Ev sahibi olmak isteyenler için kritik uyarı! Fiyat ve satışta dikkat çeken değişim

Konut satış rakamları ve fiyatlarına ilişkin iki önemli veri açıklandı. Buna göre ağustos ayında konut satışları geçen yıla göre yüzde %9,9 oranında artarak 134 bin 155 oldu. Bu, yılın en yüksek aylık satış rakamı olarak kayıtlara geçti. Özellikle konut satış rakamlarında bu yıl itibarıyla düşük seyir izlenirken, son aylarda toparlanma dikkatlerden kaçmadı. Kredili satışlarda ise düşüş hala sürüyor. İpotekli satışlar ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %17,1 azalış göstererek 13 bin 574 oldu. Öte yandan konut fiyatlarında reel bazlı kayıp sürüyor. Merkez Bankası’nın Konut Fiyat Endeksi verisine göre ağustos ayında konut fiyatlarında reel bazlı kayıp 11,6 oldu. Peki konut satışlarında hızlanmanın nedeni ne? Kredi faizleri ne zaman düşecek? Reel bazlı kaybın olduğu bu dönemde konut satın almak bir fırsat mı? Milliyet'in haberine göre; konuyla ilgili tüm merak edilenleri açıklayan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şu ifadeleri kullandı: “Temmuzda konut satışlarında yaşanan önemli artış ağustosta da yansımaya devam etti. 134 bine yakın konut satılmış oldu. Bunu zaten tahmin ediyorduk, tüm gayrimenkul türlerinde 280 bine yakın satış hacmine ulaşılmıştı. Bunun yarısı konutlardan geldi. Ağustos ayı konut satışları açısından canlanmanın devamını gösteriyor. İpotekli satışlar yüzde 10 seviyesinde olmasına rağmen konut satışlarında özellikle bu artışlar dikkat çekici. Artışı birkaç unsura bağlıyoruz: Bunlardan ilki zaten konut fiyatları 1.5 yıldır önemli noktada enflasyon seviyesinin altında kalmıştı. Aynı dönemde kiralarda artış iki kat artmıştı. Bu fark gün geçtikçe insanların konut sahibi olması noktasında hareketliliğini artırdı. KKM’ye gelen stopaj ve enflasyondaki beklentiler gayrimenkul tarafında güven sağlamaya başladı diyebiliriz. Aynı zamanda önemli bir kriter de ağustos ayı Türkiye açısından döviz girdilerinin yoğun olduğu bir dönem. Bunun da olumlu etkilerini piyasa algıladı. Enflasyonun seyrinin azalması ve dezenflasyon sürecine geçilmesi, artan inşaat maliyetleri çerçevesinde konut en azından barınma ihtiyacı olan kişilerin, yatırımcıların kısmen tekrar ilgi alanına girdi diyebiliriz. İpotekli satışlardaki düşüş yüzde 9-10 seviyelerinde. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 seviyesinde düşmüş durumda. Tüketiciler krediyi tekrar yapılandırma umuduyla ya da daire alım bedeliyle ilgili arada kalan kısa bir ödeme farkı nedeniyle en azından kredi çekmeye çalışıyorlar. BDDK kredi hacminde 455 milyar lira seviyesi aşıldı. Kredi faizlerinin düşmesiyle konut fiyatlarının artacağını tüketiciler de görüyor. Enflasyon ortamındayız, yüzde 40-50 bandında olan bir enflasyonla şu an için ödemesi zor gözüken taksitler gelecek yılda çok daha ödenebilir seviyelerde olacak. TL’nin değer kaybının azalacağı seyir devam ediyor. İnşaat ve maliyet tarafı dövize endeksli. Bu durum nedeniyle vatandaşlar mümkün olduğunca ev sahibi olmaya çalıştığı bir dönem içerisinde. Konut kredilerinde kısa vadede herhangi bir düzelme beklemiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın politikalarının uygulanmaya devam edeceği, sıkılaşmanın faiz indirimine mahal vermeyecek şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. Merkez Bankası konut fiyat endeksine baktığımızda reel bazlı düşüşün etkisi gün geçtikçe azalıyor. Temmuzda bu veriler yüzde 14.9 seviyelerindeydi, ağustosta reel bazlı kayıp yüzde 11.6 seviyelerine kadar geriledi. Enflasyona göre Türkiye genelinde konut fiyatlarında bir toparlanma var. Bazı illerimizde özellikle İstanbul, Mersin, Antalya gibi yerlerde konut fiyatlarında enflasyonun altında artışlar olsa da Türkiye genelinde birçok ilimizde reel anlamda konut fiyatlarında artış var. Ben reel bazlı düşüşün önümüzdeki aylarda daha da azalacağını düşünüyorum. Fiyatlar anlamında kıyaslama yaptığımızda her durumda yüzde 60’ın üzerinde artan bir inşaat maliyeti var. Enflasyon ortamında gerileyen konut fiyatları var. Maliyetin çok etkilenmeyeceği ve kat karşılığı oranı olarak devam eden arsa payları vb. oranlar var. İstatistikler şunu gösteriyor ki özellikle bu dönemde ikinci elde bulunan gayrimenkuller ciddi avantajlara sahip. Hatta birçok konut yeniden yapılmak istense aynı fiyata yapılması mümkün gözükmüyor. Konut alımı açısından kiraya verildiği taktirde de geri dönüşüm sürelerinin en optimum olduğu sürelerin içerisindeyiz. Bu dönmemde gayrimenkul alımının fırsatlar içerdiğini ifade edebilirim.”