Zamlar yetmedi, şimdi de...
2 yıl önce yasak yerde sigara içmişsiniz...
Bütçeye kaynak arayan, akaryakıt başta olmak üzere esaslı zamlar yapan Maliye eski defterleri de açmaya başladı. 2 gün içinde 800 bin vatandaşa 15-20 yıl öncesinden kalma cezalar ve borçlarla ilgili mektuplar gitti. Mektuplarda mükellefin borç tutarı belirtilmiyor, mükellef vergi dairesine çağrılıyor. Yüzlerce vatandaş vergi dairelerine yığıldı, telefonlar kilitlendi...
Bütçede 14.5 milyar liraya ulaşacağı hesaplanan açık nedeniyle alkol ve akaryakıt başta olmak üzere geçen hafta sonu geniş bir zam paketi açıklayan, doğalgaz ve elektriğe de zam hazırlığı yapan Hükümet, şimdi de daha fazla gelir elde edebilmek için eski defterleri açtı.
Maliye Bakanlığı, 15-20 yıl geriye dönüp alacaklarını tarıyor. Bu kapsamda vergi aslı 20-50 liranın altındaki küçük borçları bulup çıkaran Maliye, binlerce mükellefe mektup yazarak borçlarını faizleriyle birlikte ödemelerini istedi. Haciz uyarısı da yapan Maliye’nin 20 yıl öncesinden kalma öğrenim ve harç kredisi alacakları ile mahkeme harçlarından kalan borçlar veya yıllar önce kesilen sigara cezalarını tahsile başladığı anlaşılınca, ortalık karıştı.
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’na bağlı vergi dairelerine ellerinde mektuplarla yüzlerce insan yığılırken, vergi dairelerinin telefonları kilitlendi. Herhangi bir vergi mükellefiyeti olmayan kadın erkek onlarca vatandaşın, yaptıkları itiraz sonucunda kendilerine birkaç yıl önce ‘yasak yerde sigara içme cezası’ kesildiğini öğrendikleri, bazılarının da 11 yıl önce bir mahkeme harcını eksik ödemiş göründüğü için faiziyle yüksek tutarlarla para ödemek zorunda kaldığı görüldü. Bu gelişme, Vergi İdaresi Başkanlığı’nda gelerek durumlarıyla ilgili bilgi almaya çalışan vatandaşların hep sert tepkisine neden olurken bazı yaşlı vatandaşların yüksek sesle “Müflis tüccar eski defterleri karıştırır” yorumları yaptıkları görüldü.
800 bin kişiye mektup gitti
İstanbul’dan sonra Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından iki gün içinde 800 bin mükellefe mektup yollandı. Bu mektupların önemli bir kısmı öğrenim harçları, sigara cezaları, mahkeme harçları, satış-alış devir işlemlerinde eksik yapılan ödemeler gibi eski yıllara ait ve ana parası son derece küçük tutarlarda olan ancak işletilen faiz nedeniyle yüksek tutarlara ulaşan her türlü kamu alacağını kapsıyor.
Edinilen Maliye Bakanlığı, matbu bir mektup hazırladı. Bu mektup PTT’ye teslim edildi. Tüm mükelleflere aynı mektup gönderildi. Mektupta, her bir mükellefin neyle ilgili borcu olduğu da, borcunun tutarı da belirtilmiyor.
Çünkü, faiz sürekli işlemeye devam ettiği için toplam borç tutarı sürekli artıyor. Bu nedenle vatandaşa sadece “Borcunuz var, vergi dairesine gelin” deniliyor.
Maaşa haciz gelebilir
Maliye Bakanlığı’ndan gelen mektupta, “Ödenmeyen borçların takibi sırasında mal varlığı haczi, banka hesabı haczi (e-haciz), gayrimenkul haczi, taşıt haczi v.s. gibi istenmeyen durumlarla karşılaşmamanız için bu borçların tasfiyesine yönelik gerekli görüşmelerin ve ödemelerin yapılması için vergi dairesi müdürlüğümüze başvurmanız önem arz etmektedir” deniliyor. Vatandaşlar, Maliye Bakanlığı’nın örneğin maaşlarının yattığı banka hesaplarına haciz işlemi başlatacağı konusunda uyarılıyorlar.
Sigara cezası olabilir...
Söz konusu uygulamanın Ankara’nın ardından İzmir, Bursa, Adana başkanlıkları başta olmak üzere Türkiye geneline yayılmasının planlandığı ve tüm illerde uygulanacağı belirtiliyor. Bu kapsamda yüzbinlerce vatandaş bir gün adına yıllar önce kesilmiş örneğin bir sigara içme cezasını faiziyle birlikte ödemek zorunda kalabilecek.
Harç kalktı ama eskisi duruyor
Öte yandan gönderilen mektupların önemli bir kısmının 20 yılı aşkın süre öncesinden kalma öğrenim harçlarıyla ilgili alacaklar olduğu öğrenildi. Hükümet bu yıl öğrenci harçlarını kaldırırken, Maliye’nin 20 yıl öncesinden harç borcu kalanları bulup, haciz uyarısı yapması dikkat çekti. Bu kapsamda 15-20 yıldan fazla bir süre öncesinden kalma küçük borçlara da faizleriyle hesaplanarak mektup gitmeye başladı. Alacak niteliği ve miktarının yazılı olmadığı metinlerde mükellefler vergi dairelerine çağrılarak, “Gelin burada konuşalım” denilmiş oldu.