Petrolde denge arayışı sürüyor
İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Beste Naz Köksal, spekülasyonlarla hareketlenen petrolün varil fiyatının 50 dolar seviyelerine tırmanabileceğini ve bu seviyede kalıcılık sağlanmazsa, petrolün 45 dolar civarında denge arayışını sürdüreceğini söyledi.
Petrol piyasasındaki gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren Köksal, fiyatlarda Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) spekülasyonunun ön plana çıktığını ifade etti.
Köksal, Suudi Arabistan'ın petrol piyasasını daha stabil hale getirmek adına bir takım önlemler almak için "Eylül ayında resmi olmayan görüşmeler yapabiliriz" yönünde açıklamalar yapmasının petrol piyasasında hareketlenmelere yol açtığını dile getirdi.
Fiyatların 45 doları aşabileceğine dikkati çeken Köksal, buna karşılık piyasada petrol iştahını artırabilecek veya yükselişlere destek olabilecek herhangi bir gerekçenin bulunmadığını belirtti.
Temmuz ayı boyunca ABD ve Suudi Arabistan'daki günlük petrol üretiminde büyük artışlar görülmesinin olumlu gelişme olarak algılanamayacağını aktaran Köksal, şöyle devam etti: "Suudi Arabistan Enerji, Endüstri ve Madeni Kaynaklar Bakanı Halid el-Falih'in yaptığı açıklamalarda, arzın artmasına karşın sözlü yönlendirmeyle piyasa dengelerini kontrol etmeye çalıştığını görüyoruz. Üretimdeki artışın yanı sıra talep tarafı da güçlü değil. Çin'de yavaşlayan sanayi üretimi ve ABD'nin hayal kırıklığı yaratan ilk çeyrek büyümesi piyasada iştah yaratmadı. Gerçek bir üretim ve talep dengesi olmadan spekülasyonla hareketlenen petrol fiyatlarında geçmişte olduğu gibi yine 50 dolar seviyelerine kadar devam edebilir ama bu noktadan sonra fiyatların kalıcı olabilmesi için daha somut gelişmelere ihtiyaç var. 50 doların üzerinde kalıcılık sağlanamazsa, petrol fiyatlarındaki denge arayışı 45 dolar seviyesinde seyredebilir."
"Fiyatlardaki yükseliş gerçekçi değil"
Köksal, petrol fiyatlarındaki yükselişin gerçekçi olmadığını belirterek, 9 Ağustos'ta ABD'de açıklanan ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) raporlarına göre, ticari olmayan fonların petroldeki satış pozisyonlarını artırdığını ve spekülatörlerin vadeli kontrat alımlarıyla fiyatları yükselttiğini söyledi.
Petrol fiyatlarının piyasadaki gerçek arz ve talep dengesi yerine, eylül ayı OPEC toplantısında alınabilecek "ek önlem" söylemleriyle yükseldiğini vurgulayan Köksal, "Petrol fiyatları 25 dolar seviyelerine düştüğünde herhangi bir aksiyon almayan OPEC'in, petrol fiyatları 40 doların üzerindeyken piyasaya müdahale etmesi kulağa pek gerçekçi gelmiyor." dedi.
"Petrol fiyatları iki yıl içinde yüzde 60'a yakın değer kaybetti"
Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör de petrol fiyatlarının iki yıl içinde yüzde 60'a yakın değer kaybetmesinde küresel arz fazlalığının etkili olduğunu ifade etti.
Son zamanlarda düşen petrol fiyatlarına karşın pazar payını kaybetmek istemeyen OPEC ülkelerinin üretimlerini yükseltmeye devam ettiğini belirten Gözgör, bu ülkelerin başında Suudi Arabistan, ABD ve İran'ın bulunduğunu vurguladı.
Gözgör, İran'ın petrol üretimini 2014 yılından bu yana yaklaşık yüzde 24 artırdığına dikkati çekerek, "Suudi Arabistan'da petrol üretimi günlük 10 milyon varil seviyenin üzerinde, rekor seviyede yer alıyor. Ancak, petrol arzını sadece OPEC ülkeleriyle değerlendirmek uygun olmayabilir. OPEC dışı ülkeler olarak adlandıran ABD, Meksika, Kanada gibi ülkelerin de üretimi etkili oluyor." diye konuştu.
Üretimin fiyat dengesine etkisi
Kaya gazının, düşük petrol fiyatları sonrası ABD'de petrol üretimini günlük yaklaşık 600 bin varil azalttığını aktaran Gözgör, bu yüzden OPEC ülkelerinde üretim artarken OPEC dışı ülkelerde üretimin azalmasının, sert düşüşleri engelleyerek petrol fiyatlarının dengede kalmasına neden olduğunu kaydetti.
Bazı ülkelerin ihracat gelirinin önemli ölçüde emtialarla sağlandığına değinen Gözgör, bu ülkelerin başında da Nijerya, Libya, Venezuella ve Gabon gibi ülkelerin geldiğini ifade etti.
Gözgör, petrol fiyatlarının düşmesinin bu ülkelerin ekonomilerini olumsuz etkileyerek kamu borçlarının ödenememesine, ayrıca enflasyon ve faiz oranının yükselmesine sebep olduğunu söyledi.
Düşük petrol fiyatları sonrası bu ülkelerin pazar payını diğer OPEC ülkelerine göre daha çok kaybettiğini dile getiren Gözgör, söz konusu ülkelerde gerekli üretim ve petrol rafinelerinin bulunmamasının da üretimlerinin düşmesinde etkili olduğunu belirtti.
Gözgör, aynı zamanda Nijerya ve Libya'da yaşanan iç karışıklıklar sonrası sondaj kuleleri ve rafinerilerde ciddi hasarlar oluştuğunu hatırlatarak, bu ülkelerde üretimin azalmaya devam etmesinin beklendiğini bildirdi.
"İran, yaptırımlar öncesi üretimine dönmek istiyor"
Kutay Gözgör, OPEC'in eylül ayında resmi olmayan bir toplantı düzenleyeceğini açıklaması sonrası başta Suudi Arabistan olmak üzere İran ve Irak gibi ülkelerden yapılan açıklamalarda, petrol üretimine devam edileceğine yönelik mesajlar verildiğini anımsattı.
ABD'nin İran'a uygulanan yaptırımları kaldırması sonrası İran'ın, yaptırımlar öncesi üretim seviyelerine geri dönmek istediğini ifade eden Gözgör, şöyle devam etti: "Yaptırımlar öncesi İran'ın üretimi 4 milyon varil seviyesinde yer alıyordu. Mevcut durumda üretim ise günlük 3 milyon varil seviyesinde bulunuyor. Böylece İran'ın üretimi 1 milyon varil yükseltme potansiyelinin olduğunu görüyoruz. Öte yandan Suudi Arabistan da pazar payını kaybetmemek için üretimini artırmaya devam edebilecektir. Suudi Arabistan, petrol üretimini 2014 yılından bu yana yaklaşık yüzde 9 yükseltti. OPEC'in üretimi temmuz ayında günlük 33 milyon 106 bin varille rekor seviyeye yükseldi. Önümüzdeki dönemde Suudi Arabistan ve İran etkisiyle üretimin günlük 33,3 – 33,5 milyon varile yükselmesini bekleyebiliriz. Ancak, OPEC dışı ülkelerin üretiminin gelecek süreçte bir miktar daha azalmaya devam etmesiyle 95,3 milyon varil civarında küresel petrol üretim miktarı görebiliriz." Petrol fiyatlarının sert düşmesi sonrası ABD başta olmak üzere birçok ülkenin ilerleyen dönemde yüksek fiyatlara satabileceği beklentisiyle stoklarını yükselttiğini vurgulayan Gözgör, aynı zamanda düşük talebin stokların yükselmesinde etkili olduğunu kaydetti.
Ancak, son zamanlarda ABD’de stokların mevsimsel etkilerden dolayı artan talep nedeniyle azalma gösterdiğini dile getiren Gözgör, "ABD'de petrol stokları 560 milyon varil ile rekor seviyeye yükselse de mevcut durumda 520 milyon varile gerilediğini görüyoruz. Önümüzdeki süreçte stoklar ABD'de benzin ve dizel yakıtlarına talep nedeniyle bir miktar azabilir. Ancak, küresel büyüme düşük olduğu sürece stoklarda dramatik azalışlar beklememek gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.