Şimdi sıra ışıkları parlatmaya geldi
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,”Harvard, ‘Türkiye kendi liginde 2020’ye kadar dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olacak’ diyor. IMF ‘13’üncü ülke’ olacak diyor. İçimize kapanıp kavga edersek IMF’nin, içimize kapanmayıp üretime odaklanırsak Harvard’ın tahmini tutar” dedi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Harvard Üniversitesi’nin ‘Türkiye kendi liginde 2020’ye kadar dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olacak’, IMF’nin ‘13’üncü ülke olacak’ dediğini belirterek, “İçimize kapanıp kavga edersek IMF’nin, içimize kapanmayıp üretime odaklanırsak Harvard’ın tahmini tutar. Türkiye’de potansiyel var. Ne olur kavga etmeyelim, geleceğimize odaklanalım” dedi.
Bütün Anadolu’ya yaydık
Dışa açılma ve ihracatla birlikte büyümenin Anadolu’ya yayıldığını söyleyen Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve Avrupa ülkelerinin gece uzaydan çekilen fotoğraflarını gösterdi. Hisarcıklıoğlu, gece uzaydan çekilen bu fotoğrafların bir nevi dünya üzerindeki ekonomik aktiviteyi gösterdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Işıma ne kadar yoğunsa, zaman içinde ne kadar yoğunlaşıyorsa, orada refah düzeyinde bir artış olduğu varsayılıyor. Peki, Türkiye’nin gece ışıma haritası ne gösteriyor? 1992-2013 döneminin değerlendirmesini yapayım. Birincisi, gece ışıması Türkiye’de refahın arttığını gösteriyor. İkincisi, refah ülke çapında artık daha dengeli yayılıyor. Üçüncüsü ise, ülkede artık bir dizi iktisadi koridor ortaya çıkmaya başlıyor. Peki, Türkiye’yi Avrupa’nın gece ışıma haritası ile birlikte alırsak ne görüyoruz? Birincisi, Avrupa’nın zengin kuzeyi ile güneyi birbirinden ayırt edilebiliyor. İkincisi, Orta Avrupa ve Balkan ülkeleri Batı Avrupa’dan ayrılıyor. Refah farkı görülüyor. Üçüncüsü, Türkiye, Orta Avrupa ve Balkanların bir uzantısı olarak duruyor. Bunlar hep önümüzdeki dönemde neler yapmamız gerektiğini gösteriyor. Işıkları bütün Anadolu’ya yaydık. Şimdi sıra yaydığımız bu ışıkları parlatmakta.”
Fırsatlara odaklanmalıyız
Rifat Hisarcıklıoğlu, risklere değil fırsatlara odaklanılması ve olumlu düşünülmesi gerektiği belirterek, “Türkiye 2015’te yüzde 4, krizden sonraki 2008-2015 döneminde ortalama yüzde 3,4 büyüdü. Bu yıl yüzde 4’ün üzerinde, yüzde 5’e yakın bir ortalama yakalayacağımızı düşünüyorum” dedi. Kötümserliğin bulaşıcı olduğunu ve salgın hastalık haline getirilmemesi gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Türkiye zor bir coğrafyada zor bir dönemden geçiyor. 2016 kolay bir yıl olmayacak. Ancak risklere değil fırsatlara odaklanmalıyız” diye konuştu.
Yemek yapmıyor ama en büyük restoran!
Dünyanın ortaklık ekonomisine doğru gittiğini, eski köye yeni adet getirenin kazandığını, paylaşım ekonomisinin en güzel noktalarından bir tanesinin de bu durum olduğunu bildiren Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Mesela UBER’in bir tane taksisi yok ancak en büyük taksi şirketi. Facebook dünyanın en büyük sosyal medya şirketi ama bir tane içerik üretmiyor. Yemek Sepeti hiç yemek yapmıyor ama en büyük restoran.”
Zenginleşmenin diğer bir anahtarının da “markalaşma” olduğu dile getiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 1 kilogram ihracatının ortalama değerinin 1.6 dolar olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Bu rakam tasarımlı ürünlerde 2,5 dolara, markalı ürünlerde 4.7 dolara, patentli ürünlerde ise 6 dolara yükseliyor” dedi.
Kamu alımlarında Türkiye’de üretilen ürün yüzde 15 pahalı da olsa onun tercih edilmesine ilişkin desteğin açıklanmasından sonra yerli ürün alımının arttığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Bu destekle birlikte kamunun satın aldığı yerli malların oranı son 6 ayda yüzde 10’dan yüzde 30’a çıktı” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, böyle durumlarda kamu kurumlarının yerli malı almasının zorunlu olduğu bilgisini vererek, bunun daha da duyurulması gerektiğini vurguladı.
Yerli malı belgesini kendilerinin verdiğini hatırlatan Rifat Hisarcıklıoğlu, 71 ilde 4 bin 736 yerli malı belgesi verdiklerini sözlerine ekledi.