TBB'den kredi kartı açıklaması
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), kredi kartlarının kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınmasında olumlu katkılar sağladığını belirterek, bu konuda yapılacak düzenlemelerin yasaklayıcı, sınırlayıcı ve rekabeti önleyici olmaması gerektiğini bildirdi
TBB'den yapılan yazılı açıklamada, 19 Ağustos'ta yapılan toplantıda ekonomide ve finansal sektörde yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği belirtildi. Açıklamada, son günlerde mağdurların şikayetlerine dayanarak hükümetin kredi kartlarıyla ilgili yapmaya hazırlandığı düzenlemelere değinilerek, kredi kuruluşlarının ekonomik kurallara uygun olarak kredi arzı oluşturmalarının doğal olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, "Enflasyonda düşme seyrinin devam ettiği, reel faiz oranlarının gerilediği, büyüme hızı program hedefinden daha hızlı arttığı, ödemeler dengesinde cari işlemler açığının da tahmin edilenden daha yüksek bir düzeyde seyrettiğine işaret edilerek, "2004 yılının ilk üç aylık verilerine göre, toplam talep öngörülenden daha hızlı bir genişleme içindedir. Özel sektörde yatırımlar ve tüketim talep artışını desteklemektedir. Kapasite artırımı ve yenileme amacıyla makine ve teçhizat yatırımları hızla artmıştır. Kamu kesiminde tasarruf açığının, özel kesimde ise tasarruf fazlasının yavaş da olsa düştüğü, genel olarak tasarruf açığının büyüdüğü tahmin edilmektedir. Diğer yandan, gerilemesine rağmen reel faiz oranlarının yüksek olduğu da bir gerçektir. Tasarrufların seyri açısından, finansal varlıkların gayri safi milli hasılaya oranı Haziran 2004 itibariyle 2002 ve 2003 yıl sonu düzeyindedir. Ekonomik faaliyetin finansmanında yurtdışından sağlanan kaynakların önemli bir katkısı olmuştur. Haziran 2004 itibariyle, son oniki aylık dönemde kaynak girişi 2003 yılı sonuna göre yüzde 85 oranında artarak 18.9 milyar dolara ulaşmıştır. Döviz talebinin oldukça üzerinde artan döviz arzı yurtdışından mal ve hizmet ithalatını cazip hale getirmiştir. Özellikle ara malı ithalatına bağlı olarak dış ticaret açığı genişlemiştir" denildi.
Bankacılık sistemi tarafından yurtiçi şubelerden kullandırılan kredilerin Temmuz 2004'te 2003 sonuna göre yüzde 37 oranında arttığı, kredilerin Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranının 2003 sonunda yüzde 14 iken, 2004 yılının ilk yarısı sonunda yüzde 18'e yükseldiğinin tahmin edildiği açıklamada, tüketici kredileri ve kredi kartları yoluyla kullandırılan kredilerin yıl sonuna göre yüzde 46 oranında büyüdüğü, Haziran 2004 itibariyle, tüketici kredileri ve kredi kartlarının Gayri Safi Milli Hasıla(ya oranının yüzde 6 olduğu belirtildi. Açıklamada, "Gerek toplam kredilerin gerekse tüketici kredileri ve kredi kartlarının Gayri Safi Milli Hasıla(ya oranının yükselme eğiliminde olması olumludur. Kamunun borçlanma gereksiniminin azalması, istikrarın sürmesi ve banka sisteminde sermayenin güçlenmesine bağlı olarak kredilerin oranının daha da yükselmesi beklenmelidir. Tüketici kredilerinin toplam krediler içindeki payı 2003 yılında yüzde 30 iken Temmuz 2004'te yüzde 32 olmuştur" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Kredi kartı ve banka kartı gibi elektronik ödeme sistemleri, uluslararası uygulamada çok önemli bir yere sahiptirler. Ülkemizde de yaygınlaşmakta olan bu tür araçlar ödeme sisteminin hızlı, güvenli ve daha ucuz olarak gerçekleşmesi yanında kayıtdışı ekonominin kayda alınmasına ve vergi toplanmasında etkinliğin artırılması yoluyla ekonomik faaliyete çok olumlu katkı sağlarlar. Türkiye Bankalar Birliği, temel işlevi finansal kaynakları toplamak ve ekonomik faaliyetin finansmanında kullandırmak olan kredi kuruluşlarının ekonomik gelişmelere ve kurallara uygun olarak kredi arzı yaratmalarının doğal, istenen ve beklenen bir gelişme olduğu görüşündedir. Kredi kurumlarının kurumsal veya bireysel krediler yoluyla üstlendikleri risklerin doğru hesaplanması, izlenmesi, yönetilmesi ve denetlenmesi genel ve özel kurallarla düzenlenmiştir. Bireysel müşteriler bankaların ortaklaşa oluşturdukları kredi kayıt merkezi tarafından izlenmekte, derecelendirilmekte ve bankaların bilgisine sunulmaktadır. Bankaların üstlendikleri özel risklerin tabi olacağı sınırlamalar ve alınacak önlemler kurallar ile düzenlenmiştir" denildi.
Ekonomideki gelişmenin öngörülenin dışında bir seyir izlediği ve genel risklerin kontrol altına alınması gerektiği düşünülüyorsa alınması gereken önlemlerin temel hedefler ile uyumlu ve istikrarın korunmasına yönelik olması gerektiği belirtilen TBB açıklamasında, "Önlemler piyasa ekonomisi, uluslararası kurallar ve uygulamalar ile uyumlu olmalı, iç ve dış rekabeti olumsuz etkilememelidir. Yasaklayıcı, sınırlandırıcı ve rekabeti bozucu bir yaklaşım gösterilmemelidir. Alınacak önlemlerin kısa dönem ve uzun dönem etkileri çok yönlü olarak değerlendirilmelidir. Bankalar topladıkları kaynakları vadesinde talep edildiğinde tasarruf sahiplerine ödemekle yükümlüdür. Tasarrufları geri ödeyebilmenin ekonomik yolu kredilerin zamanında ve karşılıklı anlaşılan şartlarla geri ödenmesidir. Bankaların aktif kalitesinin korunması için kullanılan kredilerin zamanında ve üzerinde anlaşılan şart ve disiplinle geri ödenmesinin sağlanması zorunludur. Bu nedenle, finansal sistemin sağlıklı bir yapıda sürdürülmesi ve kamu menfaati açısından, gerçek ve tüzel kişilerin kendi özgür iradeleri ile kullandıkları kredileri geri ödemediklerinde esas itibariyle ve peşinen 'haksız' olduklarının ve sisteme zarar vereceklerinin düzenlemelerde açıkça yer alması gerekmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Alacaklıların haklarına zarar verilmemesi ve korunması istenilen Türkiye Bankalar Birliği açıklamasının son bölümünde, "Önlemler, aracılık maliyetinin yükseltilmesi yerine, kredi riskinin düşürülmesini sağlayacak ve kredi arzının kalitesini artıracak nitelikte olmalıdır. Bu amaçla tüketici kredilerinde sabit faiz yerine değişken faiz uygulamasına izin verilmeli, kredilerin erken kapatılması halinde kredi kuruluşunun uğrayacağı zarar telafi edilmelidir. Gelişmeler ve alınacak önlemlere ilişkin açıklamalarda bankacılık sisteminin ve bankaların itibarını zedeleyecek ve güven kaybına neden olabilecek değerlendirmeler yapılmamalıdır. Türkiye Bankalar Birliği fiyat istikrarının sağlanması, makro dengelerin sağlıklı olarak kurulması ve istikrar içinde bir büyüme ortamının oluşturulması yönündeki politikaları ve bu politikalar ile uyumlu önlemleri desteklemektedir" denildi.