Tüketici dernekleri uyarıyor: Devlet desteklerini konu alan SMS'lere dikkat!
Son dönemde SMS dolandırıcılığının arttığını ve özellikle devlet destekleri ve teşviklerini içeren yeni yöntemlerin çıkmaya başladığını belirten tüketici dernekleri, vatandaşların SMS üzerinden gelen her mesajı açmamaları konusunda uyardı.
Tüketici dernekleri temsilcileri, SMS ve e-posta üzerinden yapılan dolandırıcılık yöntemlerini ve bu tür mağduriyet yaşayanların ne yapması gerektiğini anlattı.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, vatandaşları yıllardır SMS yoluyla dolandıran kötü niyetli kişilerin bu yöntemi son yıllarda WhatsApp üzerinden de denemeye başladığını söyledi.
''50 TL FATURANIZDAN DÜŞÜLÜYOR''
Son dönemde artan eski dolandırıcılıkların yanı sıra yeni yöntemlerin de başladığını dile getiren Koçal, "Bize bugünlerde sıkça gelen şikayetlere göre, telefonlara SMS üzerinden WhatSapp'ın güncellenmesi gerektiği, güncellenmez ise tüm belgelerin silineceği mesajı ile link gönderiyorlar. Vatandaşlar numarasını yazıp devam ettiğinde 'evet' veya 'hayır" onayı çıkıyor. Mesaj evet veya hayır şeklinde de cevaplansa faturanıza 50 TL yansıtılıyor veya bakiyenizden düşülüyor." dedi.
Koçal, bir şirketten müzik indirilmesi için gönderilen mesaja karşılık "hayır" cevabı da yazılsa faturaya haftalık 16 lira ücret yansıtıldığını kaydederek, fark edinceye kadar üç ay, iptal ettirinceye kadar 5 ay geçtiğini aktardı.
Tüketicilerin özellikle dava, mahkeme gibi kelimelerle korkutulmaya çalışıldığını vurgulayan Koçal, "Borcunuzdan dolayı hakkınızda açılmış icra takibi devam etmektedir. Anlaşmak için irtibata geçmeniz halinde tarafımızla anlaşma imkanı sağlanacaktır. Aksi halde haciz işlemi başlayacaktır. İrtibat için lütfen 08982139494 numarasını arayınız." şeklinde atılan SMS'lere kulak asılmaması çağrısında bulundu.
Koçal, "Bu numara Katma Değerli Elektronik Haberleşme hizmet numarasıdır. Vatandaşlarımız, acaba bir yere borcum mu kaldı diye kaygıya düşerek bu numarayı aradıklarında karşı taraf konuşmayı uzatıyor. Vatandaşın faturasına görüştüğü süreye bağlı 250 liradan başlayıp 2 bin liraya kadar ücret yansıtılıyor. Tüketiciler bu tür mesajları dikkate almasın. Her tüketici, hakkında icra takibi olup olmadığını e-Devlet üzerinden rahatlıkla öğrenebilir." ifadelerini kullandı.
"HER GEÇEN GÜN YENİ DOLANDIRICILIK YÖNTEMLERİ ORTAYA ÇIKMAKTA"
Aziz Koçal, dolandırıcıların, son dönemde devlet tarafından verilen ve kamuoyunda sıkça gündeme gelen hibe ve destekleri konu ederek menfaat sağlamaya çalıştığını kaydederek, "Mesela, 'Geri ödemesiz 15 bin TL devlet desteğinin detayları için hemen tıklayın' şeklinde mesajla birlikte link gönderiyorlar. Bu link tıklandığında cep telefon faturalarına 50 TL yansıtılıyor." şeklinde konuştu.
Koçal, ayrıca bakanlıkların, KOSGEB'in ve diğer devlet kurumlarının verdiği 300 koyun, çeyiz hesabı, devlet destekli konut kredisi, mazot desteği gibi teşvikler üzerinden de dolandırıcılık yapılmaya çalışıldığı belirterek, bu SMS'lerle birlikte gönderilen linklere tıklanıldığında faturaya direkt 50 lira yansıtıldığını bildirdi.
Bu örneklerin artırılabileceğini dile getiren Koçal, "Bu örneklerden görüleceği üzere cep telefonları ve WhatsApp üzerinden gönderilen mesajlarla tüketiciler dolandırılmakta, her geçen gün yeni dolandırıcılık yöntemleri ortaya çıkmakta." ifadesini kullandı.
MAĞDURİYET YAŞAMAMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Koçal, GSM şirketlerinin bu konuda daha dikkatli davranması gerektiğini kaydederek, tüketicileri rahatsız eden, dolandıran bu mesajlardan kurtulmak için gelen mesajların altında B ile başlayan numaranın (B186 gibi) bazı telefonlarda bulunan mesaj engelle bölümüne yazılarak engellenebileceğini aktardı.
Ayrıca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun sikayet.btk.gov.tr adresine yine mesajın altında bulunan numara ile şikayet etmenin mümkün olduğunu kaydeden Koçal, şu ifadeleri kullandı:
"Mesajlarda gelen numaraları arayarak, faturaları ücret yansımış tüketicilerimiz, durumu anlatan bir dilekçe ekine fatura örneği de koyarak, yerleşim yerlerinde bulunan kaymakamlık bünyesindeki tüketici hakem heyetlerine müracaat etmeleri gerekmektedir. GSM şirketleri, abonelerinin kişisel verilerini saklamak ve iletişim güvenliklerini de sağlamakla yükümlüdür. Dolayısıyla tüketicileri yeterli şekilde bilgilendirmeden mesafeli sözleşme ilkelerine aykırı hizmet veren, telefon ekranına bir dokunuşla abonelik hizmetini başlatmış gibi gösteren, aslında vatandaşa herhangi bir hizmet vermeyen bu tür çoğu yurt dışı menşeli firmaların tahsilatlarına aracılık etmek GSM şirketlerinin abonesinin güvenliğini sağlama yükümlülüğüne aykırılık teşkil etmektedir."
Koçal, tüketici hakem heyetlerinin verdiği birçok kararda GSM operatörlerinin tahsilatına aracılık ettiği bu firmaların vatandaşlara gerekli evrakları ulaştırıp ulaştırmadıklarını ve onları mağdur edip etmediklerini araştırdığını belirterek, bu ücretlerin iadesine karar verdiğini sözlerine ekledi.
"O SMS'LERİ DİREKT SİLİN"
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, dolandırıcılık yöntemlerinde sınır tanımayan kötü niyetli kişilerin, cep telefonlarına gönderdikleri tuzak SMS'ler ile tüketicileri yüksek tutarlı telefon faturası ödemeye mahkum ettiğini kaydetti.
Son günlerde derneğe yapılan şikayetlerde, cep telefonlarına gönderilen mesajları açan tüketicilerin, çeşitli sitelere yönlendirildiği, otomatik abonelikler yapıldığı, sonradan yüksek tutarlı telefon faturaları ile karşılaşıldığını anlatan Küçük, tüketicilerin bilgisizliğinin ya da merakının yüksek fatura ödemeyle sonuçlandığını aktardı.
Küçük, istenmeyen SMS'lerin gönderilmemesi konusunda yasal düzenleme olmasına rağmen, kötü niyetli kişiler tüketicileri istismar etmeye devam ettiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Otomatik abonelikler konusunda, GSM operatörleri üzerinden işlem gerçekleşmektedir. Otomatik abonelikler konusunda, GSM operatörleri aboneleri koruyucu önlemler almalı, tüketicilerin istismar edilmesinin önüne geçilmelidir. Tüketiciler kendilerine gönderilen her SMS mesajını, her e-posta iletisini açmamalıdır. Tanımadıkları kişi ya da numaralardan gelen bu tarz mesajları açmadan silmelidir. Ayrıca, kamu otoritesi, tüketicileri koruyucu önlemler almalı ve uygulamalıdır."