Gazete Vatan Logo

Piyasalar karışabilir!

Finansbank Private Banking Müdürü Murat Sağman: Eylül ayı çok kritik, piyasalar karışabilir

Tatiller nedeniyle sakin günler geçiren piyasaların Eylül ayıyla birlikte hareketleneceğini söyleyen Finansbank Private Banking Müdürü Murat Sağman, “ABD’den gelen son veriler kötü. Eğer üçüncü çeyrek büyüme rakamı da kötü gelirse piyasalarda karışıklık başlayabilir” dedi. Sağman, altında henüz spekülasyonun olmadığını, başladığında ise ons fiyatının 1.500 dolara çıkacağını belirtti.

Finansbank Private Banking (Özel Bankacılık) Müdürü Murat Sağman, tatil dönüşlerinin olacağı Eylül ayının çok kritik olduğunu belirterek “Son gelen ekonomik veriler oldukça kötü. Eylül ile birlikte bambaşka bir döneme giriyoruz. ABD’de açıklanacak üçüncü çeyrek büyüme rakamları, ikinci dibin olup olmayacağı ile ilgili ilk sinyalleri verecek” dedi. Sağman, piyasalarla ilgili beklentilerini VATAN’a anlattı:

Eylül’den sonra piyasaları neler bekliyor?

Eylül ayı çok kritik. Yurtdışında ABD’de sıkıntılar başlayabilir. Son gelen veriler çok kötü. Büyüme verisi, tüketici güven endeksi, fabrika siparişleri, bekleyen konut rakamları, işsizlik verisi beklenenden kötü geldi. Eylül’de bambaşka bir döneme giriyoruz. Bir kere tatilden dönüş olacak. Yaratılan likiditenin özel sektöre kaymadığını görüyoruz. Kamu çok para verdi. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bilançosu 800 milyar dolardan 2.2 trilyon dolara yükseldi. Tahvil alımı da yapılıyor. Amaç bunu yaparken ekonominin toparlanmasıydı. Toparlanınca da devreye özel sektör ve tüketici girecekti. Özel sektör ve tüketici devreye girince toparlanma devam edecekti. Bütün plan buydu. Plan bozuldu. Fed’in çok fazla yapacak bir şeyi kalmadı. Son kurşun tahvil alımı, onu da kullanıyor.

Başka riskler neler?

Borçluluk oranı hâlâ yüksek. Bu düşmeden toparlanma imkansız. ABD’de tüketicilerin borcu milli gelirin yüzde 90’ı. Bu nedenle tüketemiyor. İşsizlik korkusu olduğundan da tüketim artmıyor. Deflasyon korkusu fazla açıklanmıyor ama çok ciddi. Deflasyon çok uzun sürer ve çıkması zordur. Bu süreçlerde fiyatlar düşer ama daha da düşeceği beklentisi büyümeyi ateşlemez. Dünya ekonomisinin toplam tüketimi 50 trilyon dolar. ABD’nin tüketimi ise 9 milyar dolar. ABD tüketmeden dünya büyüyemez.

Eylül-Ekim neden önemli?

Hedge fonların yılsonudur. Ödeme zamanlarından biridir. Pozisyonlar kapatılıp, yeni pozisyonlar açılacak. Ekim’de ABD’de üçüncü çeyrek büyüme rakamları çıkacak. Bu çok kritik. ABD’de çift diple ilgili tartışmaları alevlendirebilir. Bugüne kadar olan resesyonların 3 tanesi çift diple sonuçlanmış. Bunlara bakıldığında minimum 12 ay sonra çift dibe girilmiş. Yani ekonomi resesyona giriyor, toparlıyor ve minimum 12 ay sonra tekrar çift dibe giriyor. Geçen senenin 3 ve 4’üncü çeyreğinden itibaren büyümeye geçtik. Bu yılın ilk 2 çeyreğinde de büyüme sürdü. Bu nedenle üçüncü çeyrek, büyümenin devam edip etmeyeceği ya da çift dibe mi gideceğimizi gösterecek.

İkinci dip olursa ilk dipteki seviyeler görülür mü?

İkinci dip olursa ekonomi anlamında ilk dip gibi olmaz. Piyasalar anlamında da böyle. İlk dip seviyeleri görülmez.

Piyasalara nasıl yansır?

Eğer üçüncü çeyrek verileri kötü gelmeye devam ederse piyasalarda bozulma devam edecek. Piyasa ekonomik büyümeyi ve şirket kârlılıklarında artış olacağını satın almıştı. Şirket kârlılıklarında toparlanma var ama bu maliyet azaltılmasından kaynaklanıyor. Daha verimli çalışıyorlar. Maliyet azaltımı demek daha fazla işsiz demek. Şirket kârlarında sıkıntı olabilir. Büyüme kısmında da sıkıntılar olabilir.

Dow Jones nasıl etkilenir bu durumdan?

Dow Jones şu sıralar 10 bin puan seviyelerinde. Bunun altına inilmesi teknik anlamda önemli bir desteğin kırılacağını gösterir ve 8.800-9000 puanlar görülebilir. Yani yüzde 10’luk bir kayıp olabilir.

Büyük yatırımcıların da ABD’de hisseden çıkıp altına gittiği söyleniyor. Onlar bunu mu gördü?

Paranın gideceği az yer var. Mevduat faizleri sıfır, kiralık kasa gibi oldu. Para getiri amaçlı gideceği bir yer olmadığı zaman koruma amaçlı bir yatırım aracına gider. Koruma amaçlı araçlar nedir? En güvenli liman ABD tahvilleri. Bir de altına gidiyor. Bu devam edecek. Çünkü bir enstrümanı almak için iki tane kriter önemli. İlki para kazanma ve parayı koruma, diğeri korku. ABD tahvili aldığında arkasında ABD Hükümeti var. Onun riskini alıyorsun. Euro aldığında 16 ülkenin riskini taşıyorsun. Altın aldığında arkasında bir devlet riski yok. Yani gidecek fazla yer yok.

1 euro-1 dolar olur mu?

İlerde olabilir. 1.10-1.15 arası denge seviyesi olduğunu düşünüyorum. ABD, Avrupa’dan daha çabuk toparlanacak ve daha önce faiz artırımlarına başlayacak.

Dolar 1.40 TL’ye inmez, döviz borcu olan kapatsın!

Türkiye’de dolarda düşüş sürer mi?

Dolar/TL’nin bir daha 1.40’lara gideceğini düşünmüyorum. Bundan sonra zor, pariteden dolayı. İkincisi çok enteresan bir döneme giriyoruz. Önce referandum arkasından genel seçim süreci. Önümüzdeki 5 yılda her 1.5 yılda bir seçim olacak Türkiye’de. Seçim demek belirsizlik demek. 1.45-1.50 TL arasında dolar borcu varsa yatırımcılar bunu kapatabilir. Ama yatırım için düşünüldüğünde dolar bir yatırım aracı değil. TL her zaman cazip olacak. Borsa anlamında dolar bazında 4.8 cent olan zirve henüz görülmedi. Yabancılar buna da bakıyor. Bu nedenle referandum iyi geçerse yabancı alımları sürer.

Referandumdan çıkacak sonuç piyasayı etkilemez

Referandumdan çıkacak sonuç piyasaları nasıl etkiler?

Piyasa siyasi istikrar istiyor. 2002-2007 yılları arasında Türkiye’nin çok ciddi çıpaları vardı: Global likidite, mali disiplin, IMF, Avrupa Birliği ve siyasi istikrar. AB ve IMF çıpası gitti. Uluslararası piyasalarda likidite de yok. Geriye bir tek siyasi istikrar ve mali disiplin kaldı. Mali disiplin seçimden dolayı bozulabilir. Siyasi istikrar olursa piyasa gücünü koruyabilir. Yabancılar Türkiye’dekiler gibi çok referandumla ilgilenmiyor. Referans sonrası piyasalarda çok büyük bir dalgalanma beklemiyorum sonuç ne olursa olsun. Borsanın üçte ikisi yabancı ve uzun vadeli düşünüyor.

Dolar, euroya göre daha cazip bir dönemde

Euro mu yoksa dolar mı cazip?

Avrupa’nın durumu ABD’den daha kötü. Avrupa, ABD kadar zararları realize etmedi. Avrupa’daki kredi hacmi ABD’den daha yüksek. ABD’de kredi/mevduat oranı 1 iken Türkiye’de 0.80, Avrupa’da 1.40. Bunun azalması ve yerine gelmesi zaman alacak. Avrupa 16 tane ülke. ABD kadar koordineli değil. Bir ülkenin verisi iyi gelse diğeri kötü geliyor. Yani parite, euro aleyhine olacak. Euro/dolar 1.30’u geçmediği sürece yön hep aşağı olur.

Altında spekülasyon başlamadı

Altın nereye yükselir?

Tüm yatırım araçlarının izlediği trendlere bakıldığında 3 trendin olduğu görülüyor. Bu trendlerin birincisi, bir mal çok ucuz olduğunda değer artışı olur. Mesela altında 1980’de 850 dolardı, 1990’larda 250 dolara indi. Ordan çıkış başladı, 450-500 dolara gitti. Bu, değer artışı. İkincisi katılım alışı. İkinci trendde insanlardan katılım olur. Şu anda onu yaşıyoruz. 450-500’den başlayan katılım devam ediyor. Üçüncü ana trend ise spekülasyondur. Bu bütün yatırım araçlarında vardır. Bu şu anda altında yaşanmadı. Şu anda altında bir spekülasyon yoktur. Bir yatırım aracı da spekülasyon yaşanmadan aşağıya gitmez.

Altında spekülasyon ne zaman olur?

1250-60 dolarları aşıp 1300 doları geçtikten sonra spekülasyon döneminin yaşandığını anlayacağız. 1400-1500 dolarlara gidecektir altın spekülasyon trendinde. Burada Çin’in durumu da önemli. Çin’in son 7 yılda altın ticaretindeki payı artıyor.

İş Bankası’ndan emekliye özel faiz

Emekli maaşını İş Bankası’ndan alan Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur emeklileri; vadeli hesap açtırmaları halinde özel faiz oranı avantajından yararlanabilecek. Emeklilere, kartlarından üyelik aidatı kesilmemesi, ekstra hediye Maxipuan, indirimli ek hesap gibi avantajlar da sunan bu ‘Emekli Paketi’nden yararlanmak isteyen emekliler T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu’na bizzat başvurabilecek ya da kurumun www.sgk.gov.tr adresinden giriş yapabilecek.

Haberin Devamı