Cücük :civciv anlamında kullanılır.
Bulamaç: Nişasta, su ve şeker ile yapılan besleyici çorba.
Seyirtmek, seğirtmek :Koşmak anlamında kullanılır. Örnek:Çocuk şurdan biraz önce seyirtti.
Cardın:İri fare
Yayyık :Bazen tek y ile de söylendiği olur.Ayran yapmak için kullanılan küp şeklindeki tahta veya deri kutu. Örnek ün akşam yemekte yayyık ayranı içtim.
Zaar :Zahir sözcüğünden gelmektedir.Belki anlamında kullanılır. Örnek:Zaar sizin çocuk yarın gelir.
Bakale :Bakale sözcüğü bakmak anlamında kullanılır. Örnek:Bakale buraya gel bi!Balım :Bu sözcük bakalım anlamında kullanılır. Örnek:Gel balım nereye gidiyorsun. (a uzun okunur)
Cıncık :Cıncık sözcüğü cam anlamında kullanılır. Örnek:Çocuk tüm cıncıkları kırdı.
Tez :Bu sözcük yöremde çabuk anlamında kullanılmaktadır.
Mustağak :Bu sözcük yöremde layik anlamında kullanılır. Örnek:Mustağakını sonunda buldun işte.
Elcek : oyuncu bilye
Gülle : bilye
yalak: çukur yer
angara : siyah-beyaz renkte olan tavuk
halbur: buğday elenen elek.
sarat :seyrek elek.
urupla: buğday ölçmede kullanlan en küçük kap.
çelik: buğday ölçmede kullanılan yaklaşık 10 kg buğday ölçen tahtadan yapılmış kap.
gırat :yaklaşık 22 kg buğdaya verilen ad.
bibi: hala
çitil : küçük helke, kap
çokuşmak: toplanmak, kalabalık olmak( Bi adam görünce hemen çokuştunuz)
meşe: eraltı( e uzun okunur)
manca: domates salatası
bıldır: geçen yıl
çullanmak : üzerine çökmek (Baktım ki adamın üzerine hepsi çullanmış)
culuk : hindi
depitmek : ayağı ile yitmek
depik : tekme
zumzuk :yumruk
dellenmek: sinirlenmek (Sen dellendin mi mustafa abi.Dellendirmeyib beni.)
süven : tarlanın kenarlarına çakılan düzgünce ağaç
gabala : ölçüsüz, tartısız alınan iş, eşya ( Şu domateslere gabala 3 bin vereyim)
gicişmek : kaşınmak( Sırtım gicişiyor baksana bir)
herslenmek : kızmak ( Ya bu kadar herslenmene gerek yok aslında)
katık : ayran
mahana : bahane (Ölüm gelirse hepsi mahana işte)
malamat: rezalet, rezillik ( Malamat olduk millete)
seğen : kaşık madeninden yapılmış kap ( Seğene çorba koysana)
şaplak : tokat
çimmek : yıkanmak
dulda : güneş ve rüzgardan korunacak yer (Şöyle duldaya geçelim rüzgar sert esiyor)
cemkirmek, çemkirmek : büyüklerine karşı saygısız davranışlarda bulunmak, söz söylemek.
öykünmek, ökünmek : Yaptığı hareketin aynısını yapmak.(Ağzıma ökünme dedim sana)
ekkeş: ukala, çok bilmiş ( Şu Ahmet de çok ekkeş)
devlisi gün: sonraki gün
süngüç: baş parmak ile işaret parmağı arasındaki uzunluk
davış . söylenti
zıypmak, zıypınmak : yüksek bir yerden kaymak
zarpadanak, carpadanak: aniden
yekinmek : kalkmak (nereye yekindin böyle)
cebelleşmek : tartışmak, birisiyle uğraşmak (Ya ben kendi canımla cebelleşiyorum)
pısmak, pusmak : saklanmak
pimpirikli : evhamlı
çingil : omuz
hombil, hombili : sırt
zibil :gübre, hayvan artığı
soyka : ölen kimsenin elbisesi
acar, acer : yeni
covsıtmak : duyurmak
vırtzırt: ani olarak, zamansız
iliksiz : argoda sevgi hitabı (İliksiz hoşuna gider değil mi?)
omisilli : iyi, güzel, hoş ( Omisilli ağaç ne hale gelmiş)
pıstanpatır : saklambaç oyunu
hapahap olmak : aniden karşılaşmak
yumuş uşağı : bir kimsenin her dediğini yapan ( Sen yumuş uşağı olmuşsun)
tinkitmek :sektirmek, yerinden oynatmak( Seni tinkitirim buralardan)
dıkılmak :girmek
ninemeli : neme lazım
çarkıt : eskimiş, hurda haline gelmiş ( Araba çarkıt olmuş)
vıykırmak : feryat etmek
cılkı çıkmak : özelliği bozulmak
guşanmak: giyinmek ( Düğüne gideceğiz şöyle bir güzel guşanalım)
teleme: keçi sütüne incirin kozağının sütünü damlatarak yapılan tadı güzel yiyecek (peynir çeşidi diye de geçer bulmacalarda)
ede: kardeş
agam : kardeşim
küncü : susam
cıkıl : bozuk para ( Bu cıkıl paraları ne yapacaksın)
cıkıl,cakıl : küçük taş parçaları( Buraya kim cakıl dükün dedi)
Pinnik : kümes
pırtı: elbise
kürrük : minik tay
fol : tavuğun yumurtlaması için bırakılan yumurta
folluk : tavuğun yumurtladığı yer
goz : ceviz
galli : sincap
cazzıtcuzzut: tahteravalli
erinmek : bir işi yapmak istememek ( Ders çalışacağım ama eriniyorum)
süzek :süzgeç
kilden : su kaşık madeninden yapılmış küçük tas.( Kildenle bana bir su versene)
leğen :İçinde çamaşır yıkanılan yayvan ve çukur kap.
sini : tepsi
üfelemek: ovalamak
gallep: güvercin
hımbıl: mızmız, işi yavaş yapan kimse
sedir : divan
sehen : tabak
ilişkir : et sucuğu
kertiş :kertenkele
taman: hani (örnek:Bize gelecektin taman, neden gelmedin?)
kepmek :çökmek (Ev adamın üzerine kepmiş.) ( ölen kişi içinde söylenir.Örneğin; Adam dün kepmiş gördün mü?)
tosbaa, tusbaa: Kaplumbağa