Bir Çinli daha gözünü Türkiye’ye dikti! Son basamaklara gelindi

Son yıllarda sunduğu fiyat ve donanımıyla en çok satışı yapılan araç markalarından Chery’nin Türkiye’de yatırım yapacağı ve görüşmelerde son aşamaya gelindiği açıklandı. Hafta sonu Chery International Başkanı Zhang Guibing, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. Görüşmede Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da bulunmuştu. Geçtiğimiz gün konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Kacır, Chery ile sıkı bir iletişim halindeyiz. O yatırım için son basamaklara geldik. Hedefimiz orada da neticelere erişebilmektedir. Gerek Chery ile gerek başkaca markalarla Türkiye’nin potansiyelini paylaşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Yakın zamanda ilk yatırım kararı Çinli BYD’den gelmiş, marka Türkiye’ye 1 milyar dolar tutarında yatırım amaçlı fabrika kuracağını duyurmuştu. Geçtiğimiz dönemde Türkiye pazarına hızlı bir giriş yapan Çinli markalar için ilave gümrük vergisi getirilmiş, ülkeye yatırım yapan Çinli markalar için vergi muafiyeti kapsamında teşvikler sağlanmıştı. Peki Chery’nin hangi modelleri Türkiye’de rağbet görüyor? En düşük fiyatlı model hangisi? Olası yatırım BYD’de olduğu gibi hibrit ve elektrikli araçları mı kapsayacak? Türkiye’ye yatırım durumunda ilave gümrük vergisinin uygulanmaması gibi çeşitli teşviklerle birlikte Chery’de fiyat düşüşü olur mu? Milliyet'in haberine göre; konuyla ilgili tüm merak edilenleri açıklayan İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı: “Çin otomotiv endüstrisinin en büyük markalarından olan BYD’nin yatırım kararının ardından domino etkisi yaratarak diğer Çin menşeli markaların da ülkemize yatırım yapabileceğini öngörmekteydik. Gerek BYD’nin kararı gerekse Türkiye’nin konumu ve potansiyelinin etkisiyle BYD’nin ardından otomotiv endüstrisinin bir diğer önemli aktörü Çin’li Chery markası da yatırım planlamasının son aşamasına geldi. Chery, ülkemizde kendisine ait farklı markalarla birlikte şimdilik sadece benzinli modellerini satışa sunuyor. Şu an için detayları henüz açıklanmasa da yapılması muhtemel yeni yatırımla birlikte elektrikli araç pazarına da üretim ve satış noktasında girişim yapılacağı kanaatindeyiz. Chery’nin yatırımına dair detaylar henüz netlik kazanmamış olsa da, Çin menşeli markaların Avrupalı markalarla yürüttüğü rekabet benzer şekilde kendi aralarında da gelişiyor. Bu bağlamda BYD’nin 1 milyar dolarlık yatırımının sağlayacağı üretim ve satış kapasitesiyle rekabet edebilecek, halihazırda yakaladığı satış potansiyelini koruyacak denk ölçekte bir yatırım gerçekleşecektir. Chery ve kendisine ait diğer marka olan Jaecoo ile birlikte şimdilik sadece benzinli ve SUV modelleri satışa sunuluyor. Yüksek teknoloji, tasarım ve uygun fiyatlamanın sağladığı avantajların yanı sıra, halihazırda satışa sunulan modellerin benzinli olması da Chery markasını üst sıralara taşıyan önemli faktörlerden bir tanesi. Zira elektrikli araç pazarının çok yeni olması, menzil ve şarj süresi gibi sebeplerle tüketiciler şimdilik bu yönelimden imtina edebiliyor. Bu noktada Plug-in hybrid ve hybrid araçlara yönelim olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki süreçte ülkemize yatırım yapacak olan BYD ve Chery’de dahil olmak üzere tüm markalar piyasanın gelişimine ve talebe göre pozisyon alarak bu doğrultuda modellerini ağırlıklı satışa sunacaktır. Bakanlıklarımızın geçtiğimiz aylarda Çin menşeli markalara yönelik almış olduğu ek gümrük vergisi kararı stratejik bir adım olarak markaları yatırıma teşvik etti. Bu süreçte fiyatları artması beklenen markaların pazar payını kaybetmemek adına maliyetleri sübvanse etmesiyle fiyatlar sınırlı oranda artarak, bu anlamda oluşan endişeler de yaşanmamış oldu. Yatırımlar gerçekleştiği taktirde ek gümrük vergisinden muaf olunacağından fiyatlar anlamında çok daha avantajlı sonuçlar oluşacaktır. Sadece fiyatlar değil, son beş yıldır düşen yerli üretim oranlarına da pozitif katkısı olacaktır. Bu pencereden bakıldığında ek gümrük vergisi kararıyla birlikte sürecin başarılı yönetildiğini söyleyebiliriz. Otomotive dair bundan sonraki süreç sektörümüzün gelişimi açısından oldukça önem arz ediyor. Elektrikli otomobillerin hayatımıza girmesiyle birlikte otomotiv sektörü sanayi devriminden sonraki en parlak dönemlerinden birini yaşıyor. Otomotivin üretim, satış, yedek parça, ithalat-ihracat, teknoloji ve yazılım gibi pek çok dev alanı kapsaması sebebiyle yeni iş alanları açarken, dünya ticaret dengelerinde de belirleyici konumda bulunuyor. Son yıllarda Çin’in bu alana güçlü girmesi sektörde stratejilerin tekrar oluşturulmasına vesile oldu. Bu bağlamda her ülke oluşan yeni pazarlarda pay sahibi olmak adına Çinli markaları çekme gayreti gösteriyor. Özellikle Avrupa’da arsa tahsisi ve vergi muafiyeti gibi teşvikler Çinli markalara sunulmuş durumda. Benzer teşviklerin sunulduğu ortamda Çinli markalar kendileri açısından daha cazip teşvikler alabilmenin gayretindeler. Ülkemizde de benzer teşvikler sunulabilir. Tam da bu noktada sunulan teşviklerin yanı sıra ülkemizin stratejik konumu, bu itibarla sadece Türkiye değil, Avrupa pazarı için üretim ve dağıtım lokasyonu olabilme kabiliyetiyle iş gücü gibi faktörler ülkemizi daha cazip konuma getiriyor. Chery’nin ise elektrikli modellerini de Türkiye’de üreteceği öngörüsü ile, markaların yaptıkları yatırımların sürdürülebilir ve süreklilik göstermesi için iç piyasayı büyütmek oldukça önem arz ediyor. Türkiye gerek potansiyeli gerekse otomotiv üretimi ile birlikte dünya üretim ve satış piyasasında önemli pay sahibi olmayı başarabilecek avantajlı ülkelerden bir tanesi. Şu an için ülkemizde elektrikli araç satış hacmi 70.000 civarında. Yatırımları çekmede gösterilen başarının yanı sıra, süreklilik arz edebilmesi için iç pazarın büyümesi ve alt yapı hususlarında da hızla adımlar atılmasının sektörümüz ve ülkemiz için faydalı olacağı kanaatindeyiz. Chery SUV ve benzinli modelleri ile ülkemizde satışa sunuluyor. OMODA5 modeli 1.637.000 TL’den başlarken donanım farkına göre 1.897.000 TL’ye kadar fiyatlar değişkenlik gösteriyor. Bir diğer SUV modeli Tiggo7 donanım farkına göre 1.796.000 TL ile 1.947.000 TL’den satışa sunulurken, Tiggo8 modeli ise 2.027.000 TL ve 2.177.000 TL’den satışa sunuluyor. Tüm bu modellere finansman olanakları sunulduğu ve birebir irtibat noktasında indirim yapılabildiğini hatırlatmakta fayda var. Türkiye’de 2023 yılında yaklaşık 66.000 %100 elektrikli araç satıldı. Hybrid ve Plug-in Hybrid’lerle birlikte bu 70.000 civarında. TOGG, 2023 yılının 9 aylık sürecinde yakaladığı 20.000 satış adediyle yerli üretim ve satış rakamlarında lokomotif konumunda. Son aylarda satış ivmesinde düşüş olmasına rağmen şu an için tek model üzerinden yakalanan satış adetlerinin oldukça başarılı olduğunu söylemek mümkün. Önümüzdeki süreçte piyasaya çıkacak sedan modeli ile tekrar yükseliş trendine dönecektir.Öte yandan rekabetin yaratacağı gelişim, markalarla Ar-Ge ve teknoloji anlamında kurulabilecek iş birlikleri gibi faktörler kazan - kazan koşulları oluşturabileceğinden, farklı markaların ülkemize gelmesi olumsuzluk yaratmayacağı gibi aksine doğru yönetildiği taktirde yerli üretim ve teknoloji açısından da faydalı olacaktır.”