TL mevduata dönüşümde vergi istisnası adımı! 'Tarihi avantaj'
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türk lirasına dönüşümün desteklenmesi kapsamına alınan kurumların kur ve altın değerlemesinde oluşan kazanç farklarına kurumlar vergisi istisnası getiriyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Sefer Şener, "Yeni yönetmeliğe göre şirketler TL’ye döndüklerinde bir vergi oluşacaksa ki oluşuyor doğal olarak bu da alınmayacak. Şirketlere sağlanan avantajlar tarihi avantajlardır." dedi. İşte detaylar...
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türk lirasına dönüşümün desteklenmesi kapsamına alınan kurumların kur ve altın değerlemesinde oluşan kazanç farklarına kurumlar vergisi istisnası getireceği öğrenildi. Vade sonunda elde edilen faiz ve kar payları da kurumlar vergisinden istisna olacak.
"107 MİLYAR LİRAYI GEÇTİ"
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı: 20 Aralık’ta kur korumalı mevduata geçildi. Buradaki rakam 107 milyar TL’yi geçmiş durumdadır. Bu vatandaşa dönük bir uygulamaydı şirketler bu uygulamadan yararlanamıyordu. Yeni bir karar çıkarıldı burada şirketler de işin içerisine dahil edilmiş oldu. Şirket olarak bankada döviz hesabınız varsa sizde vatandaşlar gibi dövizi TL mevduat hesabına çevirdiğinizde şirketler de bu hesaptan yararlanmış olacak.
"ŞİRKETLERİN DÖNDÜĞÜNÜ GÖRECEĞİZ"
Şirketlerin birçoğunun da döndüğünü göreceğiz. Devlet garanti ediyor. Benim vereceğim paranın üzerinde artış gerçekleşirse Hazine ve Merkez Bankası kanalıyla temin edeceğim diyor hükümet. Tabi ki şirketlerin pozisyonları çok önemli. Bunun vatandaşa uygulanandan farkı var 6 ay ve 1 yıl vadeli olacak ve şirketler buraya TL’ye döndüklerinde bir vergi oluşacaksa ki oluşuyor doğal olarak bu da alınmayacak yeni yönetmeliğe göre.
"VERGİ ÖDEMESİ SÖZ KONUSU OLMAYACAK"
Buradan bir vergi ödemesi söz konusu olmayacak ve bu çok caziptir. Vatandaşlar ve şirketlerin TL’ye yatırım yapması için hükümet hem vergi alanında ciddi yenilikler getiriyor hem de enstrümanlar olarak yenilikleri ortaya koymuş oluyor. Şirket olarak siz kur arttığı için TL’de tutmuyorum gerekçesini ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Bozdurulan TL 107 milyara ulaştı. Döviz tevdiat hesaplarının 90 milyar doları şirketlere ait, 140 milyar doları da vatandaşlara aittir. Çözülme başlayacaksa şirketler ve vatandaşlar tarafından çözülmelerin artması TL’ye güveni beraberinde getirecektir diye düşünüyorum.
TARİHİ AVANTAJ!
Şirketlere sağlanan avantajlar tarihi avantajlardır. Bir taraftan da kur artmayıp geri gelirse vatandaşları korumuş oluyorsunuz. Vatandaşlar bankalara yatırdıkları mevduatın getirisi ne kadarsa onu almış oluyor. Son 20-25 gündür kurda bir stabilizasyon sağlandı. Bu teveccüh arttığı sürece biz kurdaki oynaklığın da ortadan kalktığını göreceğiz. Hükümet burada vatandaşların ve şirketlerin mağdur olmasını engellemeye çalışıyor ve kurdaki oynaklığı gidermeye çalışarak fiyat artışlarından zarar görülmesini engellemeye çalışıyor.
FED KARARININ YANSIMASI NE OLUR?
Küresel piyasalardaki en önemli etkilerden birisi Fed’in tavırlarıdır. Oradan gelen mesajlar çok anlaşılır hale gelmeye başladı. Rapor yapılırken Fed şunu söylüyor. Daha çok enflasyonun geçici olduğu düşünüldü ama bunun geçici olmadığı görülüyor. Arzdaki sıkıntıların 2022’ye yansıyacak şekilde devam ettiği anlaşılıyor. Haziran ve temmuz ayına kadar tedarik ve arz sıkıntısının devam edeceği anlaşılıyor.
Fed bundan sonraki süreçte daha agresif olarak faiz artışına gidebilir. Fed cephesinde 4 faiz artışı fiyatlanmaya başlandı. 1 faiz artışı planlanıyordu bu 2022 yılı içerisinde 4 defa faiz artışı olacağını ortaya çıkardı biz bunu ABD tahvil faizlerindeki artışlarda ve istihdam verilerindeki değişimde gördük. Fed açıklandığı gibi daha agresif politikalara giderse bu küresel çapta doların güçlenmesi ve bunun yansımalarının da Avrupa, Asya ve Türkiye’de daha farklı gerçekleşecek demektir. Arz cephesindeki sıkıntılar giderilirse biz normali hızlı bir şekilde görebileceğiz. Bu yılın ortalarına doğru arz sorunları giderilebilir. Fed’in büyük agresif hareket edeceğini düşünmüyorum. Fed sözlü bir yönlendirme yapıyor. Bu davranış türü ile öngörülebilirlik dediğimizi yönetmeye çalışıyor. Türkiye gerekli önlemleri alıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı çaba içerisinde. Dünya ne kadar etkileniyorsa Türkiye’de o kadar etkilenecektir diye düşünüyorum."