Hükümetin beklentilerin üzerinde gerçekleşen bütçe açığını kapatmak içni en güçlü cephanesini devreye sokmasıyla zamlar ardı ardına gelmeye başladı. Kısa süre önce akaryakıt ve otomotivde yapılan ÖTV artışının ardından doğalgaz ve elektriğin toptan satış fiyatının yüzde 10'a yakın artması, zam dalgasının kısa sürede çarşıya pazara yayılacağı beklentisini artırdı.
Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy, doğalgaz ve elektrikteki fiyat artışının gıda da dahil sanayi ürünlerinde dalga dalga zam etkisi yaratacağı değerlendirmesinde bulundu.
DOĞALGAZ VE ELEKTRİĞE 1 EKİM ZAMMI
Berksoy şöyle konuştu:
"Bana kalırsa iki önemli etkisi olur. Birincisi, vatandaşın geliri aynı düzeyde artmadığı için harcamalarda duraklamaya yol açar ve iç tüketimi geriletir. Şu anda yaşanan önemli sıkıntılardan biri iç talebin ve harcamaların kıpırdamıyor olması. Yapılan zamlar bu sorunu derinleştirir. İkinci etki ise maliyetler üzerinde olur. Hem doğalgaz hem de elektrik zammı, maliyetleri doğrudan yükselttiği için fiyat artışları tarafında çok bulaşıcı bir etki yaratıyor. Bu nedenle bir fiyat artışı baskısına yol açacak. Dalga dalga yayılacağı için de enflasyon üzerinde etkisi olacaktır.
"Ortaya çıkan bu iki durum aslında bir birbirini dengeleyici etkiye sahip. Bir taraftan talep kısılıyor, diğer taraftan fiyat arıyor. Ancak bu zamların enflasyonu yükseltme tarafındaki baskısının daha fazla olacağını tahmin ediyorum. Esnekliği yüksek olan bu iki kalemde yapılan zammın etkilerini gıda da dahil enerji üretimini yoğun olarak kullanan sanayi üretiminde görmemiz olası."
"ÇOK FAZLA CEPHANE YOK"
Boğazici Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Burak Saltoğlu, son yapılan zamların gelecekteki riskleri engellemek için atılmış önemli bir adım olduğunu ancak aynı zamanda Merkez Bankası'nın faiz indirimini zorlaştırıcı bir karar olduğuna dikkat çekti.
Saltoğlu, "Zamlar birincil etki olarak refahı indirecek. Burada alınması gereken temel mesaj, zamların daha fazla mali disiplin için alınmış önlemler olduğudur. Hükümetin elinde çok fazla cephane yok. Hiç bir şey yapmamak daha kötü bir seçenek olurdu. Vatandaş üzerinde kısa vade olumsuz etkileri olabilir. Ancak ileride oluşacak riskleri engellemek için alınmış önemli bir sinyal ve yabancı yatırımcının ilgisinin kaybolmaması için atılmış olumlu bir adım” dedi.
FAİZLERİN DÜŞMESİ ZORLAŞIR
Saltoğlu, zamlar nedeniyle enflasyon oranın yüzde 1 artabileceği ve faizlerin düşmesinin zorlaşacağı tahmininde de bulunarak şöyle konuştu:
"Bu zamlar enflasyonu yüzde 1 dolayında artırabilir. Bu da bir dışsal faktör olarak Merkez Bankası'nın daha önce belirlediği oranın üzerinde bir oranın gerçekleşmesine ve kredibilitesinde kısmen kayba yol açabilir. Piyasa tarafında ise artacak olan enflasyon uzun süredir Merkez üzerinde baskı yapılan faizin indirilmesi sürecini zorlaştıracaktır" dedi.
DİĞER ZAMLAR DA KAPIDA
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil de maliyet artışının gelecek aylarda tüm maliyetlere gireceğini, et ve süt gibi nihai tüketim ürünlerine zammın da yakın gelecekte yürürlüğe girebileceği öngörüsünde bulundu.
Fertekligil, "Ekonomi yönetimi tarafından bakılırsa bütçe açığının artması nedeniyle telafi edici önlemler gerekiyordu. Bu zamların, bütçe açığının kapanması için kamuya çok yararının olacağı şüphesiz. Gelen zamlar, hem sanayi hem de hane kullanımı tarafındaki her şeyin fiyatını etkiliyor. Bu artışlar, gelecek aylardan itibaren tüm ürünlerdeki maliyetlere girecek ve enlasyon oranını da yakından etkileyecektir. Dolayısıyla ete, süte ve nihai tüketim ürünlerinin hepsine zammın kapıda olduğu görülüyor" dedi.
Fertekligil, diğer taraftan ekim ayı başında enflasyonda artış beklendiğini, kasım ve aralıkta baz etkisinden dolayı beklenen düşüşün de gerçekleşme olasılığının azaldığına dikkat çekti. Fertekligil, "Bu düşüşü çok görme fırsatımız olmayacak. Bununla birlikte artan fiyatlar Merkez Bankası'nın faiz koridorunu daraltma işleminde çok daha temkinli olabileceği bir manzarayı ortaya çıkıyor" dedi.
Haberin Devamı