Ticaret savaşı bize yaradı
Çin ve ABD arasında yaşanan ticaret savaşı Türk giyim sanayicilerine yaradı. ABD’li alım heyetlerinin ilgisinden hayli memnun olan sanayiciler, “Akın akın geliyorlar. Şimdiden Amerika pazarıyla ticaret yüzde 30’lara varan oranda gelişti” diyorlar.
3-4 Ekim tarihlerinde 11’inci kez gerçekleştirilecek ‘İstanbul Moda Konferansı’ öncesi bir araya gelen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) üyeleri, Çin ve Amerika arasında yaşanan ticaret savaşının Türkiye’ye yaradığını söylediler. Bu savaşta, Türkiye’nin daha önemli bir konuma geldiğini belirten TGSD Başkanı Hadi Karasu, “Örnek olarak benim şirketlerimde Amerika pazarı yüzde 30 civarında gelişti” dedi.
Özellikle Amerikalı şirketlerden Türk üreticilere aşırı bir ilgi ile karşı karşıya olduklarını belirten TGSD Başkan Yardımcısı Cevdet Karahasanoğlu da “Henüz bu ilgi sektöre tam yansımadı ama siparişler başladı. İlk işaretleri aldık” diye konuştu.
Hazır giyim sektörünün 5 yıllık stratejisinin sıcak temas, markalaşma ve sürdürebilirlik olduğunu anlatan Karasu, “Sektörde ihracatın büyük kısmını yapan 1.500 firma çevreye duyarlı, etik normlara uygun bir şekilde çalışıyor. 35 bin küçük işletmeye de bu bilinci vermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kıvılcım gerekiyor
Bangladeş ve Hindistan gibi bazı ülkelerin yıllardır ensemizde olduğunu söyleyen Karasu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz hızlı ilerliyoruz. Ucuz işçiliği değil, geri dönüşümü, sürdürülebilirliği konuşuyoruz. Zamanında Bangladeş’e, Çin’e gidenler akın akın geri dönüyorlar. Marka yaratmak için de her şeyimiz var. Sadece cesur bir hareketle, Ankara ile koordinasyonlu bir şekilde bir kıvılcım gerekiyor.”
Çırağan Sarayı’ndaki konferansa katılacak 50 alım ofisi ile yapılacak 1.500 B2B görüşme sonunda iç pazara 150 milyon dolar, ihracata 250 milyon dolar ek ciro katkısı sağlanacak. Bu katkı ile 20 yeni fabrika açmak ve toplamda 8 bin kişiye istihdam sağlamak mümkün olacak. Marka ve alım ofisleri arasında Best Seller, H&M, Nike, Adil Işık, Groupe Beaumanoir, Boyner, Connor International, Decathlon, DeFacto, El Corte Ingles, French Connection, Gaia Sourcing, Hermes-Otto, LCW, New Look, Nike, Shop Direct, Spring Near East Manufacturing, Tureks, Varner gibi dev markalar yer alıyor. Alım ofisleri arasında Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Hollanda, İskandinav ülkeleri yer alıyor.
İhracat yapan bir sektör olmalarına rağmen dövizin durumundan dolayı çok tedirgin olduklarını anlatan Hadi Karasu, “Kalpteki ritim bozukluğu gibi inişli çıkışlı bir durum var. Bu durum maliyetleri yükseltiyor. Biz katma değerli ürün yaratmaya çalışırken ucuz ürüne gitmeye itiyor. Piyasada iniş çıkışı sevmiyoruz. Dövizin bugünkü yükselişi doğru bir oran değil. Sanayide kapasite kullanımı yüzde 80’i buldu. Eskiyen makineleri değiştirirsek oran daha yüksek aslında. Ama kim döviz cinsinden borçlanıp yatırım yapmak ister ki... Fakat yatırım yapmak da zorundayız. Sektörü göz bebeğimiz gibi korumamız şart” dedi.