Turizmde Doğu ve Güneydoğu paketi heyecanı

Sektör temsilcileri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yapılacak yatırımların bölgeyi turistik anlamda birer cazibe merkezine dönüştüreceği görüşünü taşıyor.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yatırım paketinin Doğu ve Güneydoğu illerindeki ekonomik canlanma için büyük önem taşıdığını ifade ederken, özellikle UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren Diyarbakır Sur bölgesinde, aslına uygun ve tarihi koruyacak biçimde gerçekleştirilecek yatırımların hem kentin hem de genel olarak bölgenin turizm potansiyelini artıracağını söyledi.

Turizmin işsizliğe çözüm üreterek istihdama destek sağladığını ve 50'yi aşkın sektöre iş yaratan bir faaliyet alanı olarak, gelecek yıllarda bölgede yaşamsal bir role sahip olacağını vurgulayan Ulusoy, şunları kaydetti: "Devletimiz, bölgede huzur ve refahın hakim kılınması için gerekli tüm çalışmaları gerçekleştirmektedir. Ancak turizmdeki gelişimi çok kısa vadede beklemek gerçekçi olmayacaktır. Devletimizin yatırımları hayata geçirmesinin ve terör olaylarının sona ermesinin akabinde hem bölgede yaşayan vatandaşlarımıza hem de ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayacak bir turizm ekonomisinin oluşumunu bekleyebiliriz." Ulusoy, çözüm süreci döneminde Doğu ve Güneydoğu illerine turistik amaçlı seyahat eden kişi sayısının 2 milyonu aştığını ifade ederek, turizmin bölge ekonomisinin kalkınması için çok önemli bir etki oluşturduğunu, vatandaşların turizmin ekonomik refaha katkısını yakından gözlemleme ve yaşama olanağına kavuştuğunu söyledi.

Başaran Ulusoy, "Ancak maalesef terör olaylarının artması bölgeye giden turist sayısını da bitirme noktasına getirdi. Bu aşamada en önemli konu, bir an önce huzurun sağlanmasıdır. Turizm sektörü gerekli şartlar oluştuktan sonra gelişecek zemini bulacaktır." dedi.

"Yatırım ve huzurla bölge hak ettiği turizm payını alacak"

Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GATOD) Yönetim Kurulu Başkanı Mete Akcan da Güneydoğu'nun tarihi güzellikleri, gastronomi alanındaki başarıları, kültürel mirası ve misafirperverliği ile Türkiye'nin gözde bölgelerinden olduğunu ifade etti.

Yatırım süreçlerinin bölgenin hareket kazanması açısından önemli bir etken olduğunu vurgulayan Akcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kadar zor bir bölgede sıkıntılı dönemler geçiriyor olmamız, bölge turizmine ciddi kayıplar verdirmiştir. Çoğu tesislerimiz bütün imkanlarını ayakta kalmayı başarmak için harcıyor. Yapılan her türlü yatırımın bölgeye ve turizme olumlu etkisi olacaktır. Burada önemli olan konulardan biri huzurun sağlanmasıdır. Güvenli bölge imajı bölgemizin kalkınmasında önemli rol oynayacaktır. Yatırım ve huzur, bölgemizin hak ettiği turizm payını almasını sağlayacaktır. Yakın zamanda olayların bitiyor olması, bizlere ilaç gibi gelecek ve böylelikle bölge hak ettiği değeri görmüş olacak. Bölge olarak bizler eskisinden daha iyi konumlara gelebilecek güçteyiz. Sürece bağlı olarak ziyaret sayısında hızlı bir artış beklemekteyiz. Turizm konusunda ülkemizdeki diğer bölgelere göre daha hızlı artış bekliyoruz. Suriye ve bölgedeki terör olaylarının kesilmesiyle bölge hak ettiği yeri bulacaktır." Akcan, söz konusu bölgelerdeki turist sayısında ne düzeyde bir iyileşme beklendiğine ilişkin de, "Kısa vadede olaylar öncesindeki sayıya ulaşmamızda bir sıkıntı görmüyoruz. Uzun vadede ise turist sayısında Türkiye ortalamalarının üstünde büyüme öngörüyoruz." görüşünü dile getirdi.