Ankara'da kadın marangozlar erkeklere taş çıkartıyor: Ürettikleri mobilyalar 28 ülkeye ihraç ediliyor

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların toplum içindeki rolünü kutlamak için önemli bir fırsat sunuyor. Bu özel gün vesilesiyle, Ankara'da bahçe ve mutfak mobilyaları üreten bir fabrikada çalışan 28 kadın marangozun hikayeleri; azim, tutku ve zanaatkarlığın mükemmel bir birleşimini yansıtıyor. Fabrikanın yönetiminde, kadın marangozların performansı ve katkıları büyük takdir topluyor. Kendilerini yetiştiren kadın marangozlar, erkek meslektaşlarıyla eşit düzeyde çalışıyorlar. Üretim sürecinde yer alan bu kadınlar, sadece mobilya yapmıyor; aynı zamanda sektörün dinamiklerini yeniden şekillendiriyorlar. Fabrika da kadınların güçlenmesine ve sektördeki çeşitliliğin artmasına katkı sağlamak amacıyla çeşitli eğitim programları düzenliyor. Bu eğitimler, kadın marangozların teknik bilgi ve becerilerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. Ayrıca, dayanışma ve işbirliği içinde çalışarak, hem birbirlerini destekliyorlar hem de kadınların marangozluk alanında daha fazla yer alması için cesaretlendiriyorlar. Kadın marangozlar, zanaatkarlık becerilerini kullanarak, sadece ahşapları değil, aynı zamanda toplumsal kalıpları da şekillendirmeye devam ediyorlar. Kadınların gücü, el işçiliğiyle birleştiğinde, ortaya çıkan sonuç sadece ürün değil, bir başarı hikayesi olarak görülüyor. Aileleri, Dünya Kadınlar Günü'nde, kadın marangozları kutluyor ve onların ilham verici hikayelerinin daha fazla duyurulmasını istiyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Karaca, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınlara pozitif ayrımcılık sağladıklarını belirterek, 40 çalışanımız var. Bunun 28 tanesi fabrikada. 12 tane de diğer mağaza ve şubelerimizde. Kadınlarımızı meslek sahibi yapıp, evlerinin geçimine katkıda bulunmaları için elimizden gelen desteği sunuyoruz. Fabrikamızda hiç meslekte çalışmamış, mesleği burada öğrenmiş ve şu an usta olan kadınlarımız var. Dolayısıyla kadınların başarısı, çalışkanlığı, azmi, gayreti; bizim firmamızın başarıya ulaşmasında ciddi etkenlerden biri oldu ifadelerini kullandı. Kadınların istihdamına büyük önem verdiklerine dikkati çeken Karaca, şunları kaydetti:Kadınlar toplumda var oldukça; başta evlatları olmak üzere, eşleri ve çocuklarına sağladıkları tüm katkılar için hepsine teşekkür ediyorum. Kadınlarımız, annelerimiz, kız kardeşlerimiz, yavrularımız, toplumumuzun gözbebekleri. İstihdam konusunda kadınlarımız ile el ele bir çalışma içerisindeyiz. Fabrikamızda çeşitli alanlarda; üretimden örgüye, satış pazarlamadan mimari hizmetlere, yapılan tüm işlerden biz memnunuz. Fırsat buldukça bununla ilgili çeşitli halk eğitimlerde ve belediyeler ile iş birliği yaparak kendi bünyemizde olmayan kadınlara da aynı zamanda istihdam oluşturabiliyoruz. Karaca, konuşmasına şöyle devam etti:İşverenlere en büyük tavsiyem şudur: Kadınlara teslim ettiğimiz işlerin tamamından başarıyla çıktık. Onlara teşekkür ediyorum azami gayretten dolayı. Kadınların şöyle bir özellikleri var: Yaptıkları işlerde erkeklere göre daha hassas oluyorlar. Daha ince ve naif düşünebiliyorlar. Yaptıkları işin bir sonraki aşamasındaki sonuçlarının da mukayesesini yapabiliyorlar. Kadınlara teslim edilen işlerle ilgili işverenlerin şüphe edeceği hiçbir şeyin olmadığını düşünüyorum. Karaca, Biz bahçe ve balkon mobilyaları üretiyoruz. Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük fabrikasındayız şu an. Bizim şirketimizi başarıya ulaştıran ana etmenlerden birisi de tamamen el yapımı olması. Burada gördüğünüz birçok ürün tamamen el yapımı. El yapımı olduğu için bu hassasiyet noktasında kadınların bize sağladığı katkı ve faydalar çok fazla. Erkekler alınmasın ama kadınlar bu konuda daha önde diye düşünüyoruz diye konuştu. Kadın marangozlardan Gül Yanık ise açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:10 yıl dershanede çalıştım. 10 yıldan sonra hamile kaldım. Kızımı doğum yaptıktan sonra, kızım büyüyünce bu mesleğe 3 yıldır devam ediyorum. Buradaki tahtaları getirip temizliyoruz. Macun çekiyoruz, macun çektikten sonra çatlaklarını yapıştırıyoruz. Bakımlarını ve zımparalarını yapıyoruz. İnce zımparalar ile hazırlıyoruz. Bayanların ayakta durması çok güzel bir şey. Yanık, Çocuklarınıza katkınız olur hem de kendine güveniniz var. İki tane çocuğum var. Oğlum 23, kızım 13 yaşında. Onların geleceği ve güvencesi için ben burada emek sarf ediyorum. Dünya kadınlar günü kutlu olsun ifadesini kullandı. Kadın marangozlardan Ayşe Karayel ise açıklamasında, daha önce ev hanımı olduğunu belirterek, Çocuklarımı büyüttüm. Çocuklarımı okullara yerleştirdim. Kızım GATA'da Eczacılık okuyor. Oğlum da üniversiteye hazırlanıyor. Çocuklarım dışarıya çıktıktan sonra evde yalnız kaldım. Çalışmaya ve yeni bir başlangıç yapmaya karar verdim. Burada bahçe ve balkon mobilyaları yapıyoruz. İşim de bu mobilyalara delik açıyorum. Daha önce hiçbir işte çalışmamıştım. Hiçbir işte çalışmamışken burada başladım. Şimdi bir mobilya ustasıyım. Severek işimi yapıyorum ifadelerini kullandı. Karayel, konuşmasına şöyle devam etti:Mobilyayı genelde erkekler yapar. Kadınlarımız pek görülmemiştir. Buradan bize desteklerini esirgemeyen sevgili patronumuz Mustafa Karaca'ya teşekkür ederiz. Onun sayesinde bizler buradayız ve çeşitli şeyler öğrendik. Kadınların yapamayacağı bir şey yoktur. Bütün meslekleri yapabilirler. Erkek işi diye hiçbir şey yoktur. Mobilyalara el emeğimizi veriyoruz. Onları sevgimizle işliyoruz. Kadınlar korkmasınlar. ‘Biz yapamayacağız' demesinler. Kadınların başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Karayel, kadınlara yaptığı çağrıda, Evlerinde oturmasınlar. Onlarda yeni bir başlangıca adım atsınlar. Çalışsınlar ve ekonomik özgürlüklerini ellerine alsınlar. Ailelerine ve çocuklarına destek olsunlar. Sevgiyle, emekleriyle, güçleriyle dünyayı güzelleştiren tüm kadınlarımızın dünya kadınlar günü kutlu olsun şeklinde konuştu.