Teknolojik eğitime 56.2 milyar dolar
E-learning yani e-öğrenme pazarı 56.2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. Yıl sonuna kadar bu rakamın iki katına çıkması bekleniyor. Türkiye de e-learning devlerinin radarına girdi
Dünya genelinde e-learning yani e-öğrenme yeni bir kavram gibi görünse de dünyada 1997 yılından beri var ve eğitim-öğretimin teknoloji ile desteklenmesini sağlıyor. Bugün adeta dev bir sektöre dönüşen e-öğrenme pazarı 56.2 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Bu yıl sonuna kadar bu rakamın iki katına çıkacağı öngörülüyor. ABD’deki kurumların yüzde 80’ine yakını e-learn kullanıyor. Vietnam ve Malezya ise en hızlı büyüme gösteren pazarlar. Global Information tarafından yapılan bir araştırmaya göre küresel e-learning pazarının 2018 yılına kadar 169 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. 2019 yılına gelindiğinde tüm üniversite öğrencilerinin yarısının teknoloji destekli eğitim alacağı öngörülüyor.
Eğitim küreselleşiyor
Türkiye’de de eğitim ve öğrenim, dijital dönüşüm trendine uygun ilerliyor. Dünyada e-learning alanında faaliyet gösteren şirketler Türkiye’yi de radarlarına aldı. Blackboard, bu alanda önde gelen şirketlerden biri... 1997 yılında ABD’de kurulan, 115 ülkede, 31 binden fazla kuruma hizmet veren Blackboard, Türkçe dahil 21 dilde servis sunan yeni nesil eğitim, e-eğitim ve eğitim projeleri şirketi. Bugün Harvard, Stanford, Georgetown, MIT, Oxford, Open University UK, Pretoria Üniversitesi ‘gibi dünyanın en iyi üniversiteler Blackboard çözümlerini kullanıyor. 3 yıldır Türkiye’de de faaliyet gösteren Blackboard; Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon Merkezi, Koç Üniversitesi, İpek Üniversitesi, Uluslararası Antalya Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Mef Üniversitesi’nin de aralarında olduğu 13 üniversite ile çalışıyor.
Blackboard Türkiye Genel Müdürü Emrah Dilsizoğlu, “Misyonumuzu; Türkiye’de yenilikçi eğitim standartlarının benimsenmesinde öncü rol oynamak olarak özetleyebiliriz. Eğitim de küreselleşiyor. 2025 yılında, 8 milyon öğrencinin kendi ülkeleri dışında eğitim alacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla her an her yerden aynı kalitede eğitim sunma ve öğrencilerin de alma beklentisi var. Böyle bir ortamda eğitim kurumlarının pazardaki hareketliliğin ve özellikle yüksek öğretim sistemindeki değişimin farkında olmaları, yenilikleri denemek konusunda çekimser kalmamaları, öğrenim teknolojilerini genel kurum stratejilerinin içine katan ölçeklenebilir çözümlere yönelmeleri gerekiyor. Teknoloji de bu anlamda öğrencilere pek çok şekilde hizmet ediyor: bilgi oluşturma, gerçek dünya ile bağlantı, sesli ve görsel olarak bağlantı kurma, erişim hizmetleri ve iş yönetimi, eğitmenle ve yaşıtlarla etkileşim, yeni fikirleri keşfetmek. Blackboard çözümleri tüm bu ihtiyaçlara hizmet ediyor” diye konuştu.
3 yıldır Türkiye’de
3 yıldır Türkiye pazarında doğrudan varlık göstererek etkinliklerini artırdıklarını kaydeden Dilsizoğlu, “Hizmet verdiğimiz üniversitelerin yanı sıra dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de çeşitli etkinlikler yaparak Türk eğitim ve öğretim sistemine yön veren üst düzey kişi ve kurumları ve dünya genelinden yüksek öğretim kurumlarının temsilcilerini buluşturuyoruz” dedi.
Hedef genç üniversiteler
EMRAH Dilsizoğlu, şirket olarak sundukları çözümleri şöyle sıraladı: “Blackboard çözümlerden en dikkat çekenleri arasında online eğitim ve öğretimi geliştirmek, kampüslerdeki güvenliği ve bilgi alışverişini kolaylaştırmak ve öğrenci-öğretmen ekosisteminin daha etkin bir şekilde iletişimde olmasını sağlamak sayılabilir. Etkileşim araçlarını, öğrenci akademisyen ve yönetici için bir araya getiren, öğretim kalitesinin takip edilerek akreditasyona ilişkin raporların oluşmasını sağlayan, öğretim maliyetinin doğru analiz edilmesi için okul yönetimini detaylı bir şekilde bilgilendirecek anlık raporları sunan, sanal canlı sınıflar ile etkileşimi kurum çapına yayan ve mobil uygulamalar ile tüm bunları paydaşlara ileten bir çözümün varlığı okulların nefes almasını sağladığını görüyoruz. Genç üniversiteleri odak konumuz olarak aldık. Çünkü rekabetin kızgın olduğu günümüzde hem lokal hem de global standartların yakalanması zor.”