Son dakika... Ev sahibi-kiracı milyonları ilgilendiriyor! Yeni dönem başlıyor
Kira fiyatlarındaki fahiş artış sonrası ev sahipleri mevcut kiracılarını çıkararak mülkünü yüksek bedeller ile yeniden kiraya vermenin yollarını arıyor. Kiracılar ise yüksek fiyatlar nedeni ile kiralık ev bulmakta zorlanıyor. Ev sahibi - kiracı arasındanki dava sayısı da geçmiş yılların çok üzerine çıkmış durumda. Bu nedenle ev sahibi kiracı uyuşmazlıklarına çözüm arayışı kapsamında, sorunların zorunlu arabulucuya taşınması gündeme geldi.
Ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar son bir yılda artış gösterdi. Adalet Bakanlığı bir süredir konuyla ilgili teknik düzeyde çalışmayı sürdürüyor. TBMM’nin açılacağı ekim ayında, ev sahibi-kiracı arasındaki sorunların dava öncesi zorunlu arabulucuya gönderilmesine ilişkin yasal düzenleme Adalet Bakanlığı tarafından Meclis’e sunulacak. Bakanlık istatistiklerine göre arabuluculukta ortalama anlaşma oranı yüzde 50’nin üzerinde. En yüksek oran yüzde 57 ile işçi-işveren anlaşmazlıklarında yaşanırken, ticari anlaşmazlıkların yüzde 52’si arabuluculuk ile çözülüyor.
Türkiye’de son 1 yıldır, hem konut fiyatlarında hem de kiralarda yaşanan astronomik artışlar, ev sahipleriyle kiracıları karşı karşıya getirdi. Sözleşme gereği kira artış oranlarının enflasyona endeksli olması ise kirasını ödemekte güçlük çeken kiracı sayısında artışa yol açtı. Tartışmalar sürerken, bu kez kanunda değişiklik yapılarak 1 yıl süreyle, yani 2023 yılı Temmuz ayında kadar sözleşmede hangi oran yazarsa yazsın kira artışlarına yüzde 25’lik üst sınır getirildi. Ancak bu durum birçok ev sahibinin çeşitli bahanelerle mevcut kiracılarını çıkarma yoluna başvurmasını sağladı.
Konuya ilişkin gelişmeleri Dünya’ya değerlendiren Arabuluculuk Kurul Üyesi ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkerim Yıldırım, arabuluculuğun birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de her geçen gün daha önem kazandığını bildirdi. Yıldırım mevzuata 2012 yılında giren arabuluculuğu, “Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi” olarak tanımladı.
Arabuluculukta ideal olanın, süreci tarafların kendi iradeleriyle başlatması olduğuna değinen Yıldırım, mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla 2018’de iş davalarında arabuluculuğun zorunlu hale geldiğini hatırlattı. Arabuluculuğa başvurunun zorunlu olmakla birlikte, sürecin devam etmesi konusunda serbestlik bulunduğuna değinen Abdulkerim Yıldırım, kira uyuşmazlıklarında da arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun getirilmesinin yararlı olacağını bildirdi.