Türkiye için birlik ve reform zamanı
TÜSİAD, daha güçlü bir Türkiye için kararlı adımlar atılması gerektiğini bildirerek, “AB süreci demokrasi, ekonomi ve alanında reformlarla ülkenin yıldızı parlayacak” çağrısında bulundu.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), demokrasi, ekonomi ve Avrupa Birliği (AB) süreci başta olmak üzere reform gündeminde kararlı adımlar atmanın küresel ölçekte rekabetçi ve müreffeh bir ülke olarak Türkiye’nin yıldızını parlatacağını bildirdi.
Rekabetçi Türkiye
TÜSİAD tarafından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ülkemiz, anayasada değişiklikler içeren kanun teklifinin halkoylamasını geride bıraktı. Tarihsel önemde küresel değişimlerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Referandum sonucu hangi yönde olursa olsun, şimdi daha güçlü Türkiye için toplumsal dayanışma içerisinde olmanın ve vakit kaybetmeden geleceğe bakmanın zamanıdır. Türkiye’nin yapısal sorunları, dün olduğu gibi bugün de varlıklarını sürdürmektedir. Bu sorunları çözmek, milli menfaatlerimiz doğrultusunda küresel ölçekte rekabetçi Türkiye’ye giden yolun anahtarıdır. Şimdi Türkiye için toplumsal özgürlük, çoğulculuk ve dayanışma içinde ilerleme zamanıdır. Ülkemizin önünde, devletimizin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, hükümetimizin odaklanmasını önerdiğimiz ve kararlılıkla destek olacağımız somut bir reform gündemi bulunuyor.”
AB’ye üyelik süreci Türkiye’ye yarar
TÜSİAD, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye hedefi için belirleyici öneme sahip olduğuna vurgu yaptı. Üyelik sürecinin sağladığı rekabet gücü, sosyal refah, teknolojik ilerleme, finans, yatırım, ihracat, turizm ve öngörülebilir bir hukuk devleti düzeni unsurlarıyla Türkiye’nin öncelikli milli çıkarı olduğunu kaydeden TÜSİAD, şu noktaların altını çizdi: “Türkiye, AB sürecinde ilerledikçe, dünyanın yükselmekte olan ülkeleri açısından ekonomik cazibe ve demokratik referans kaynağı olmuştur. Diğer taraftan dünyanın tüm bölgeleriyle güçlü ilişki kuran bir Türkiye’nin Avrupa’da çok güçlü bir etkisi var. AB esnek bir entegrasyon yapısı, Türkiye demokratik istikrar alanlarında ilerleme dönemindeyken müzakerelerin hedefini korumak mümkün.”
TÜSİAD’a göre bu yönde şu ilerleme alanları öne çıkıyor:
- Mevcut Gümrük Birliği rejiminin, dijital ekonomi boyutun da dikkate alacak bir yaklaşımla güncellenmesi;
- Mülteci politikaları, örgütlü suç ve terörle mücadele ve vizesiz seyahat alanlarında, Türkiye’nin Avrupa iç güvenlik işbirliğine dahil olması;
- Enerji politikalarında uluslararası tedarik ağları, piyasa düzenlemeleri ve yenilenebilir enerji teknolojilerinde AB ile daha yakın işbirliği;
- Kıbrıs’ta çözüme yönelik irade ve desteğin sonuca ulaşması;
- Suriye’de barışa ve toplumsal düzene, NATO üyesi bir Avrupalı ülke olarak aktif katkı sağlanması.
Seçim barajı düşmeli
Dünya rekabet koşullarında hukuk, demokrasi ve özgürlükler toplumu olmak milli menfaatlerimiz açısından elzemdir. Halkoylamasına giden süreçte tüm tarafların dile getirdiği güçlü demokrasi taahhütleri doğrultusunda, aşağıdaki reform maddelerinin ivedilikle gündeme alınmasını öncelikli olarak görüyoruz:
- Temmuz darbe teşebbüsünün zorunlu kıldığı olağanüstü hali geride bırakarak, olağan hukuk devleti ortamına mümkün olan en kısa sürede dönülmesi;
- Yargı erkinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda toplumun tüm kesimlerini kapsayacak düzenleme ve uygulamaların devreye alınması;
- Mevcut seçim barajının, temsil zenginliğine adil ve azami seviyede olanak tanıyacak şekilde düzenlenmesi;
- Kamu yönetiminde liyakat kriterlerinin tavizsiz uygulanması;
- Siyasal Partiler Kanunu’nda reform yapılması;
- Adalet sisteminde düşünce ve ifade özgürlüğüne daha fazla imkân sağlayan bir yapının oluşturulması;
- İletişim ve bilgiye erişim hakkının güvence altına alınması, özgür medya ve internet ortamının güçlendirilmesi ve kişisel verilerin korunması mevzuatının AB standartları ile uyumlu hale getirilmesi.
Hedef Sanayi 4.0 Devrimi
Kısa vadede makro iktisadi istikrarın sağlanması için enflasyonun yüzde 5’lik hedefin altına hızla ve kalıcı olarak indirilmesi için alınacak önlemleri kararlılıkla destekliyoruz. Bu çerçevede ulusal ve uluslararası ekonomik ortamımıza güven ve güç kaynağı teşkil edecek yapısal reformların hayata geçirilmesi kritik önem taşıyor:
- Piyasaları denetleyici ve düzenleyici kurum ve kuruluşların bağımsızlığının korunması,
- Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve vergi politikalarında saydamlık ve etkinliğin tesisi;
- Sermaye piyasalarının gelişimi ve alternatif finansman araçları yoluyla reel sektöre kaynak yaratılması,
- KOBİ’lerin verimlilik ve finansmana erişimde dijital çağın gereklerine uygun açılımlarına destekler verilmesi,
- Sanayi stratejisinin, 21’inci yüzyılda ülkelerin gücünü belirleyecek olan Sanayi 4.0 Devrimi ve dijital teknolojik dönüşümle uyum arz eden somut hedeflerle güncellenmesi,
- Gıda enflasyonuna da neden olan artan üretim maliyeti, arz açığı, ürün zincirlerindeki aksaklıklar gibi yapısal sorunların çözülmesi,
- İstihdam üzerindeki vergi ve prim yükünün OECD ülkeleri ortalamasına çekilmesi.