Adana'da su krizi tehlikesi! Yer altı kaynaklarında çok ciddi azalmalar var, Adana'da obruk oluşum riski artıyor
Türkiye’de dünya genelinde yaşanana iklim krizi nüfus artışı ve karbon salınımındaki artış gibi sebeplerden dolayı son yıllarda su krizi baş gösterdi. Yaşanan bu kriz Türkiye genelinde birçok tarım alanında obruk oluşumunu artırdı ve bu oluşumun ilerleyen yıllarda artacağı öngörülüyor. Su krizinin etkisiyle Türkiye genelinde obruk krizinin gelecek yıllarda artacağını açıklayan Adana Seyhan Ziraat Odası Başkanı Yaşar Özkan, Türkiye’nin milli su rezervi sayılan yer altı kaynaklarının yok olmasının engelleyecek adım atılmadığı takdirde tıpkı Konya’da olduğu gibi Adana’da da obruk oluşumunun hızlanacağını dile getirdi.

Türkiye’de dünya genelinde yaşanana iklim krizi nüfus artışı ve karbon salınımındaki artış gibi sebeplerden dolayı son yıllarda su krizi baş gösterdi. Yaşanan bu krizden ilk olarak etkilenen yer altı kaynaklarının bilinçsiz kullanımın da etkisiyle hızla kurudu ve bundan dolayı obruk oluşumunda da artış yaşandı.

Tarım için yeraltından aşırı su çekilmesi, hatalı arazi kullanım tercihleri, yanlış ve denetimsiz tarımsal sulama faaliyetlerinin bölgedeki çözünmeye uygun kireçtaşları içerisinde obruk oluşumlarını etkileyen ilk sebepler olarak sıralansa da bu artışta iklim kirizini de etkileri büyük.

Su krizinin etkisiyle Türkiye genelinde obruk krizinin gelecek yıllarda artacağını açıklayan Adana Seyhan Ziraat Odası Başkanı Yaşar Özkan, konu ile ilgili açıklamalrda bulundu. Türkiye’nin milli su rezervi sayılan yer altı kaynaklarının yok olmasının engelleyecek adım atılmadığı takdirde tıpkı Konya’da olduğu gibi Adana’da da obruk oluşumunun hızlanacağını dile getirdi.

Obruklar, yer altında zamanla çözünen kireç taşlarının boşluk oluşturması ve zeminin çökmesiyle oluşuyor.Konya Ovası'nda iklim değişikliği, kuraklık ve kontrolsüz yer altı su kullanımıyla her geçen gün sayıları fazlalaşan obruklar, tedirginliği artırıyor.

Obruk oluşumunun son yıllarda hızla arttığı Karapınar ilçesinin kuzey batısında yer alan Reşadiye Mahallesi sınırları içinde bulunan Eşeli Yaylası'ndaki tarlalarda çok sayıda obruk oluşumu gözleniyor.

OBRUKLARIN EN YOĞUN OLDUĞU BÖLGE HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ
İki obruk arasının 5 metreye kadar düştüğü, çap ve derinlikleri farklı 100'den fazla çöküntünün olduğu yerde havadan çekilen fotoğraf karesine 24 obruk giriyor. Konya Teknik Üniversitesi Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, çok sayıda obruğun oluştuğu yerde çöküntülerin arttığını söyledi.
Reşadiye Mahallesinde 2000'li yıllarda görülmeye başlayan obruk oluşumlarının sayısının arttığına işaret eden Arık, şöyle konuştu:

BİR TARLADA 8 OBRUK VAR
Arık, tarımın yaygın olduğu alanda sayıca çok fazla obruk olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:"Bir tarlada 8 obruk var, oluşumu da devam ediyor. Uydu görüntülerinde burası elek gibi, bir ay yüzeyi, sanki kraterlerin yoğun olduğu bir bölge gibi görünüyor. Aynı tarlada 8 obruk oluşması ciddi bir problem. Geçmişte obruklar daha yüksek yerlerde ve insanların yaşamadığı alanlarda meydana geliyordu ve biz yer bilimcileri için de ilginç karstik şekiller olarak görülüyordu. Ancak son yıllarda oluşan obruklar artık yerleşim alanlarına, tarım ve yatırım alanlarına çok yaklaşmış vaziyette. Bu nedenle tehlike arz ediyor."

YIL İÇİNDE OLUŞAN OBRUK SAYISI 10'UN ÜZERİNDE
Son haftalarda aynı bölgede yeni obrukların oluştuğunu vurgulayan Arık, sözlerini şöyle sürdürdü:"Obruk oluşmaya devam ediyor. Sadece 6 civarında obruk, son iki hafta içinde meydana geldi. Hemen batımızdaki Mısırlı Yaylası'nda, biraz daha doğumuzdaki Ekmekçi Yaylası'nda ve daha güneydeki Hotamış bölgesinde obruklar oluşuyor. Oluşmaya devam ediyor. Bu yıl içinde bölgedeki oluşan obruk sayısı 10'un üzerinde. Yılın bitmediği bir dönemi yaşıyoruz. O nedenle bundan sonraki dönemde yeni tarım sezonu başladığı zaman oluşacak obruklardan da endişeliyiz. Sayının giderek artacağını öngörüyoruz."

ÜRKÜTÜCÜ BOYUTLARDA 620 OBRUK VAR
Arık, Konya'daki obrukların, AFAD'ın Afet Riski Azaltma Sistemi'nde (ARAS) kaydedildiğini anımsatarak, "İrili ufaklı bunların dışında epeyce bir çökme yapısı var. Sayı çok önemli değil. Sayı artıyor, belki binleri bulabilir. Ürkütücü derinlikli, en son meydana gelen açık kuyu şeklindekilerle beraber 620 obruk var." diye konuştu.

Jeomorfoloji Derneği’nin 2019 yılında hazırladığı rapora göre, obruk oluşumunda insan faaliyetlerinin de önemli etkisi olduğu belirtilerek bölgede su isteği yüksek olan ürünlerin yetiştirildiğine dikkat çekildi. Tarım için yeraltından aşırı su çekilmesi, hatalı arazi kullanım tercihleri, yanlış ve denetimsiz tarımsal sulama faaliyetlerinin bölgedeki çözünmeye uygun kireçtaşları içerisinde obruk oluşumlarını tetiklediği belirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Jeomorfoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Turoğlu, coğrafi değişkenlerin dikkate alınarak arazi kullanım planının oluşturulması gerektiği açıklamasında bulunmuştu.

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Obruk oluşumunun engellenemeyeceğinin vurgulandığı raporda, alınacak tedbirler ile obruk oluşumu hızının yavaşlatılabileceği ve muhtemel zararın azaltılabileceği ifade edildi. Bunun için sıralanan birtakım öneriler ise şöyle:Konya Kapalı Havzası’nın yıllık su bütçesi gözetilerek multidisipliner bir yaklaşımla bütünleşik bir havza yönetimi projesinin ilgili kamu kurumları tarafından uygulamaya konulması.Bölgedeki tarımsal faaliyet tercihlerinin coğrafi koşulları dikkate alınarak gözden geçirilmesi.

Tarımsal faaliyetler için yeraltından çekilen toplam su miktarının hızla azaltılması ve denetim altına alınması.Karapınar ve çevresinde su ihtiyacı yüksek olan bitkilerin ekimine denetim ve sınırlama getirilmesi.Havza için bir arazi kullanım planı yapılarak su ihtiyaçlarına göre her yıl ekilecek ürünler, ekim alanları ve hatta ekimi yapacak çiftçiler belirlenmesi, bu ürünlerin yetişme ve hasat dönemlerinde izlenmesi.Bölgede, zeminde titreşim yaratacak faaliyetlerden kaçınılması, güncel rezonans etkisini azaltıcı uygulamalara yönelinmesi.