'1,8 MİLYON GENCİMİZE EĞİTİM VERDİK'
Aile yapısının sağlamlığının, toplum için denge ve güven unsuru olduğunu ifade eden Bakan Göktaş, 6 Şubat'taki deprem felaketinden etkilenen tüm aile bireyleri için psikososyal destek çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerini belirterek, aileyi tehdit eden sorunlardan birinin de bağımlılık olduğunu vurgulayıp şöyle konuştu:
"Bu kapsamda bugüne kadar 1,4 milyon kişiye eğitim vererek bağımlılıkla mücadelede ailelere destek oluyoruz. Politikalarımızın güçlü bir uygulaması olan Aile Sosyal Destek Programı'yla ihtiyaçları sahada tespit ediyoruz. Bu kapsamda 7,4 milyon haneye ulaştık. Ayrıca aile içi iletişimi geliştirmek amacıyla Aile Eğitim Programı ile 4,2 milyon kişiye, Evlilik Öncesi Eğitim Programı sayesinde ise 1,8 milyon gencimize eğitim verdik. Geleceğin Türkiye'sini inşa edecek nesilleri yetiştirecek yegane kurumun aile olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda gençlerimizin aile kurmalarını desteklemek ve onları her türlü sosyal riske karşı korumak için Aile ve Gençlik Fonu'nu kurduk. Bu fonla genç çiftlerimize faizsiz kredi desteği sağlıyoruz. Bu vesileyle mayıs ayı içerisinde başvuruları kabul edilen gençlerimizle ödemeleri yapacağımızın müjdesini de paylaşmak istiyorum. Ülkemizin doğal kaynaklarından elde edilen gelirleri ülkemiz gençlerinin geleceği için sunmaya devam edeceğiz."
'AİLEYİ KORUMAK EN ÖNEMLİ ÖNCELİK'
Bakan Göktaş ve Macaristan Kültür ve İnovasyon Bakanı Csak, panelin ardından Bakanlık'ta bir araya geldi. İkili görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Göktaş, panelin 2 ülkenin politika yapıcıları ve uzmanlarına, aile kurumunun karşı karşıya kaldığı zorlukları istişare etme imkanı sağladığını ifade etti. Göktaş, gerek Türkiye gerekse Macaristan olarak aile yapısını güçlendirmeye yönelik yürüttükleri yenilikçi programları incelediklerini ve ulaştıkları sonuçları değerlendirdiklerini dile getirdi.
Ülkelerin ailenin güçlendirilmesi hedefinin milletler için bir beka meselesi haline geldiği noktasında görüş birliğine ulaştığını aktaran Bakan Göktaş, "Bu hedefimiz, sosyal politikalarımızın merkezinde belirleyici bir rol oynamaya devam edecek. Bütün dünyada meydana gelen ekonomik ve sosyopolitik dalgalanmaların ailelerin gelecek planlarını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu durum karşısında ülkelerin geleceği açısından aileyi her türlü tehlike ve tehdide karşı korumak en önemli öncelikleri haline gelmiştir" dedi.