Hamilelikte hazımsızlık yaşıyorsanız, bu önerilere kulak verin! Kasılmaların önüne geçilirken, sindirim yavaşlar
Heyecan dolu bir süreç devam ediyor. Kimi ilk adımları atmış olmanın heyecanını yaşıyor, kimi de bu heyecanlı sürece adım atmayı sabırsızlıkla bekliyor. Bulantılar artık daha belirgin hale gelmiş ek olarak hazımsızlık da eklenmişse, günlük yaşam kalitesinde düşüş yaşanabiliyor. Uzman Diyetisyen Didem Yıldız Küçük endişelenmek yerine hamilelik döneminin tadını çıkarmak ve hazımsızlık sorunun üstesinden gelmek için önerilerde bulundu.

Duygu Yeşilgöz/gazetevatan.com
Hazımsızlığın progesteron hormonunun kasların çalışmasını yavaşlatmasından kaynaklandığını söyleyen Küçük, asıl amacın rahim kaslarının gereksiz kasılmasını engelleyerek embriyonun rahim duvarına tutunmasını sağlamak olduğunu belirtti ve “Bu işlev mide kaslarını da gevşetir böylece sindirim yavaşlar, yiyecekler kolay sindirilemez, bu esnada hazımsızlık ortaya çıkar.” Dedi.
Sorunun daha ilerlemiş halinde ise reflünün ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Küçük, söz konusu durumu azaltmak veya ortadan kaldırmak için hekime başvurulması gerektiğini söyleyerek hazımsızlık sorununa karşı öneriler yaptı.

ALTIN KURAL; AÇ KALMAYIN!
Annelik duygularının baskın gelerek bebeği aç bırakmama güdüsüyle hareket edilmesi gerektiğine vurgu yapan Küçük asla aç kalınmamasını tavsiye etti ve “Birçok soruna çözüm doğru ve yeterli beslenmektir.” İfadelerini kullandı.

“Az ve sık beslenmek günlük besin ihtiyacınızı karşılamanızı sağlayacaktır.” Diyen Küçük, hamilelikle artan besin, vitamin – mineral ihtiyacının bulantılar ve hazımsızlıkların arasında ancak doğru zamanda doğru besini almakla karşılanabileceğine de dikkat çekti. Bu beslenme şeklinin bebeğin sağlıklı gelişmesine katkı sağlayacağını, aynı zamanda hazımsızlığı ortadan kaldırarak tüketilen yiyeceklerden emilimi en yüksek düzeye taşıyacağını söyledi.

TATLIDAN UZAK DUR!
Artan enerji ihtiyacına düzensiz beslenmenin eklenmesiyle anne adaylarının tatlıya yöneliminin arttığına ifade eden Küçük, “Vücut enerji açığını düzenli beslenme ile kapatamaz ise tatlı isteyecektir. Bu da aşırı kilo alımına, yetersiz beslenme, bebeğinizde ve sizde vitamin – mineral eksikliklerine, ilerleyen dönemlerde ise gestasyonel diyabet dediğimiz gebelik şekerine yol açacaktır.” Dedi.

Özel beslenme programı ile tatlı ihtiyacınızın zamanla ortadan kalkacağının altını çizen Küçük, buna rağmen tatlı isteğinin hala olması durumunda başka sebeplerin araştırılması gerektiğine vurgu yaptı ve olabilecek nedenleri şu şekilde sıraladı:
Gereken zamanda demir desteği almamış olabilirsiniz. Demir eksikliği de sizi tatlıya yöneltmiş olabilir. Bütün bunlar dışında tatlı tamamen alışkanlık da olabilir. Yanlış alışkanlıklardan kendiniz için olmasa bile bebeğiniz için uzak durunuz. Siz ne yerseniz miniğiniz de onu yiyecek.

AZ KALORİ ÇOK İÇERİK İLE BESLENİN
“Üç dilim baklavadan aldığınız besin ile 1 adet yulaflı çörek + 1 dilim beyaz peynir + 1 adet yumurta + 3 tam ceviz içinden gelen besin içeriği çok farklı” vurgusu yapan Küçük kalorilerin ise aynı olduğuna dikkat çekti ve “gün içerisinde aldığınız 1800 – 2000 kalorinin tamamen karbonhidrat ve boş içerikli olmasıyla, aynı kalorinin daha zengin besin içeriği ve doyuruculuk özelliği ile donatılması ile hamilelik dönemi kâbusunuz olmaktan çıkacaktır.” Şeklinde konuştu.

MEVSİMİNDE BESLEN!
Mevsiminde beslenmenin oldukça önemli olduğunu dile getiren Küçük, “meyveyi ve sebzeyi donmamış, rafta beklememiş veya ilaçlarla mevsimi dışında yetiştirilmemiş şekilde tüketirseniz zararlı maddeler içeren ve işlenmiş gıdalardan uzak durmuş olursunuz.” Dedi.

Buna dikkat edilmesiyle mide sorunlarının yaşamayacağının ve vücuda daha zengin vitamin – mineral gireceğinin altını çizdi. Taze meyve – sebze tüketiminin aynı zamanda vitamin ve mineral kaybını önleyerek besin içeriğini arttıracağını söyledi.

Küçük aynı zamanda “Tüketmekten çok fazla hoşlandığınız yaz sebzelerini tazeyken konserve yapabilirsiniz. Yazdan domates konserveleri hazırlanabilir. Fakat her zaman büyük dolaplar bağırsaklarımızın dolayısıyla bütün vücudumuzun düşmanıdır. Yani ne kadar çok dondurulmuş, uzun süre saklanmış gıda tüketirseniz o kadar vücutta yapı bozulmaları ve besin kayıpları yaşayacaksınız. Her zaman mevsiminde, doğru tüketim ve pişirme yöntemleri ile gıdaları tüketmeye özen gösteriniz.” vurgusunda bulundu.

Küçük, bu beslenme alışkanlıklarıyla hem mide bulantısı, kabızlık, hazımsızlık gibi sağlık sorunları ortadan kalkacağını hem de bebeğin en iyi şekilde gelişeceğini hatırlattı.