Türkiye 7 milyar doları havaya saçacak kadar zengin mi?

Türk boya sektöründe yaptığı ilklerle adını duyuran ve firma adından çok ünlü reklamcı Ali Taran’ın isim babası olduğu Filli Boya markası ile tanınan Betek’in Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu, Gebze’deki fabrikaya davet etti. 30 milyon euro yatırımla bu yıl içinde devreye soktukları ısı yalıtım tesislerini görmemi isteyen koyu Beşiktaşlı Tayfun Küçükoğlu’nu kıramazdım.

Daha önce boya tesisi yatırımlarını da kriz yılı olan 2001’de tamamlayan Betek, 30 milyon euroya Avrupa’nın en büyük ve en modern ısı yalıtım tesisini ortaya çıkarmış. Isı yalıtımı sektörüne 2003 yılında Capatect Dalmaçyalı programı ile giren Betek’in 6 yıl içinde geldiği nokta etkileyici. Küçükoğlu ekonomide en hızlı büyüyecek alanlardan birinin ısı yalıtımı olduğunu öngördükleri için krizde bu yatırımı yapmaktan çekinmediklerini söyledi. Ancak asıl etkileyici olan Küçükoğlu’nun Türkiye’nin ısınma amaçlı harcaması ile ilgili verdiği çarpıcı rakamlar. Türkiye’de ısınma amaçlı tüketilen enerjinin yıllık maliyeti 14 milyar dolar civarında. Üstelik bu enerjinin yüzde 75’i ithalatla sağlanıyor. Türkiye’de mevcut binaların sadece yüzde 8-9’unda ısı yalıtımı bulunuyor. Isının en çok kaybedildiği alanlar yalıtımsız cepheler. Sadece bu cephelerin yalıtılması ile ortaya çıkacak tasarruf miktarı yüzde 50 civarında. Yani tüm binalara ısı yalıtım uygulaması yapılsa, Türkiye’nin ısınma amaçlı enerji faturası 7 milyar dolar civarında azalacak.

Amorti süresi de kısa

Küçükoğlu’na ısı yalıtımının maliyetini soruyorum. Binanın büyüklüğüne göre en az 2, en çok 5 yılda kendini amorti edeceğini söylüyor. Sevindirici rakamlar da veriyor. Son dönemde Enerji Bakanlığı’nın da teşviki ile ısı yalıtımı sektöründe kıpırdanma ötesinde bir hareketlilik var. Türkiye’de dış cephe ısı yalıtımı konusunda, 2006 yılına göre büyüme hızında azalma olmakla beraber, diğer yapı branşlarıyla karşılaştırıldığında önemli bir büyüme gerçekleşmiş durumda. Markalı ürünler 11 milyon metrekarenin üzerinde dış cephe uygulaması yapmış durumda. Bu önceki yıla göre yüzde 22’lik bir artışı ifade ediyor. Toplama ürünlerle birlikte uygulama alanı 21 milyon metrekareyi geçiyor. Toplama sistemlerin payı giderek azalıyor. Yani tüketici bilinçleniyor. Üretici, satıcı ve uygulayıcıların giderek daha profesyonelleştiği, disiplin altına alındığı bir olumlu sürece giriliyor.

Tayfun Küçükoğlu ile fabrika gezimiz sırasında ustaların kurs gördüğü araştırma laboratuvarını da gezdik. Ustalık bu işte çok önemli. Zira bina mantolamada siz istediğiniz kadar iyi malzeme kullanın, ustalar gerçek usta değilse sonuç alamayabilirsiniz. Özellikle pencere kenarları kritik.

Boyada lider olduk

Küçükoğlu “Isı yalıtımında küçük fiyat avantajları yakalayacağım diye malzemede de ustalıkta da işin ucuzuna kaçmayın. Boyada bunu yapabilirsiniz. Ucuzunu alırsınız, pişman olursunuz seneye tekrar boyatırsınız. Ancak ısı yalıtımında pişmanlığın faturası yüksek olur. İnsan derisi gibi davranan nefes alan bir mantolama yapılması gerekiyor. Bunu da ancak iyi malzeme ve iyi ustalarla sağlayabilirsiniz” tavsiyesinde bulunuyor.

Betek’in asıl işi boya. Tayfun Küçükoğlu, boya sektörünün küçülürken kendilerinin büyümeye devam ettiğini söyledi. Geçen yıl 383 milyon TL olan ciro bu yıl 410-420 milyon TL civarında bekleniyor. Boya sektöründe Filli Boya’nın en yakın rakibiyle araları her geçen yıl giderek açılıyor. Küçükoğlu, sektörde lider olacaklarını 1994 yılında iddia etmiş. “Açın bakın İSO kayıtlarını, Meclis’te söylemiştim. Hatta tarih de vermiştim 2001 yılında sektör lideri olacağız demiştim ve olduk. 8 yıldır da liderliği kimseye kaptırmadık. Sektör dolar bazında yüzde 120 büyürken bizim büyümemiz yüzde 5.186 oldu” diyor. 1994’te nasıl bu kadar iddialı konuşabildiğini de şöyle izah ediyor: “Türk firmaları 1990’ların başında 20-25 yıl öncesinin teknolojilerini kullanıyordu. Yurtdışında gittiğim fuarlarda gördüm ki boyada çok gerilerdeyiz. Dünya silikonlu boyaya geçmişti. Bu işe yeni teknoloji getirerek girersek başarılı oluruz dedim. Herkes çılgınlık olarak görüyordu. Ancak 1993’te yatırımı tamamladık. 1997’de tüketiciye yöneldik. Ali Taran’la hakikaten etkili bir kampanya başlattık. Olaya hiçbir zaman kısa vadeli bakmadık. Tüketici farkı farketti. Şunu da belirtmeliyim ki bizim Türk boya sektörüne katkımız oldu. Diğer üreticiler de bizim arkamızdan AB standartlarının üzerine çıktı. Bir model gördüğü zaman bizim sanayicimiz hemen adapte oluyor.”

Ev yenilemek için önce tasarlamak lazım, bu yüzden süre uzatılmalı


Tayfun Küçükoğlu, ’Evinizi yenileyin’kampanyasının amacına ulaşması için, 2 ayla sınırlı olan sürenin yetersiz olduğunu uzatılması gerektiğini söyledi. Ev yenilemenin sadece boya ile olmayacağını, boya ile sınırlı bir yenilemenin ise ekonomide beklenen etkiyi yaratmayacağını kaydeden Küçükoğlu şöyle konuştu: Düşünün siz mutfağınızı ya da banyonuzu değiştirmeye karar verdiniz. Ya da binanızı mantolayacaksınız. Bunu tasarlamak zordur. Malzeme seçimi için bile en az 2 aya ihtiyacınız var. Çıkacaksınız, fiyat karşılaştırması ürün karşılaştırması yapacaksınız. Bu kampanyanın saman alevi gibi etki bırakmaması için 2 yıla yayılması lazım. Bu iş büyüyebilir, diğer bankalar da Halkbank’ı takip eder.

Bayisini koruyor, yapı markete ürün vermiyor

Betek bayisi olmak, yapılan cirolara bakılınca oldukça avantajlı görünüyor. Düşünün sektörde en yakın rakibi 220 milyon TL civarında ciroyu yaklaşık 12 bin bayisi ile gerçekleştirebiliyor. Bayi başına düşen ciro yaklaşık 16.6 bin TL. Oysa Betek yaklaşık 4 bin bayii ile çalışıyor ve geçen yılki cirosu 383 milyon TL. Yani bayii başına düşen ciro 95.7 bin TL. Üstelik sektördeki diğer büyük oyuncular yapı marketlere ürün verirken Betek yapı marketlerin tüm ısrarlarına rağmen ürünlerini yapı marketlerde satmıyor.

Genel Müdür Tayfun Küçükoğlu, “Biz bugünlere geldiysek bayilerimiz sayesinde geldik. Daha önce 15 bin civarı bayimiz vardı. Sonra elemeye gittik sayı 4 bine düştü. Yapı marketler kapımızda ancak biz bayimizi korumak adına oralara ürün vermiyoruz” dedi.