“Onun sinirli olduğu zamanı görmemen gerekiyordu. Gördüm ne yazık ki. Bir mikrofon hadisemiz oldu, çok fena. AKG mikrofon vardı o zamanlar, kare mikrofonlar. Onunla şarkı söylüyorum ama sesim bana boğuk geliyor. Şeref ve Gürsel vardı arkada. Onlara dedim ki ‘Bana biraz eko verir misiniz?’ Birazcık böyle derinlik istiyorum. O zamanlar müzik terminolojisini de bilmiyorum, sadece eko biliyorum. ‘Tabii’ dediler, verdiler. Bitirdim programı, tam içeri giriyorum, arkada kıyamet kopuyor.
Dayak yiyor çocuklar. ‘Niye verdiniz ekoyu’ diye. O faşist ruhu ilk orada gördüm. Biz öyle büyüdük zamanında. Ama ben bunu bile tatlılıkla karşılıyorum. Demek ki oyunun kuralları öyle.”