Çocukların hakkını arama davranışını öğrenmesinin önemine de değinen Sezgin, “Zorbalığa uğrayan çocuğunuz için yapacaklarınız ona bütün hayatı boyunca haksızlık karşısında takınacağı tutumu öğretecektir. Olayın bütün yönetimini üstünüze alır, görüşmeleri siz yaparsanız çocuğunuzun kendini savunmayı öğrenmesini engellersiniz. Çocuğunuza okul hiyerarşisi içinde kendi hakkını aramayı ve çözüm üretmeyi öğretmelisiniz. Ayrıca çocuk öğretmenlerinden de yardım isteyebileceğini bilmelidir.
‘Zorbalık uygulayan haklıdır’ algısının önüne geçmenin önemine değinen Sezgin, “Küçük çocuklar kendilerine zorbalık uygulayan çocukların daha güçlü, bilgili ya da beğenilen çocuklar olduğunu düşünme eğilimindedirler. Çocuklarınıza zorbalık uygulayan kişinin daha güçlü ya da haklı değil sadece daha saldırgan ve haksız olduğunu anlatmanız önemlidir. Eşitlik kavramının altını çizmelisiniz. Çocuğunuza; zorbalık yapan kişinin ondan hiçbir farkının olmadığı anlatmalısınız.
Kendini korumanın başkasına zarar vermek anlamına gelmediğinin anlatılması gerektiğini belirten Sezgin, “Çocuklarımız kendini korumayı, savunmayı ve hakkını aramayı öğrenmeli. Fakat ‘kendini korumak’ başkasına zarar vermek değildir. ‘Sana vurana sen de vur’ tavsiyesi yanlıştır. Çocuklar fiziksel zorbalık ile karşılaştığında uygulaması gereken üç temel strateji vardır. Öncelikle öğrenci kendini korumalıdır. Sonrasında ise bölgeden uzaklaşarak güvenli bir alan bulmalı ve öğretmeninden yardım istemelidir.”