"Türkiye’nin güçlü büyümesi karşısında şaşırdık"
Türkiye’nin geçen yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 4’ten yüzde 6,7'ye yükseltildiğini belirten Dünya Bankası Başekonomisti Franziska Ohnsorge, “Herkes gibi Türkiye’nin güçlü büyüme verisi karşısında şaşırdık. Yıl boyunca büyüme verisi beklediğimizden daha güçlü geldi.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Bankası’nın “Küresel Ekonomik Beklentiler” raporunun açıklanmasının ardından raporu hazırlayan Başekonomist Ohnsorge AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin geçen yıl itibarıyla Dünya Bankası’nın beklentilerinden daha güçlü bir büyüme göstermesi nedeniye 2017'ye ilişkin büyüme tahmininin yüzde 6,7 seviyesine çekildiğini belirten Ohnsorge, “Herkes gibi Türkiye’nin güçlü büyüme verisi karşısında şaşırdık. Yıl boyunca büyüme verisi beklediğimizden daha güçlü geldi. Bu kısmen mali ve parasal teşviklerin etkisiyle gerçekleşti. İlerleyen dönemde mali teşviklerin bir kısmının yavaşlamasını ve parasal politikanın kademeli olarak sıkılaşmasını bekliyoruz.” İfadelerini kullandı.
Türk ekonomisinin 2018 yılında yüzde 3,5, 2019 ve 2020'de ise yüzde 4 seviyesinde büyüme kaydetmesinin beklendiğini belirten Ohnsorge, “Tahminlerimiz yine haksız çıkabilir. Teşviklerde geri çekilmenin tahminimizden daha yavaş şekilde gerçekleşmesi halinde 2018 yılı için büyümeyi yeniden yukarı yönlü güncelleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’nin büyümesi devam edecek”
Küresel para politikalarındaki değişimin finansman koşulları üzerinde etkili olabileceğini vurgulayan Ohnsorge, “Küresel finansman maliyetlerinin artmasını bekliyoruz. Çünkü ABD Merkez Bankası Fed’in 2018 ve 2019'da daha fazla politika faiz artışına gitmesi olası. Bu durum Türkiye gibi finansal akışlara yoğun bir şekilde bağımlı olan ülkelerin borçlanma maliyetlerini etkileyebilir. Asıl zorluk küresel finansman koşullarını sıkılaştığı dönemde büyümeyi sürdürmek.” dedi.
Türkiye ekonomisinin halihazırda büyümesinin son derece güçlü olduğunu belirten Ohnsorge, “Bizim temel senaryomuza göre, Türkiye’nin büyümesi potansiyel büyüme oranlarına yakın seviyede gerçekleşmeye devam edecek. Türkiye’nin potansiyel büyümesinde yüzde 5 seviyesini en üst seviye olarak görüyoruz. Potansiyel büyümeyi biz daha çok yüzde 4 olarak değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da geçen yıl itibarıyla ekonomik büyümede görülen artışın Türk ekonomisine olumlu yönde yansıdığının altını çizen Ohnsorge, “Avrupa’daki ekonomik büyümenin şimdiden Türkiye için faydalı olduğunu görüyoruz. Avrupa ekonomisinin büyümesinde geçen yıl yüzde 1,8’den yüzde 2,4’e doğru güçlü bir artış gözlemledik. Türkiye net bir şekilde bu büyümeden yararlandı.” dedi.
Öte yandan Ohnsorge, ilerleyen dönemde Avrupa ekonomisindeki büyümenin parasal politikanın normalleşmesiyle bir miktar yavaşlayabileceğine dikkati çekti.
Küresel büyüme artıyor
Küresel yatırım ve büyümenin artış kaydettiğini belirten Ohnsorge, “Küresel büyüme açık bir şekilde iyileşiyor. 2017’den yüzde 3’lük bir küresel büyüme gördük. 2018 yılında ise küresel ekonomik büyümenin yüzde 3,1 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Küresel ekonomik büyümenin özellikle gelişmiş son yıllarda yavaşlayan yatırımların yeniden hız kazanması ile desteklendiğini belirten Ohnsorge, “Finans krizinin ardından gelişmiş ekonomilerde birkaç yıl boyunca zayıflayan yatırımların iyileştiğini görüyoruz. Bu durum küresel ticareti, imalat aktivitesini, endüstriyel üretimi ve küresel ticarete açık tüm ülkelerin görünümünü destekliyor. 2016 yılından bu yana küresel sermaye akışları iyileşiyor.” dedi.
Ohnsorge açıklamalarına şöyle devam etti:
“Son iki yıl içerisinde, net bir şekilde küresel sermaye akışları toparlandı. 2017 yılında gelişen piyasa ve ekonomilere yönelik sermaye akışının arttığını gördük. Temel senaryomuza göre bunun yavaşlaması için bir neden görmüyoruz. Öte yandan dikkate değer aşağı yönlü riskler de mevcut. Finansal piyasalar çok yüksek değerlerde. Varlık değerlemeleri çok yüksek şu anda. Özellikle gelişmiş ülkelerde ve hisse senetleri piyasalarında, tahvil piyasalarında. Bu da sert bir düzeltme olabileceği anlamına gelebilir.”
“Petrol fiyatı için 2018 tahmini 58 dolar”
Kaya gazı üretiminin petrol fiyatlarına ilişkin dinamikleri büyük oranda değiştirdiğini belirten Ohnsorge, “Petrol fiyatlarının bu yılın sonuna doğru normalleşmesini ve ortalama varil başına 58 dolar seviyesinde olmasını bekliyoruz. Petrol fiyatlarının yeniden 60-70 dolar yada yeniden 100 dolar seviyelerine ulaşmasını beklemek için çok az gerekçe var. Bu durum Türkiye ve Hindistan gibi enerji ithal eden ekonomiler için bir lütuf olacak. Çünkü ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırması halinde bile petrol fiyatlarının daha önce olduğu varil başına 100 dolar seviyesin çıkması olası değil.” ifadelerini kullandı.