Financial Times Türkiye ekonomisinin başarı ivmesini kaybetmeye başladığını ve büyüme konusunda zorlandığını yazıyor.
Gazetenin İstanbul'daki muhabiri Daniel Dombey, dün açıklanan son rakamlara göre, Türkiye ekonomisinin son dönemlerdeki büyümesine yaklaşamadığını belirtiyor ve ekliyor: Projelerin finansmanı ve büyümeyi artırmak için gereken fonları bulmak giderek zorlaşıyor.
Türkiye ekonomisinin 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 8 oranında büyüdüğünü ancak 2012 yılında bu rakamın yüzde 2.2'ye gerilediğini belirten gazete, büyümenin özellikle 2012'nin son çeyreğinde son üç yılın en düşük seviyesine indiğini yazıyor.
İlk çeyrek kuşkusu
Financial Times şöyle devam ediyor:
"Uzmanlar, şimdiye kadar iç talebe dayalı olan ekonominin büyümesi için farklı motorlar bulmaya çalışıyor. İhracatın geçen yıl sergilediği artışın arkasında önemli ölçüde İran'a aktarılan altın bulunuyordu ve bu ticaretin çok uzun sürmesi beklenmiyor.
"İstanbul'daki Global Source Partners'tan iktisatçı Murat Uçer, son çeyrekte hepimiz güçlü bir iyileşme umuyorduk ancak bu yaşanmadı. Ekonomi bu yılın ilk çeyreğine dair de karışık sinyaller veriyor." diyor.
"Hükümetin yüzde 4'lük büyüme tahmininin fazla iyimser olduğunu belirten Uçer, yatırımların yeterince hızlı artış göstermediğini ancak, tüketim alanında olumlu bazı sinyaller olduğunu da belirtiyor."
Doğrudan yabancı yatırım miktarında yaşanan düşüşün ardından Türkiye'nin uzun dönemli yatırımları için kendi kaynaklarına dayandığını belirten gazete, sekiz Türkiye bankasının bir araya gelerek Marmara üzerinde dünyanın en uzun köprülerinden birinin yapılması da dahil 6.5 milyar dolarlık bir proje için ilk 1.4 milyar dolarlık kredi miktarını sağladıklarını aktarıyor.
İstanbul'daki bir hukuk firması Chadbourne and Parke'tan Ayşe Yüksel, "İnsanlar, ekonomisini komşularıyla karşılaştırarak, Türkiye'den vazgeçmemek için nedenler arıyorlar diyor.
"Kriz Kıbrıslıları biraraya getirebilir"
Financial Times'ta yer alan bir başka haber-yorumda ise, Kıbrıs'ın güneyindeki ekonomik krizin, güney ile kuzeyi bir araya gelmeye zorlayan bir etken olabileceği belirtiliyor.
Gazete, bu yılın Kıbrıs meselesinin 50. ve Yunan ve Türk tarafları arasında sonuçsuz müzakerelerin ise 45. yılı olduğunu belirtip adanın birleştirilmesine yönelik ilerlemenin, 2004 yılındaki BM planının Güney tarafından reddedilip, Kuzey tarafından kabul edilmesinden bu yana donduğunu aktarıyor.
Gazetenin muhabiri Joshua Chaffin Kıbrıslı Türklerin, Güneydeki ekonomik kriz konusunda tepeden değil sempati ile baktıklarını aktarıyor ve Kuzey Kıbrıs'ın kendi mali krizini 2000 yılında yaşadığını ve bu krizin sonucunda birkaç bankanın kapatılmak zorunda kaldığını hatırlatıyor.
Kuzey'deki krizin aşılması için Ankara'dan 256 milyon euroluk bir yardım alınması gerekmişti.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Gunay Çerkez'in ifadelerine yer veren gazete, Çerkez'in "Güney'de yaşananlar, pek hoş ve memnuniyet verici değil." dediğini aktarıyor.
Çerkez, "Ankara ile kurulacak ticaret ilişkileri, Güney'in kurtarıcısı olabilir." diyor ve 80 kilometre uzaklıktaki Türkiye ile ilişkilerin Kıbrıslı Rumlara olağanüstü imkanlar sağlayabileceğini savunuyor.
İki tarafın sınırındaki hareketlerde bazı değişiklikler olduğunu da yazan gazete, güneydekilerin, kuzeydeki bankamatiklerden para çekmek üzere sınırın bu tarafına geçtiklerini ve Kıbrıslı Türk inşaat işçilerinin iş azlığı nedeniyle adanın kuzeyine döndüklerini belirtiyor.
"Ankara, Kıbrıs krizini kullanmaya çalışıyor"
Semra adlı inşaat firmasının yöneticisi Mustafa Atatuzun'un görüşlerine de yer veren gazete, ticaret adamının, "Geçmişte AB üyesiydiler, istikrarlı bir ekonomileri vardı. Neden bir araya gelsinlerdi ki? Ancak şimdi zayıf bir ekonomileri var ve bir araya gelme istekleri var." diyor.
Times gazetesinden David Charter ise, Ankara'nın Kıbrıs'taki ekonomik krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığını yazıyor.
Türkiye'nin çağrı yaptığı Kıbrıs'ın siyasi geleceği ile ilgili bir barış konferansının Lefkoşe tarafından Ankara'nın krizi sömürmeye çalıştığı suçlamalarıyla birlikte reddedildiğini hatırlatan Charter, Kıbrıs Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulides'in, "Türk hükümeti, tutumuyla bu zor dönemleri siyasi ve ekonomik fayda sağlamak için avantaja çevirmeye çalıştığını göstermektedir" dediğini aktarıyor.
Times, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Anastasiades'in, yanlış mali adımlar konusunda bir soruşturma başlatılması talimatını verdiğini ve soruşturmada yerinden oynatılmamış herhangi bir taş bırakılmayacağını söylediğini de aktarıyor. (BBCTÜRKÇE)
Haberin Devamı