Veda mesajı yayınlayan Birsel şu ifadeleri kullandı;
"Kendi kelimelerimle veda. Birkaç yıldır cenazelere gidemiyorum. (Çözmem gereken, anksiyeteye benzer bir durum.) Bence cenazeler, dini tören bölümünü ayrı tutarsak vefat edenle anıların hatırlanması, yad etmek, veda etmek için vardır. Ben bunu, yazarak yapacağım.
"SETİN ÇOCUĞU GİBİYDİ VURAL"
Anılarım olan bir iş arkadaşımı çok erken kaybettim. Şaşkın ve üzgünüm. Vural Çelik Avrupa Yakası’nın ikinci sezonunda tek bölümlük bir rol için gelmişti: Kubilay. Çok tatlı bir performans gösterdi. Aşk üçgeni de çok iyi çalıştı. O hafta yukarı kata yapımcıya çıkıp “Mümkünse ben bu karakteri sık sık, hatta belki her bölüm yazmak istiyorum” dedim ve Vural 4 ekibe katılmış oldu.
Nevi şahsına münhasır biriydi. Setin çocuğu gibiydi. Herkese kendi kendine küser, nedenini bilmediğimiz konulara alınır, sonra barışmak için hediyeler isterdi. Bu hediye konusu setin şakası haline geldikçe “Bu hafta bana ne alıyorsun Gülse?” cümlesiyle girmeye başlamıştı stüdyoya. Güldüğümüz, keyfi yerinde olsun diye hep kollamaya çalıştığımız bir çocuksu ruhtu. Özellikle bana ve Engin Günaydın’a çok nazı geçerdi. Sette biraz da bizi güldürmek için hep oynadığı bir “Mağdur persona”sı vardı. Şenay Gürler’le bir kahve içmeye mi çıkıyoruz, “Vaay tabii sosyete bizi davet etmez”! “Ya kardeşim iki kız dedikodu yapacağız, sen niye geliyorsun?” “Yok yok ben garibanım zaten beni çağırmazsınız, bir kahve ısmarlamazsınız bu fakire, ben hangi parayla kahve içeceğim” filan derken bu sefer abarttığını fark edip onu gülme tutardı.