Hobi olarak başladı siparişlere yetişemiyor! Brezilya'dan getirdiği meyveyi Erzincan'da tespih yapıyor
Erzincanlı tespih işlemecisi Mehmet Aydın, Brezilya'da yetişen kuka ağacının meyvesini bin bir zahmet ve emekle işleyerek tespih ve takılara dönüştürüyor. Aydın, 10 yıl önce honi olarak el sanatlarına ilgi duyarak başladığını ve şimdi siparişlere yetişemediğini belirtti. İşte Brezilya'da yetişen bir ağaçtan başarı hikayesi yaratan Erzincanlı tespihçinin hikayesi...
Daha sonra tespih üreten ve siparişlere yetişemez hale gelen Aydın, tespih sanatı ve nakkaşlıkla tespih üretiminin sevgi ve sabır istediğini belirtti. Aydın'ın elinde bir tanesi bin bir zahmet ve emekle işlenen rengarenk tespihler, göz kamaştırıyor.
Brezilya'da yetişen kuka ağacının meyvesinden Erzincan'da yapılan tespihler yurt dışından da ilgi görüyor. Atölyesinde ürettiği tespihleri yurt dışına da gönderdiğini belirten Mehmet Aydın, özellikle Almanya, İngiltere, Fransa ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkler ile koleksiyonerlerden talepler geldiğini anlattı.
'KUKA, BREZİLYA'DA YETİŞEN BİR AĞACIN MEYVESİDİR'
Aydın, "Kuka, Brezilya'da yetişen bir ağacın meyvesidir. Bu meyve doğal bir üründür. Bu ağacı tercih etmemin sebebi de doğal ve antibakteriyel olmasıdır" dedi.
Kukanın yanı sıra kehribar, Oltu taşı, gümüş tespihler üreten ve 3 bin ila 10 bin lira fiyat aralığında tespihler ürettiğini kaydeden Aydın, "Osmanlı döneminden kalma çektikçe rengi değişen ve fiyatı 100 bin lirayı bulan tespihler de var.
Genelde koleksiyonerler bu tespihlerin alıcısı oluyor. Osmanlı döneminde hekimler de Kuka ağacını sıkça kullanırlarmış" ifadelerini kullandı.
KORONAVİRÜS DÖNEMİNDE POPÜLER OLMUŞTU
Mikrop ve bakterileri öldürebilen antibakteriyel özelliğine sahip olan ve Osmanlı döneminde hekimlerin el hijyeni sağlamak amacıyla kullandığı kuka tespihine koronavirüs döneminde yoğun ilgi oluşmuştu.
Kuka tespihinin ilgi görmesinin en büyük sebebi; mikrop ve bakterileri öldürebilen doğal antibiyotik kaynağı olarak biliniyor olması. Osmanlı döneminde de kuka tespihler, lokman hekimlerin vazgeçilmezi olarak rivayet ediliyor.