.

NEDEN ÇOCUK İSTEMEDİ
Kısıtlı dünya zamanlarında daha yazılacak şarkılarım ve gidilecek yollarımız var. Bir noktaya bağlanmadan ve yaratımlarımdan farklı konularla zaman yitirmeden, düşüncelerimin ve hayatımın sürekli özgür olması gerekiyor. Hürriyetimizin kısıtlanmasını istemedik. Yeni bir canın sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmek için, nice ruhlarla buluşacak yüzlerce şarkıdan vazgeçmedim. Başka alemlerde yaşayıp yaratmanın keyfiyle dünyevi sorumluluklardan kaçtık diyebilirim.

SESİNİN TEDAVİ EDİCİ ETKİSİ
Müziğe başladığım yıllardan bu yana böyle bir bilgi akışı var. Doksanlı yıllarda Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden gelen bir davet üzerine gittiğimde ilginç deneyimler anlatılmıştı. Stres yüklemelerinde sesimin rahatlatıcı bir unsur olarak etki ettiği konusunda sürekli bilgiler alıyorum.

Dünyada ve ülkemizde müzikle tedavi ile ilgili yapılan araştırmalar ve bu konu ile ilgilenen insanlar var… Ancak benim, paylaşılan şarkılarım dışında konuya direkt olarak bir katkım olmadı ve sorulmadıkça konuyu ilgi alanımın içine almıyorum. Çünkü benim için bu konu, inanç gibi kainatla insan ruhu arasında bir aurasal iletişimdir. Algıdan algıya sonsuz nüanslarla değişebilen, genelleme yapılamayacak çok özel bir hissediştir.

7 YIL İNZİVA!
1980'de Doğu'da iki yıllık askerlik sonrası büyük değişim geçiren ünlü sanatçı, 90'lı yıllarda haksızlıklara tepki olarak içine kapandı ve yedi yıl inzivada yaşadı.

Türk pop müziğinin usta isimlerinden İlhan İrem'in hayatını kaybetmesinin ardından sanatçı dostları hem üzüntülerini hem de İrem'i anlattı.

NTV yayınında konuşan şarkıcı Yeliz, "Meslek hayatına başladığı günden itibaren çok yakındık. İlk akşam yemeğime onunla çıkmıştım. Çok yakın arkadaş, dosttuk. İlişkimiz bambaşkaydı. Kimseyle telefonda görüşmezdi, biz devamlı görüşürdük. Negatifliğini kimsenin duymasını istemezdi. Koca yürekli adam diyordum ona. Mustafa Kemal Atatürk sanatçısıydı. Ülkesinin aşığıydı. Anlatmakla kelimeler yetmez. Hayata bakış açısı, yüreğinin kocamanlığı, şarkılarının sınırsız anlattığı duyguları hangi birini söyleyeyim ki. Koca bir devir, defter sayfası kapandı. Ansiklopedinin yarısı gitti" dedi.

"YAS TUTULSUN İSTEMEZDİ"
Gözyaşları içinde "İrem'i tanımayan gençler, tanıyıp da sadece şarkılarını bilen insanlar bence İlhan'ın kitaplarını okusunlar" diyen Yeliz, "Onun tek derdi umut dolu aydınlık yarınlardı. Yarım saat önce duyduğumda acı çöktü yüreğime. O böyle ağlansın, yas tutulsun istemezdi" diye konuştu.

"TÜRKİYE'YE VERECEKLERİ VARDI"
Müzisyen Fuat Güner de "Duyduğum zaman inanamadım. Güzel şarkılar yaptı. Ona çok bağlı bir seyirci kitlesi vardı. Kendi yolundan şaşmadı. Olması gerekeni yaşamaya çalıştı, kimseye taviz vermedi. Ben şok oldum, inanamadım. 3-4 ay evvel yurtdışındaydı. 'Ne zaman döneceksin' dedim 'İnşallah döneceğim' dedi. Bence genç öldü. Türkiye'ye verecekleri vardı. Güzel bir konser yapacağını bekliyordum. Kendi yolunda giden bir arkadaşımızdı. O kadar güzel parçaları vardı ki. Bir bir düşünüp yazardı. O sözlerle insanları etkilemişti. Yorumu çok özeldi. 5 bin kişilik salon şarkılarını ezbere söylüyordu. Bu tip sanatçılara sahip çıkılması lazım. Kolay yetişmiyor. Mazhar, 'Ne zaman konser vereceksin' dediğinde 'Çok zor' demiş. Gençler şimdi İlhan İrem'i anlayacak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Öte yandan İrem'in sanatçı dostları üzüntülerini sosyal medya hesaplarından şu ifadelerle dile getirdi:

NİLGÜN BELGÜN:
İlhan İrem. Ah ah nasıl üzüldüm anlatamam İlhan İrem’i kaybetmemize. Allah rahmet eylesin .Cennet mekanı olsun. Gençlik günlerimin dostu… Geriye fotoğraflar, anılar kalıyor…

NÜKHET DURU:Canım arkadaşım, gençlik arkadaşım, gençliğim hatta… Üzüntümü anlatmaya yetmiyor kelimelerim… Çok sevdiği bir dostu kaybettiğinde, sonsuz bir yalnızlık hissi içinde buluyor insan kendini. Hemen anılara sığınmaya çalışıyorsun, ruhunu oradan sağaltmak istiyorsun ama olmuyor, telaşla geçen yıllar içinde ayrı düşülen hayatların pişmanlığı beliriyor içinde, ‘ah niye son 3-4 senede daha çok görüşmedik’, ‘en son mayısta mı konuşmuştuk’ filan, böyle şeyler geçerken zihninden sen korkunç ve çaresiz bir özlemle kalakalıyorsun. İlhan, canım, arkadaşım, seni çok seviyorum, huzurla uyu biz müziğinle sevinir, üzülür, duygulanır ve avunurken… Ölümsüzlük zaten bu değilse nedir?

NAZAN ÖNCEL:
Ah! Nasıl üzgünüm; bu sarsıcı acı haberle dağıldım. Parmağımı bir suya daldırsam da zamanı geri almak mümkün olabilse keşke. Işık ve sevgiyle İlhanım; yerin asla dolmayacak, şarkılarınla teselli bulmaya çalışacağız. Başımız sağ olsun.

HAMDİ ALKAN:
Çok çok üzgünüm İlhan İrem aramızdan ayrıldı. Hayatıma kattığın güzellikler için sonsuz teşekkürler İlhan İrem. Işıklar içinde uyu.

SELÇUK YÖNTEM:
Kutuplaşan ülkemizin, ortak seslerinden birisiydi. Kaybı, Türkçe müziğin de kaybı...Hoşça kal sevgili İlhan İrem.

FİLİZ AKIN
Haberlerde gördüm, genç sayılacak bir yaşta, 67 yaşındaki İlhan İrem’i kaybetmişiz .En sevdiğim şarkısıyla , sevgi ve müzikle anıyorum bir zamanların efsane şarkıcısını… “Nereden bileceksin ayrılığın acısını “ “Sen hiç sensiz kalmadın ki” Ne güzel sözlerdir şimdi onun yokluğundaki hüznü anlatan …Elveda İlhan Erem kimse ayrılığı bu kadar şiirsel kılmamıştı… (Hürriyet)