Adana bölgesinde su kıtlığı yaşanıyor! Mahsulde rekolte düştü çiftçilere ‘ekim yapmayın uyarısı’: Bölgede su verimliliği seferberliği başlatıldı
Dünya genelinde yaşanan iklim kriznin etkilerinin Türkiye,2de de görülmesi tarımsal üretimde de birçok sorunu beraberinde getirdi. Türkiye’ninen öenmli tarım havzalarından olan Çukurova’da da çiftçiler susuzluğa dayanıklı ürünler yetiştirmeye başladı. Adana’da haziran ayında 80 yılın sıcaklık rekorunu kırdığını söyleyen Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Özkan, kuraklık tarımsal üretim maaliyetlerini artırdığını ifade ederek bundan sonraki süreçte tarımsal üretime dayalı olarak beslenme alışkanlıklarının da değişeceğini öngördüklerini aktardı.

Son yıllarda dünya genelinde yaşanan iklim krizi sıcaklık artışları ile iyice kendini göstermeye başladı. Son yıllarda gelen sıcaklık rekorları kış aylarının kısalıp yaz aylarının artmasına sebep olurken yaşanan bu sıcaklık artışları tarımsal üretimde de bir takım değişikliklere de sebep olacak.

Türkiye’nin en büyük tarım havzasından olan Çukurova’da da iklim krizinin etkilerini hisseden bölgelerden birisi. Artan sıcaklık sebebiyle eskiye nazaran daha az yağış alan Adana’da da yeraltı su kaynaklarının azalması tarım üretiminde verimliliğin azalmasına neden olutken bölgedeki çiftçiler de daha az su isteyen ürünler yetiştirmeye başladı.

Adana’da iklim krizinin etkilerinin bu yıl çok sert bir şekilde hissettiklerini söyleyen Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Özkan, bu durumun yalnızca Adana ve Türkiye değil tüm dünya genelinde bir değişiklik yaşanacağına işaret olduğunu söyledi.

ÖNLEM ALINMAZSA GELECEKTE DÜNYA GENELİNDE BİR GIDA KRİZİ BİZİ BEKLİYOR
Geçtiğimiz Haziran ayında 50 dereceyle Adana’da son 80 yılın sıcaklık rekorunu kırdığını belirten Özkan, bu sıcakların insan sağlığını olumsuz etkilediği gibi tarım ürünlerine olumsuz etkileri olduğunu dile getirdi. Özkan, tarım ürünlerinin Adana’da neme bağlı sıcaklıkların da etkisiyle güneşin altında adeta kavrulduğunu vurgularken, “Şu an aşırı bir sıcak var ve bu da ürün verimine de etkisi çok büyük. Sadece bir çiftçinin hasat zamanı kaybettiği yüzde 10 -15 civarı verim kaybını totale vurduğumuzda bu oran çok ciddi zarar ve kayıpların olacağını bize söylüyor. Eğer bugünden önlemimizi almazsak gelecekte bizi gıda krizinin de beklediğini söylemek mümkün.” diye ifade etti.

YAŞAM SUSUZ VE GIDASIZ OLMAZ
Tarlasına mısır eken çiftçi, vahşi sulama dediğimiz suyun bilinçsizce tarım arazilerine verilemesi ve kuraklığın da etkisiyle üründe verim kaybı da yaşıyor.” Diyen Özkan, Yaşam susuz ve gıdasız olmaz. Yağışların her geçen yıl giderek azalması, hali hazırdaki suyun hor kullanılması, tarımsal üretim maliyetlerinin artması ve iklim krizi en çok tarımı etkileyecek bu da dünya genelinde daha önce benzeri görülmemiş bir değişikliğe sebep olacak.” Açıklamasında bulundu.

ÇİFTÇİ ALTERNATİF ÜRÜNLERE YÖNELMEYE BAŞLADI
En başta beslenme alışkanlıklarımızda büyük çaplı bir değişiklik olacak. Çünkü üretim sürecinde su isteyen ürünlerin verimlerinin azalması ve üretim maliyetlerinin artması çiftçiyi alternatif ürünleri tercih etmeye başladı.” İfadelerinin kullanan Özkan, Seyhan ziraat Odası olarak çiftçilerin daha az su isteyen ürünlerin ekimini yapmaya teşvik ettiklerini dile getirdi.

ÇUKUROVA’DA DAHA AZ SU İSTEYEN TARIM ÜRÜNLERİ EKİLMEYE BAŞLANDI
Özkan, Adana’da çiftçilerin mısır, şeker pancarı gibi üretim esnasında fazla sulama isteyen ürünler yerine çiftçilerimiz artık hububat, buğday, mercimek, arpa, nohut, ayçiçeği ekmeye başladığını vurgulayarak, “Özellikle ani hava değişimleri, ürünlerin olgunlaşma süreçlerini olumsuz etkiledi. Bu yıl tüm zamanların en sıcak Haziran ayında meteorolojik afet yaşandı. Hava sıcaklığının gölgede 43 derece olmasından dolayı aşırı sıcaktan insanlar kadar başta kavun, karpuz, domates olmak üzere bitkiler de etkilendi. Bu durum, çiftçilerin planlama yapmasını zorlaştırdı ve tarımsal üretimde aksamalara neden oldu. İklim değişikliğine uyum sağlamak için gerekli önlemler alınmadığında, uzun vadede tarımsal üretimde ciddi sorunlar yaşanabilir.” Açıklamalarına yer verdi.

SICAK HAVA MISIRDA KOÇAN BOYUNU KÜÇÜLTTÜ, VERİMİ DÜŞÜRDÜ
Türkiye'nin 8,3 milyon tonluk mısır üretiminin yaklaşık yüzde 13'ünü karşılayan Adana'da 'sarı altın' olarak adlandırılan mısırda hasat başladı. Kent genelinde 649 bin dönümde ekilen mısırdan yaklaşık 750 bin ton rekolte hedefleniyor. Öte yandan, Adana'da bu sene yaşanan rekor sıcaklıklar mısırın boyunu da etkiledi. Bazı mısırların boyu 15-20 santimetre olurken bazı mısırların koçan boyu ise 8-10 santimetrede kaldı. Bu nedenle mısırın rekoltesinde dönüm başına 150-200 kilogram düşüş yaşandığı bildirildi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Adana'da bu sene sıcak havalar nedeniyle rekolte çok düşük. Her sene dönüm başına bin 400 kilogram verim alırken bu sene bin 100 veya bin 200 kilogram verim alıyoruz. Adana'da mısır ekimi maalesef yüzde 25 azalarak bu sene 649 bin dönüm oldu” dedi.

Tarımsal üretimde önemli bir yer tutan Adana'da, geçtiğimiz günlerde Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği tarafından çiftçilere güzlük ekim yapmamaları yönünde resmi bir uyarı yapıldı. Uyarıda, mevcut suyun sadece meyve bahçelerine yeteceği, güzlük soğan, patates, sarımsak ve çeşitli sebzelerin ekilmemesi gerektiği, aksi halde su verilemeyeceği belirtildi.

TÜRKİYE SU YOKSULU ÜLKELER ARASINA GİRDİ
Yapılan bu açıklamanın ardından Bunun üzerine DSİ Adana Bölge Müdürlüğü bölgede inceleme yaptı. Arazide yapılan inceleme sonucunda su sorunuyla ilgili brifing toplantısı yapıldı. Ardından DSİ Adana Bölge Müdür Yardımcısı Bekir Pehlivan, basın mensuplarına açıklamada bulundu.

Pehlivan, Türkiye'de kişi başına düşen kullanılabilir su potansiyelinin bin 313 metreküp olduğunu kaydederek, “Bu da ülkemizin su stresi altında olduğunu göstermektedir. Bu rakamın bin metreküpün altına düşmesi ise bizim su fakiri bir ülke olduğumuz anlamına gelmektedir. İklim değişikliğine bağlı olarak su kaynaklarımızdaki azalma hepimizin malumudur. Bu sene yaşanan sıkıntıların temel sebebi; yağış miktarının bu yıl düşük kalması, hava sıcaklarının rekor seviyelerde olmasından dolayı yaşanan yüksek buharlaşma ve bitki su ihtiyacının artmasıdır” diye konuştu.

Bu olumsuz etkilerden en fazla etkilenen bölgenin Çukurova Bölgesi olduğunun altını çizen Pehlivan, “Çukurova'nın kalbi olan Adana'da, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzce inşa edilmiş olan Seyhan, Yedigöze ve Çatalan Barajlarımızdan her yıl 1 milyon 760 bin dekar tarımsal arazi sulanmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından 2003-2024 yılları arasında Adana'ya toplam 42 milyar TL yatırım yapılmış olup, bu yatırımlar neticesinde 149 adet tesis hizmete alınmıştır. Bu tesislerin 11'i baraj, biri gölet ve 39'u sulama tesisidir. Hizmete alınan bu tesisler sayesinde Adanalı çiftçilerimiz için yıllık 10 milyar TL zirai gelir artışı sağlanmıştır” dedi.

SU KAYNAKLARINA YATIRIMLAR DEVAM EDECEK
Seyhan sulamasının kapalı sisteme dönüştürülmesi amacıyla tüm aşamalar geçilerek proje yapımı çalışmalarına başlandığını vurgulayan Pehlivan, daha sonra şunları söyledi:

“Süreç halen devam etmektedir. Seyhan ve Çatalan Barajı rezervuar alanında su alma yapısının altında kalan ve kullanılamayan suların değerlendirilmesi için DSİ Adana Bölge Müdürlüğümüz tarafından projeler geliştirilmiştir. Söz konusu projeler kapsamında Seyhan Barajı'ndan Seyhan Ovası'na ilave su temini hedeflenmektedir. Bu projede Ağustos ayı sonunda inşaat ihalesine çıkılması hedeflenmektedir. Ayrıca, Çatalan Barajı'ndan daha fazla ilave su alınabilmesi için de çalışmalar devam etmektedir. Çalışmanın ilk etabı 2025 yılı sulama sezonuna yetişecek olup, yapılacak bu çalışmalar neticesinde Çatalan Barajı'nda toplamda 1,73 milyar metreküp ilave su depolanacaktır. 1,73 milyar metreküp suyun 860 milyon metreküpü 2025 yılı sulama sezonunda çiftçilerimizin hizmetine sunulmuş olunacaktır. Bu çalışmanın tamamlanmasıyla Seyhan Ovası'nda herhangi bir su sıkıntısının yaşanmayacağı öngörülmektedir.”

BU YIL 1,5 MİLYAR METREKÜP SU ÇİFTÇİLERİ TARAFINDAN KULLANILDI
Pehlivan, aşağı Seyhan Ovası'ndaki meyve bahçeleri ve diğer ekili ürünlerin sulanması maksadıyla kanallara su verme işleminin devam ettiğini söyleyerek, “Bu yıl şu ana kadar yaklaşık 1,5 milyar metreküp su çiftçilerimiz tarafından kullanılmıştır. Ancak barajlardaki su miktarı sadece ekili ürünlere yetecek miktarda olup, Eylül ayında 3. ürün ekimi yapılması halinde sulama suyunun bu alanlara verilememesi riski bulunmaktadır.

Bu konu ile alakalı çiftçilerimizi bilgilendirmek, suyun tasarruflu kullanılmasına dikkat çekmek ve ileride mağduriyet yaşanmasına engel olmak adına Sulama Birliği tarafından köy ve mahalle muhtarlıklarına resmi yazı yazılmıştır. Bu yazı ile depolama tesislerimizde bulunan tarımsal sulama suyunun azalmasına işaret edilmiştir. Aşağı Seyhan Ovası'nda suyun tasarruflu kullanılmasına özellikle vurgu yapılmıştır. Netice olarak; hedefimiz belirli bir plan ve teknik hesaplamalar çerçevesinde, kıymetli çiftçilerimizin mağdur olmamaları ve ürün kaybı yaşamamaları adına adil ve hakkaniyetli bir su yönetimini uygulamaktır. Yapılan bu doğru yönetimle kuraklık ve su kıtlığına rağmen çiftçilerimize herhangi bir ürün veya verim kaybı yaşatılmamıştır” dedi.