Uydudan takip ettiriyor
“Dumansız Hava Sahası” projesi artık uydu takip (GPS) sistemi sayesinde daha işlevsel hale geliyor
“Dumansız Hava Sahası” projesi artık uydu takip (GPS) sistemi sayesinde daha işlevsel hale geliyor. Araç ve kişi takip sistemleri şirketi Arvento Mobile Systems tarafından geliştirilen uydu takip sistemi sayesinde Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelindeki 4 bin 500 müfettişin kullanacağı 1.500 adet tablet PC’ye yüklenecek yeni bir yazılım hazırladı. Yeni uygulama sayesinde bakanlık müfettişleri, oluşturulan çağrı merkezinde kendilerine gelen şikâyetleri uydu üzerinden takip ederek, sigara yasağı ihlallerine anında müdahale edebiliyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından 3 yıl önce başlatılan “Dumansız Hava Sahası” projesi artık uydu takip (GPS) sistemi sayesinde daha işlevsel hale gelecek. Araç ve kişi takip sistemleri şirketi Arvento Mobile Systems tarafından geliştirilen uydu takip sistemi sayesinde Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelindeki 4 bin 500 müfettişin kullanacağı 1.500 adet tablet PC’ye yüklenecek yeni bir yazılım hazırladı. Türkiye’de bir ilke imza atılarak gerçekleştirilen yeni uygulama sayesinde bakanlık müfettişleri, oluşturulan çağrı merkezinde kendilerine gelen şikâyetleri uydu üzerinden takip ederek, sigara yasağı ihlallerine anında müdahale edebilecek.
Ankara’dan başladı
İlk olarak Ankara’da pilot olarak başlatılan yeni uygulama, Haziran sonu itibarıyla tüm yurda yayılmaya başladı. Kamu ve özel sektörde toplamda 170 bin fazla araç ve 12 binden fazla müşteriye hizmet verdiklerini söyleyen Arvento Mobile Systems Genel Müdürü Özer Hıncal, “Geliştirdiğimiz yeni uydu takip (GPS) sistemi yazılımını, Sağlık Bakanlığı tarafından satın alınan 1.500 adet tablet PC’ye yerleştirdik. Yazılım sayesinde bu amaçla oluşturulan Alo 171 Çağrı Merkezi’ne yapılan şikâyetlere anında müdahale edilebiliyor” dedi. Gelen şikâyetler doğrultusunda 171 Çağrı Merkezi tarafından yönlendirilen müfettişlerin, olay yerine kısa zamanda intikal ederek, tablet PC ile mekanın fotoğrafını çekip, yine tablet PC’de oluşturulan rapor formunu doldurarak, bir tuşla Sağlık Bakanlığı ve ilgili tüm birimlere gönderebildiklerini söyleyen Hıncal, “Valilikler de o an işletmeye cezayı kesiyor” diye konuştu. Eskiden insanların bu tip durumlarda nereyi arayacaklarını bilemediklerini ve aradıklarında da kiminle muhatap olacakları konusunda soru işaretleri ile karşılaştıklarını söyleyen Özer Hıncal, “Şimdi her şey kontrol altında. Şikayet kime gitti, ne zaman gitti uydu takip sistemi üzerinden anında kayıt altında” değerlendirmesini yaptı.
Kazalar azalır
Bu tür sistemlerin kullanımının yaygınlaşması halinde trafik kazalarının da azalabileceğini savunan Hıncal, geçen yıl Türkiye’de 1 milyon 228 bin kazanın meydana geldiğini ve bu kazalar neticesinde 3 bin 828 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Bu kazaların 119 bininin sürücü hatasından kaynaklandığına işaret eden Hıncal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine geçen yıl 1 milyon 387 bin aşırı hız cezası kesilmiş. Biz şuna inanıyoruz, eğer her araçta cihazlarımızdan olsaydı, hız kameralarına hatta radara bile gerek olmazdı. Araç 120 kilometre hızı geçtiği an, uydudan biz anında tespit ediyoruz. Plakasını da biliyoruz. Cezayı otomatik gönderebiliriz. Ve bu hiçbir ülkede olmayan bir uygulama olur. Ve kaza oranlarını da yüzde 90 düşürmüş oluruz.”
Hedef, dünyada ilk 3 markadan biri olmak
TÜRKİYE’DE 7 yıllık bir firma olmalarına rağmen 2010 yılından bu yana ortalama yüzde 60 büyüme kaydettiklerini vurgulayan Özer Hıncal, şirketlerinin 30 milyon TL ciro gerçekleştirdiğini, 22 ülkeye ihracat yaptığını bildirdi. Yıl sonuna kadar ihracat yaptıkları ülke sayısını 34’e çıkartacaklarını açıklayan Hıncal, şöyle konuştu: “Hedefimiz sektörümüzde dünyada bilinen ilk 3 markadan biri olmak. Türkiye’de 18.5 milyon araç var ve bu araçların yarısı ticari vasıflı. Sektörümüzün 350 bin araca hizmet verildiğini düşünecek olursak, pazar geniş ve daha yapılacak çok iş var. Bayi ve servis ağını da katarsak yaklaşık 400 kişilik ekibimizle gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çalışmalarımız devam ediyor.”
Artık kişi takibi de isteniyor
ÖZER Hıncal, eskiden araç takip hizmetini şirketlerdeki lojistik departmanlarının talep ettiğini, günümüzde ise insan kaynakları departmanlarından bile talepler aldıklarını anlattı. Kamuda, özel sektörde araç filosu olan şirketlerin, geliştirdikleri sistem sayesinde araçların hız limitinden ani kalkış ve yavaşlamalarına, iş harici kullanımlardan yakıt tüketimine kadar birçok konuyu kontrol altında tutabildiğinin altını çizen Hıncal, şöyle konuştu: “Araç sürücüleri ise sanki yanlarında patron oturuyormuş duygusu ile işlerini yapıyorlar. İnsan kaynakları departmanları, Ekonomik ve Güvenli Sürüş sistemlerimiz sayesinde çalışanları arasında performans değerlendirmesi uygulamasını başlattılar. Son zamanlarda kişi takibi hizmetinde de talep var. Örneğin bazı belediyeler temizlik ihalesi yapıyorlar ve 1.200 kişinin çalıştığı bir firma işi alıyor. Ancak çöpler toplandı mı, bahçeler sulandı mı gibi konularda akıllarda soru işareti kalabiliyor. İşte bunu ortadan kaldırmak amacıyla kişi takip sistemi talep ediyorlar. Çalışanlar işe geldiklerinde cihazımızı alıp ceplerine koyuyorlar. Mesai bitiminde de bu cihazı teslim ediyorlar. Buradaki amaç, tamamen kişileri denetlemek ve daha verimli çalışmalarını sağlamak. Kişi takibi özel hayata girmiyor.”