Bahar Candan ve Nihal Candan'ın ifadeleri ortaya çıktı! 12 milyon açıklaması şoke etti
Bir TV kanalındaki moda yarışması programıyla tanınan sosyal medya fenomenleri Nihal ve Bahar Candan kardeşler, kara para aklama iddiasıyla gözaltına alındı. Candan kardeşlerin, 6 ay önce tutuklanan Onur Apaydın ile bağlantılı oldukları öğrenilmişti. Ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları 'sazan sarmalı' yöntemiyle dolandıran ve güven kazanmak için mağdurlarla yaptıkları görüşmelere Bahar ve Nihal Candan kardeşleri de çağırdığı iddia edilen örgüt yöneticisi ve üyelerinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Bahar ve Nihal Candan kardeşlerin sorgusu ile ilgili detaylar belli oldu. "Bir sabah hesabıma 12 milyon para aktarıldı" başlıklı paylaşımının sorulması üzerine Candan şoke eden bir açıklama geldi.

Televizyondaki moda yarışması programıyla ünlenen sosyal medya fenomenleri Gül Nihal Candan (Çiçek) ile (Alisya) Bahar Candan polis tarafından gözaltına alındı. Candan kardeşlerin, 100 milyon liralık vurgun yapan suç örgütüne üye oldukları iddia edildi.

Edinilen bilgilere göre, İstanbul Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amiriliği ekipleri, 3 yıl önce İstanbul’da “Gümrükten hacizli otomobil getirerek yarı fiyata satıyoruz” yalanıyla birçok kişiyi dolandıran Eren Koç’un liderliğini yaptığı çeteyi çökertti.

ÇETE LİDERİNDEN ÇOK UZUN ZAMAN ÖNCE AYRILDIĞINI İDDİA ETTİ
Nihal ve Bahar Candan’a geçtiğimiz mayıs ayında Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerince düzenlenen operasyonda tutuklanan çete lideri Onur Apaydın’la ilişkileri sorulduğunda Nihal Candan, Onur Apaydın’ın eski erkek arkadaşı olduğunu, kendisinden uzun süre önce ayrıldığını söyledi.

Candan ayrıca, Onur Apaydın’ın ismini Kaan Hamzaoğlu olarak bildiğini ve onun hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığını belirtti. Candan, Onur Apaydın'ın gerçek ismini bu süreçte öğrendiğini ifade etti.

RESTORANLARA GİTME SEBEBİNİ AÇIKLADI
Çetenin mağdurlara güven vermek için Nihal ve Bahar Candan kardeşleri lüks restoranlarda yapılan görüşmelere götürdüğü ortaya çıkmıştı. Nihal Candan ifadesinde bu konuyla ilgili, o dönem Onur Apaydın’ın erkek arkadaşı olduğu için, onunla yemekli yerlere veya gece kulüplerine gittiğini ama bir dolandırıcılık organizasyonun içinde yer almadığını öne sürdü. Bahar Candan ayrıca, kendilerinden başka birçok ünlü ismin de o restoranlara gittiğini belirtti.

SUÇLAMALARI REDDETTİLER
Nihal ve Bahar Candan kardeşler, dolandırıcılık ve suç gelirlerini aklama suçlamaları kabul etmedi. Candan kardeşler, polis tarafından kendilerine sorulan isimleri de tanımadıklarını belirti.

Bahar Candan’ın sosyal medya hesabında yaptığı "Bir sabah hesabıma 12 milyon para aktarıldı" başlıklı paylaşımının sorulması üzerine Candan, "O paylaşımda 2 yazacağıma yanlışlıkla 12 yazdım ve amacım espriydi" dedi.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan Nihal Candan, Bahar Candan ve İsrafil S.'nin gün içerisinde adliyeye sevk edildi.

Milliyet'ten Ferit Zengin'in haberine göre; sosyal medya fenomenleri Bahar Candan ve Nihal Candan kardeşlerin gözaltına alındığı ‘kara para aklama’ ve ‘dolandırıcılık’ soruşturmasında, kilit ismin sosyetenin kadın doğum uzmanı olarak da bilinen doktor Refik Ersin Eroğlu olduğu iddia edildi.

YURT DIŞINA KAÇTI
Nişantaşı’nda kliniği bulunan doktor Eroğlu’nun sözde TMSF’den alacakları otomobillerin listesini kurbanlarına attığı, İstanbul’da düzenlenen toplantılara katılarak mağdurları ikna ettiği öğrenildi. Yurt dışına kaçan ve firari olarak aranan Eroğlu’nun soruşturma kapsamında Kars’ta gözaltına alınan Hacı İsrafil Sağlam aracılığıyla da çok sayıda kişiyi dolandırdığı öne sürüldü.

İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, 54 kişi müşteki olarak yer alırken, 32 kişi ise tutuklu şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından yapılan çalışmalar sonucu bir rapor hazırlandığı belirtildi.

Raporda, İstanbul genelinde dolandırıcılık yapan şahısların paravan şirketler üzerinden faaliyet gösterdikleri ve ilk aşamada dolandıracakları mağdurlara tanıdıkları vasıtası ile ulaşıp güven sağladıkları belirtildi. Güven sağladıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs aracılığı ile ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa değerinin altında bir bedelle sattıkları raporda anlatıldı.

Araç almak isteyen müşterilerden öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında parayı, paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları da belirtildi. Raporda, şahısların parayı aldıktan sonra araçları teslim etmedikleri ve kayıplara karıştıkları kaydedildi. Suç örgütü yöneticilerinin Eren Koç ve Onur Apaydın olduğu, bu şahısların örgüt içerisinde görev dağılımı ve iş bölümü yaptıkları, hedef olarak seçilecek mağdurları belirledikleri aktarıldı.

30 kişinin ise örgüte üye ya da yardım ettiği iddianamede kaydedildi. Hazırlanan iddianame kapsamında Eren Koç ve Onur Apaydın’ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 58 mağdura karşı 58 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 328 yıldan 1088 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Örgüt liderlerinin yardımcılarından Durcan Çoban’ın ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’ ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 170 yıldan 564 yıla kadar hapsi talep edildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman’ın ise 324 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.