Çalışan milyonlarca kişinin belası oluyor! Doktordan kritik uyarı geldi

Ofis ortamında uzun süreli oturma ve hareketsiz yaşam tarzı, bel ağrısı ve fıtık gibi sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, özellikle masa başı çalışanları ilgilendiren bu konuda önemli bilgiler verdi. Erdemoğlu bel fıtığının nedenleri, korunma yolları ve günlük ofis rutinlerine entegre edilebilecek basit ama etkili çözümler sundu. Nöroloji ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bel ağrılarından ve fıtık gelişiminden korunma yöntemlerini anlattı: Bel fıtığı, omurlar arasında amortisör görevi gören diskin kayması veya yırtılması (gerilme, düşme, ağır kaldırma veya zorlanma nedeniyle) meydana geldiğinde meydana gelir. Kaymış veya yırtılmış disk olarak da adlandırılan fıtıklaşmış bir disk, zayıf veya yırtılmış bir diski zorlayarak omurilikten çıkan sinirlere baskı yapabilir; bu da şiddetli ağrıya neden olabilir. Bel bölgesinde sinir sıkışması oluşsa da bu sinirlerin hedef organları olan sırtın alt kısmında, kalçada veya bacak bölgelerinde de ağrı görülebilir. Günümüzde yaygın olarak görülen disk fıtığı, omurlar arasındaki disk ekleminin kenarının yırtılması ve disk içeriğinin omurilik kanalına sızarak bacaklardaki sinirlere ve bazen de omuriliğe baskı yapması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Omurlar arası diskler, aşırı zorlanmalar (ağır cisim kaldırmak, uzun süre aynı pozisyonda kalmak, stres, düşme, fazla kilolu olmak, birden fazla bebek sahibi olmak) nedeniyle omurlar arasındaki kıkırdakların kayarak kırılması ve sinirlerin sıkışması sonucu ortaya çıkar. Bel fıtığı oluşumunun nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da ailesel (bir kısmı kalıtsal) ve aktiviteye bağlı risk faktörlerinin olduğu düşünülmektedir. Bel fıtığı hemen hemen her yaşta ortaya çıkabilir. Bel fıtığı yaşlı insanlarda daha sık görülür, ancak sağlıklı görünen genç hastalarda da disklerde meydana gelebilir. Diskin dış kısmındaki halkanın zayıflaması veya yırtılması durumunda fıtıklaşma meydana gelir. Bel fıtığından kendinizi korumanın yollarını arıyorsanız işe duruşunuzu düzelterek başlamalısınız. Bu nedenle öncelikle duruşunuza dikkat etmelisiniz. Özellikle oturduğumuzda omurgamızı bükeriz ve bu duruşun bizi rahatlatacağına güveniriz. Ne yazık ki aynı şey yürümek ve uzanmak için de geçerli. Bel fıtığını önlemek için duruşumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor. Kambur durma alışkanlığını geliştirmek son derece zararlıdır ve çok kötü sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle dik durma alışkanlığını geliştirmeliyiz. Bilgisayar karşısında otururken, kanepede dinlenirken veya televizyon izlerken omurganızı düz tutmanız önemlidir. Bilgisayarınızı göz hizasında konumlandırmayı ve dizlerinizin 90 derecelik açıda olmasını sağlayacak şekilde ayaklarınızın altına destekler yerleştirmeyi unutmayın. Hareketsiz yaşam omurganıza zarar verdiğinden, yaşamınıza hareketi dahil etmeniz gerekir. Yürüyüş, yüzme gibi düzenli aktiviteler faydalı olacaktır. Bunun yanı sıra uyuyacağınız yatağın belirlenmesi de oldukça önemlidir. Kalitesi tartışılmaz ortopedik bir yatak seçmelisiniz. Ayrıca fazla kilolardan da kurtulmanız gerekiyor; fazla kilolardan kurtulup ideal kilonuza ulaşmalısınız. Kendinizi bel fıtığından korumanın bir yolu ağır nesneleri kaldırmaktan kaçınmaktır. Ağır ağırlık kaldırmak ve aniden dönmek sırt ve boyun ağrılarının başlıca nedenleridir. Bel fıtığı ile uğraşmak istemiyorsanız ağır cisimler taşımamaya dikkat etmelisiniz. Girişimsel tedavi hastanın ağrısını daha hızlı ve öngörülebilir şekilde azaltabilir veya ortadan kaldırabilir. Kompresyon nedeniyle sinir kaybı yaşayan hastalarda nörolojik iyileşmeye olumlu etkisi olabileceği düşünülmektedir. Bel fıtığında ozon tedavisinin başarı oranı yüzde 70-90 arasındadır. İşlem sırasında görüntüleme cihazı ile bel fıtığına sebep olan diskin içine ozon verilir. 10 dakika içinde tamamlanan işlem sonrası hasta günlük hayatına kolaylıkla dönebilir. Radyofrekans yöntemi ise genel anesteziye gerek kalmadan uygulanmaktadır. İşlem sırasında radyofrekans uygulanacak bölgeye uyuşturulduğu için hasta ağrı ya da sızı hissetmeden seans tamamlanır. Bel bölgesi uyuşturulduktan sonra prob isimli cihaz ile işleme başlanır. 15 – 20 dakika boyunca radyofrekans dalgaları gönderilir ve seans tamamlanır. Hasta seans sonrasında hemen günlük hayatına dönebilir. Enjeksiyon yöntemi olarak da bilinen kuru iğne tedavisinde ise amaç kas spazmı sonucu oluşan ağrıların ortadan kaldırılmasıdır. İşleme uygun iğneler ile sertleşen kasların yumuşatılması hedeflenir.