Gabonlu Dina’nın sır ölümünde yeni şüpheler! Annesi ile kez konuştu
Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nun Karabük’te Filyos Çayı’nda cesedi bulunmuştu. Genç kızın ölmeden önce annesine attığı çaresizlik dolu yeni mesajlar ortaya çıktı. O mesajlarda, postane çalışanı 2 kişinin kendisine 10 bin TL karşılığı cinsel ilişki teklif ettiğini yazan Dina, 'Onlarla birlikte olmazsam bana yardım etmeyecekler' dediği belirtildi. Genç kızın Gabon’da yaşayan annesi Jessica Sandra Makemba Panga ise ilk kez konuştu.

Karabük’te üniversite okuyan Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın (17) Filyos Çayı’nda 26 Mart günü cansız bedeni bulundu. Ekipler Dinabongho’nun bir otomobille ormana götürüldüğü ihtimali üzerinde dururken kentteki kameraları inceledi.

Genç kızın yalın ayak sokakta koşarken görüntüleri ise bir apartmanın güvenlik kamerasına yansıdı. Dinabongho’nun kıyafetleri ve telefonu kriminal incelemeye alındı.

Pazartesi gününden beri Dinabongho’nun ölümüyle ilgili bağlantısı olduğu düşünülen 3’ü yabancı, 8 kişi farklı zamanlarda gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 8 kişiden 5’i savcılık ifadesinin ardından 3’ü ise Sulh Ceza Mahkemesi’nden adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

POSTANE ÇALIŞANINDAN PARA TEKLİFİ
Ibouanga ailesinin, kızlarıyla ilgili gelişmeleri takip etmelerine yardımcı olan Fransa’daki yakını Zeng Stephane, Dina’nın 20 Mart’ta Gabon’a telefon göndermek için postaneye gittiğini söyledi.

Stephane, 23 Mart’ta Dina’nın postaneden gönderisinin gidemeyeceği mesajı aldığını ve ertesi gün oraya gidip çalışanlarla tartıştığını belirtti.

Stephane’nin anlattığına göre, bir çalışan Dina’ya yaklaşıp sorunu çözeceğini, pakete kendi numarasını yazacağını belirterek Dina’dan da numarasını aldı.

Ardından postane çalışanı genç kızla mesajlaşmaya başladı. Yazışmalarda 17 yaşındaki Dina'nın, postane çalışanının cinsel taleplerinin yer aldığını belirten Stephane, Dina’nın bunu reddettiğini ancak postanede çalışanlarla tartıştığı için üzüldüğünü ve özür dilemek istediğini ifade etti.

Stephane, bu nedenle ortadan kaybolduğu cumartesi günü Dina’nın postane çalışanı ile görüştüğünü, 21.00 sıralarında arkadaşlarının evine gittiğini, yemek yiyip video izlediklerini belirtti.

Dina’nın annesiyle görüntülü konuştuğu sırada şarjının azaldığını fark edip alt kata inmek istediğini belirten Stephane, bu andan sonra da genç kızın kaybolduğunu ifade etti.

PARA KARŞILIĞI CİNSEL İLİŞKİ TEKLİFİNİ ANNESİNE SÖYLEMİŞ
Memleketine telefon göndermeye çalışan genç kız, kendisine yardımcı olacağını söyleyenlerden cinsel içerikli mesajlar aldığını annesine de söyledi.

Sesli mesajlarında annesinden Karabük’ten ayrılmak için izin isterken yalvaran Dinabongho’nun annesine yazdığı mesajlar da ortaya çıktı.

Dinabongho mesajlarda, “Eğer onlarla yatmazsam bana yardım etmeyeceklerini söylediler. Bana 10 gün beklememi söylüyorlar, onlarla yatmazsam kargo paketinden ve paradan vazgeçmem gerek. Onlarla yatmam için bana 10 bin lira teklif ediyorlar” dedi.

4 ŞÜPHELİ ADLİYEDE
Karabük'te Filyos Çayı'nda cansız bedeni bulunan Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga için yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 7 kişiden İ.Ç., S.Ç., Y.Y. ve D.K., adliyeye sevk edildi. Gözaltı işlemleri süren 3 yabancı uyruklu şüphelinin ise daha sonra adliyeye sevk edildi.

SERBEST BIRAKILDILAR
Karabük'te, Filyos Çayın'da Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın cansız bedeninin bulunduğu olaya ilişkin gözaltına alınan 8 kişiden B.Y., Y.Y., J.A.N., C.J. A.N., W.M.K. isimli 5 kişi savcılık ifadesinin ardından, sulh ceza mahkemesine sevk edilen S.Ç., İ.Ç. ve D.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

BAŞSAVCILIK, ŞÜPHELİLERDEN 1'İNİN SERBEST KALMASINA İTİRAZ ETTİ
Karabük'te, Filyos Çayı'nda Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın sır ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada adliyeye sevk edilen 8 kişi serbest bırakılırken, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk ettiği D.A. hakkında verilen adli kontrolle serbest bırakılma kararına itiraz ettiği öğrenildi.

‘O İFADE ÖN OTOPSİ RAPORUNDA YOK’
Avukat Kerim Bahadır Şeker, Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ön otopsi raporuna ilişkin 27 Mart’ta yaptığı, 'Herhangi bir cinsel saldırı bulgusuna rastlanmadığı, herhangi bir kesici delici alet yaralanması, ateşli silah yaralanması tespit edilmediği, ölüm olayının suda boğulma şeklinde meydana geldiği, Filyos Çay'ına girmeden önce ölüm olayının gerçekleşmediği anlaşılmıştır' ifadelerini içeren açıklamaya itirazı olduğunu söyledi.

Ölü muayene ve otopsi tutanağında bilirkişi doktorunun, 'Şu anlık biz herhangi bir şekilde, ölümün nasıl gerçekleştiğine dair beyanda bulunamayız. Yani ön rapor yeterli değildir. Asli raporun gelmesi gerekmektedir' notu bulunduğunu anlatan Avukat Şeker “Asli rapor çıkmamışken ve suda boğulmayla alakalı bir mevzu geçmemişken, böyle bir açıklamanın Karabük Başsavcılığı tarafından yapılması kabul edilemez” dedi.

‘TEK DERDİMİZ ADALET’
Avukat Kerim Bahadır Şeker, Dina’nın 17 yaşında olmasının hukuki açıdan cinsel istismar gibi suçlarda ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti.

Tek amacının Dina’nın ölümüne ışık tutmak olduğunu belirten Şeker, şunları söyledi:
“Soruşturma dosyasıyla alakalı bizim hamlelerimizi engellemeye yönelik kısıtlama kararı alındı. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 153’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında ifade edilmiş olduğu üzere kısıtlama kararı dosyada müdafinin ve vekilin örnekleri almasını kısıtlar nitelikte. Dolayısıyla biz dosya üzerinde savcılığın 1 hafta sonra gözaltılara başlamasını bekledik. Bizim tek derdimiz, adalet, adalet, adalet. Bu olayın sorumlularının adaletin önüne çıkarılması ve cezalandırılması. 17 yaşındaki Dina, ailesinin tek çocuğu olarak 5 bin 84 kilometre uzaktaki Gabon’dan buraya gönderilmiş olabilir, ailesi bize emanet etmiş olabilir. Biz maalesef ki Dina’yı artık geri getiremeyiz ama Dina’nın sorumlularını adalete teslim etmek boynumuzun borcudur. Dili, dini, rengi, ırkı ne olursa olsun bu davanın takipçisi olup; bu davayla, altını çizerek söylüyorum; cinayetle alakalı bütün emarelerin aydınlığa kavuşturulması için elimizden geleni yapacağız."

ANNESİ İLK KEZ KONUŞTU
Ölümündeki gizem hala çözülemeyen Üniversiteli Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın Gabon’da yaşayan annesi Jessica Sandra Makemba Panga, DHA’ya konuştu. Genç kızın annesi, “Türklerin ten rengine bakmadığını biliyorum. Bu yüzden onlara güveniyorum. Yeter ki adalet yerini bulsun. Ben kızımı hayvanların eline göndermedim. Türkiye’ye gönderdim. Çünkü Türklerin tüm insanları koruyan kanunları var” dedi.

Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın Filyos Çayı’nda 26 Mart günü cansız bedeni bulundu. Dinabongho’nun bir otomobille ormana götürüldüğü ihtimali üzerinde duran ekipler, kentteki kameraları inceledi. Genç kızın yalın ayak sokakta koşarken görüntüleri ise bir apartmanın güvenlik kamerasına yansıdı.

Dinabongho’nun kıyafetleri ve telefonu kriminal incelemeye alındı. Pazartesi gününden beri Dinabongho’nun ölümüyle ilgili bağlantısı olduğu düşünülen 3’ü yabancı, 8 kişi, farklı zamanlarda gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 8 kişiden 5’i savcılık ifadesinin ardından, 3’ü ise Sulh Ceza Mahkemesi’nden adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

'EVLERİNİN GİRİŞİ ANMA ODASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ'
Gabon Cumhuriyeti’nin başkenti olan Libreville’de yaşayan Ibouanga ailesinin sokağına ‘Dina için adalet. Nur içinde yat. Yeryüzü sana ışık olsun.’ yazan pankartlar asıldı. İbouanga ailesinin tek katlı evlerinin girişi anma odasına dönüştürülürken, masanın üstü Dinabongho’nun fotoğrafları ve çiçeklerle donatıldı.

Dinabongho’nun Gabon’da, Türkiye’de okumak için girdiği sınavı geçtiğini söyleyen annesi Jessica Sandra Makemba Panga, Türkiye’deki Gabonlular tarafından hoş karşılandığını ve kızına yardımcı olduklarını söyledi. Panga, “Bir yabancı, bir ülkeye gittiğinde tüm topluluğu ona sahip çıkar. Çünkü topluluk yeni ailedir.

Her şey iyiydi. Dina cep telefonunu burada bir arkadaşına göndereceğine dair söz vermişti. Ben istediğimde bile, ‘Sen benim annemsin ama arkadaşıma söz verdim. Sözümü tutmazsam doğru olmaz’ dedi” ifadelerini kullandı.

‘MÜKEMMEL BİRİYDİ, ONDAN AYRILMAK ÇOK ZOR’
Gönderisinin iletilemeyeceğini öğrenince kızının tekrar postaneye gittiğini söyleyen Panga, “Orada dinlenilmeyince sinirlendi. Sert sözlerle tartışmışlar. Dina beni arayarak, ‘Bu hiç iyi olmadı. Ağlıyorum, siyah olduğum için telefonumu geri vermek istemiyorlar’ dedi. Kızıma sakin olmasını söyledim.

Cumartesi günü, kızım postane çalışanlarından kendisinden büyük oldukları için özür dilemesi gerektiğini söyledi. Benim kültürümde haklı bile olsam gidip özür dilemem gerekir. Kızıma ‘Yanında biriyle git’ dedim. Bana ‘Anne gündüz vakti, endişelenecek bir şey yok’ diye cevap verdi.

Postacılarla buluştuktan sonra geri gelince bana ‘Anne özür diledim. 250 liram vardı, hatta taksi paralarını ödemeyi teklif ettim ama ‘Hayır hayır hayır’ diyerek reddettiler’ diye anlattı. Bundan sonra Gabonlu arkadaşlarıyla buluştu ve 22.12’ye kadar telefonla konuştuk ve çocuğumdan bir daha haber alamadım. Jeannah mükemmel biriydi. O sadece kızım değil, bana bir kardeş gibiydi. Her yere beraber giderdik. Ondan ayrılmak çok zor” dedi.

‘YETER Kİ ADALET YERİNİ BULSUN’
Kızı için adalet isteyen Panga, “Kızımın kaba olmadığını, çok saygılı biri olduğunu biliyorum. Onlar denilene göre insanları ten rengine göre ayırmıyor. Bırakın adaleti yerine getirsinler çünkü hepimiz insanız. Ben kızımı Türkiye’ye gönderdim. Türklerin ten rengine bakmadığını biliyorum. Bu yüzden onlara güveniyorum.

Yeter ki adalet yerini bulsun. Ben kızımı hayvanların eline göndermedim. Türkiye’ye gönderdim. Çünkü Türklerin tüm insanları koruyan kanunları var. Türklere güveniyorum, yeter ki adalet yerine gelsin. Uzaktan yakından destek olan dua eden herkese teşekkür ediyorum. Dina’nın başlattığı mücadelenin daha başında olduğumuzu söylemeliyim. Gurbetteki çocuklarımızın başına kızıma olanlar gelmesin diye mücadeleyi sürdürmeliyiz. Tanrı’nın yardım edeceğine inanıyorum” diye konuştu.