TÜBİTAK’a almayın şirketi Ar-Ge yapsın
İyi eğitimli birini TÜBİTAK’a almak yerine start-up firması kurmasını teşvik etmeyi öneren Bakan Işık, “Kendi şirketinde Ar-Ge yapsın. Memur mantığıyla rekabet edemeyiz” dedi
TÜSİAD, dünyada iş alemindeki paradigmaları yeniden belirleyen Sanayi 4.0 konusunda hazırladığı raporunu, “Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü” konferansıyla açıkladı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, Ankara’daki terör saldırısının kınandığı konferansın açılışında yaptığı konuşmada, teknolojideki değişime örnekler vererek, anlayış değişikliği mesajı verdi. ‘Sanayi 4.0’ altında değerlendirilen teknolojilerle ilgili çalışmalara süratle yoğunlaşılması gerektiğini belirten Işık, “Önceki üç sanayi devrimini adeta tribünden izledik. Bu defa sahada oyuncu olabilmek için doğru kararlar almak ve bu kararları etkin ve hızlı bir şekilde uygulamak durumundayız” dedi.
Toplu iğne bile üretseniz...
Bir enstitü müdürünün iyi eğitim almış birini TÜBİTAK’a alınması ile ilgili süreci başlattığını söylediğini aktaran Işık, “Yanlış yapıyorsun, TÜBİTAK’a almak yerine bu arkadaşın start-up firması kurmasını, yanına başarılı genç kardeşlerimizi almasını, sizin ona iş paketi vererek belli dönemde anlaşmalar yaparak kendi şirketinde Ar-Ge yapmasını ve o Ar-Ge’yi satın almayı sağlamanız lazım’ dedim. Yeni anlayışımız bu olmalı, yoksa memur mantığıyla Ar-Ge’de dünya ile rekabet edemeyiz. Artık anlayışımızı komple değiştiriyoruz” diye konuştu.
Toplu iğne dahi üretiliyor olsa rekabet gücünü korumak için üretimi bu yeni perspektife uyarlamak gerektiğini vurgulayan Işık, çalışmalarını sürdürdükleri çok kapsamlı üretim reform paketi ile Türkiye’de üretenin ve üretimin önünü açacaklarını kaydetti.
Whatsapp 55 kişiyle havayolunu yakalıyor
Teknolojinin çok hızlı değiştiği, teknolojik ürünlerin hayata çok hızlı giriş-çıkış yaptıkları çağın yaşandığını vurgulayan Bakan, başarılı bir havayolu firmasının uzun yıllar içinde ve 80 bin çalışanla ulaşabildiği piyasa değerine, sadece 55 çalışanı olan Whatsapp’ın birkaç yıl içinde erişebildiğini anlattı. Işık, “Bir genomu dizme maliyeti 2000’lerin başında 100 bin dolar iken, bugün bu maliyet 1.400 dolara kadar düşmüş durumdadır. Dördüncü sanayi devrimi denince, önümüzdeki yıllarda birdenbire patlak verecek bir hadiseden bahsetmiyoruz. Aslında zaten başlamış olan, özellikle 2020’li yıllara damga vuracak olan bir süreçten bahsediyoruz” diye konuştu. Gelecekte bir takımın sahaya nasıl bir kadroyla çıkacağını teknik direktörler yerine belki de yapay zeka uygulamalarının belirleyeceğini kaydeden Işık, “Belki de topun çizgiyi geçip geçmediğine sensörlerle topun kendisi karar verecek” dedi.
200 milyarlık ek gelir imkanı
TÜSİAD’ın ‘Sanayi 4.0’ raporunda, Türkiye’nin, önündeki bu fırsatı hayata geçirmek için gerekliliklerini, önceliklerini ve bir yol haritasını ortaya koyması isteniyor. Sanayi 4.0’ın başarılı uygulandığı durumda üretim sektörlerinin verimliliğinde 50 milyar liraya varabilecek bir fayda kaydedilmesi potansiyeli bulunduğu aktarılan raporda, kazanılacak rekabet avantajıyla sanayi üretiminde yüzde 3’e ulaşabilecek bir artışı tetikleyebileceği, bu büyümenin Türkiye GSYİH’sinde yüzde 1 ve üzeri bir ek büyüme ile 150-200 milyar lira düzeyinde ek gelir anlamına geldiği vurgulandı.
Sadece konuşuyoruz
TüSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin payının sadece yüzde 3.7 olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Oysa AB’de ileri teknoloji ürünlerin payı yüzde 15. Bizde üretimin yüzde 38’i düşük teknolojiyle gerçekleşiyor, girişimlerimizin yaklaşık yüzde 60’ı düşük teknolojiyle çalışıyor.” Orta ve yüksek teknoloji ürünlerde Avrasya’nın üretim, Afroavrasya’nın tasarım ve üretim üssü olmak hedeflerine işaret eden Symes, “Bu ifadeler 2011 ve 2015’te yayınlanan sanayi stratejilerimizin vizyonlarını oluşturuyor. Ancak buna rağmen maalesef yüksek teknolojili ürün üretimini artıramıyoruz, sadece konuşuyoruz. Demek ki yeni bir anlayış, yeni bir yol haritası olmalı” diye konuştu.