TL’deki değer kaybıyla daha rekabetçi olduk
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, sıkıntıların en çok kura yansıdığını söylerken diğer taraftan TL’deki değer kaybının Türkiye’yi rekabetçi hale getirdiğini savundu
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin yaşadığı şoklara karşı büyük dayanıklılık gösterdiğini ve 2010-2017 döneminde yüzde 6.7 büyüdüğünü belirterek, “Bu sıkıntıların en çok yansıdığı alan tabii ki kurdur, çünkü Türkiye’nin tasarrufları yetersiz” diye konuştu. Şimşek, “Bütün gelişmeler kalıcı, uzun vadeli kaynak akışını olumsuz etkiledi, bu kura yansıyor” ifadelerini kullandı.
TV’de ekonomideki son gelişmeleri değerlendiren Mehmet Şimşek, Türkiye için en kötünün geride kaldığını söyledi. Şimşek, “Jeopolitik risklerde azalma olumlu yansıyacaktır, TL’deki değer kaybı rekabetçi kılmıştır. Türkiye tehditler azaldıkça hızla normalleşmeyi tamamlayacaktır” diye konuştu.
Enflasyon tek hane olmalı
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı, fiyat istikrarının sağlanmasının Türkiye’nin olmazsa olmazları arasında yer aldığına dikkati çekerek, enflasyonun yüksek seyrettiği yerde büyümenin olmayacağını vurguladı.
İthal bağımlılığı azalacak
Gerek Gıda Komitesi gerek Merkez Bankası olarak yakın döneme kadar birçok adım attıklarının altını çizen Şimşek, enflasyonun sabit gelirliyi vurduğunu dolayısıyla öncelikle tek haneye arkasından da ideal olarak kalıcı bir şekilde yüzde 5’in altına çekilmesi gerektiğini ifade etti.
Mehmet Şimşek, enflasyonun yüzde 10’ların üzerine çıkmasında esas belirleyicinin kur şokları olduğunu belirterek, Türkiye’nin ara malı ve hammaddede ithalata bağımlı olduğunu kaydetti.
Çözüm için Yerlileştirme Yürütme Kurulu’nun oluşturulduğunu hatırlatan Şimşek, “Türkiye ithal girdi bağımlılığını azaltarak, kur riskini yöneterek, reel sektöre yönelik tedbirler alarak ve tasarrufları artırarak bu sorunu çözecek” dedi.
TL ile borçlanmak daha avantajlı
Mehmet Şimşek, büyük şirketlerin dövizle borçlanmasına sınırlama tedbiri getirilmesine ilişkin, “Yasal altyapıyı biz hazırladık. Merkez Bankası’nın yetkisi var. Şu anda 2 bin 118 büyük şirkete ilişkin veriler toplanıyor. Bunlar toplam döviz borcunun yüzde 84’üne tekabül ediyor. Bunlara ilişkin analiz ve değerlendirme devam ediyor” dedi.
Şimşek, şirketlerin döviz borçlu olmalarının zaman zaman dışarıdaki en ufak haberi bile Türkiye piyasa fiyatlamalarına çok olumsuz yansıttığını belirterek, şöyle devam etti: “Firmalarımız zamanında döviz borcu biriktirmişler, döviz geliri olmayınca panikliyorlar. Biz bu sistemi köklü bir şekilde çözüme kavuşturuyoruz. Düzenlemeye ciddi itirazlar da var. ‘Dövizle borçlanmak daha ucuz’ diyorlar, doğru değil. TL ile borçlanmak 2013’ten beri daha avantajlı. Reel sektörün işi üretmek, yatırım yapmak. Onlara söylüyorum, ‘Sizin işiniz döviz piyasalarında oynamak, ona ilişkin tahminlerde bulunmak değil ki sizin geliriniz hangi para cinsindense borçlanmanız da aynı para cinsinden olsun’ bu kadar basit.”