Olimpiyat olmadı hadi EXPO olsun
Ekonomik değeri Olimpiyat’a yakın bir organizasyon
Olimpiyat ve FIFA Dünya Kupası’ndan sonra en büyük 3. organizasyon olan EXPO’da geri sayım başladı. 27 Kasım’daki seçimde İzmir’in rakipleri Dubai, Sao Paolo ve Ekaterinburg.
EXPO, bir Olimpiyat kadar olmasa da ekonomik değeri Olimpiyat’a yakın bir organizasyon. Olimpiyat’ı Tokyo’ya kaptırdık ancak şimdi önümüzde yeni bir seçim süreci var. Türkiye’nin göz bebeği İzmir, bir kez daha EXPO için yarışacak.
Önce EXPO’ların önemini vurgulamak lazım. EXPO’lar bugüne dek yapıldıkları tüm kentleri köklü bir şekilde dönüştürürken; bu kentlere görkemli anıtsal yapılar kazandırdı.
1851 yılındaki EXPO için yapılan Londra’daki Crystal Palace, 1889 Paris EXPO’su için inşa edilen Eyfel Kulesi, 1958 EXPO’su için Brüksel’de yapılan Atomium ve 1998 EXPO’su için hizmete açılan Lizbon’daki Vasco de Gama Köprüsü, bu yapıların en bilinen ve etkileyici örnekleri.
EXPO’lar, düzenlendikleri şehirlere ekonomik, turistik ve yabancı yatırımlar alanında büyük katkılar sağlıyor... Mesela, en son organizasyon EXPO 2010 Şangay, tüm dünyadan 246 katılımcı ve 73 milyon ziyaretçi çekerek, EXPO tarihinin en büyük sergisi oldu. Şangay GSYH’si, EXPO süreciyle yüzde 5 arttı. Şangay’a gelenlerin yüzde 31’i, Çin’deki diğer şehirleri de ziyaret etti.
Dünyanın en eski ve en büyük uluslararası etkinliklerinden biri olan EXPO, başka bir deyişle “Dünya Sergisi”, 5 yılda bir düzenleniyor ve 6 ay sürüyor. Katılımcıları arasında devletler, uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve şirketler yer alıyor. Burada tüm dünyayı ilgilendiren özellikle teknolojik ürünler ilk kez sergileniyor. Örneğin telefon ilk kez 1876’da Philadelphia’da yapılan EXPO’da, mikrofon 1878 Paris EXPO’sunda ilk faks cihazı ise 1904 yılında Saint Louis EXPO’sunda sergilendi. 160 yıldır düzenlenen EXPO’lar, yapıldığı kentleri marka haline getiren ve daha yaşanır kılan sihirli bir güce sahip.
Bizi 2040’a taşır
İzmir Valisi ve EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu ve Yürütme Komitesi Başkanı Mustafa Toprak finale kısa bir süre kala Gazeteye ziyaretimize geldi. Tüm İzmir olarak tatlı bir telaş içindeler. “Uzun yıllara dayanan titiz bir planlamanın, kararlı bir çalışmanın karşılığının alınmasına sayılı günler kaldı” diyor.
‘Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar / Herkes İçin Sağlık’ temasıyla EXPO 2020’yi düzenlemeye talip olan İzmir’in bu organizasyonu alması halinde 2040’a kadar planlanan yatırımların öne çekileceğini yani İzmir’in 20 yıl geleceğe ışınlanacağını söylüyor. Projelerden sözetti.
İnciraltı’ndaki 690 hektarlık alanda kalıcı SPA merkezlerinin, kaplıcaların, hastanelerin olacağı bir sağlık kenti inşa edilecek. Sergi alanı olarak kullanılacak ve dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid’in imzasını taşıyan 276 hektarlık bölüm ise EXPO alanı olarak kullanılacak ve EXPO sonrasında Avrupa’nın en büyük kalıcı şehir içi parklarından birine dönüştürülecek.
En az 50 milyar dolarlık kamu yatırımı eğer İzmir seçilirse öne çekilecek. Hızlı tren projeleri, Karşıyaka’ya tünel bağlantısı, kruvaziyer limanı gibi büyük altyapı yatırımları hızlanacak ve EXPO’ya yetişecek.
İzmir’in cazibe merkezi olmasıyla kentsel dönüşüm projeleri hızlanacak.
Ayrıca altı ay boyunca açık olacak sergiyi ziyaret etmesi beklenen milyonlarca kişinin gezip görebileceği, kentin tarihi semtleri ve değerlerinin renovasyonu hızlanacak.
SIFIR SORUNA TAKILIR MIYIZ?
27 Kasım 2013 tarihinde Paris’te yapılacak oylamada Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) üyesi 167 ülke delegesi oy kullanacak. Bugüne kadar bu ülkelerin neredeyse tamamı ziyaret edildi. Bire bir temaslarla İzmir’in EXPO projesi anlatıldı; destek istendi. Vali Mustafa Toprak umutlu. Ancak oylamada politik dengelerin sürpriz çıkarabileceğinden de endişeli. Oylama kapalı usül olacak. Ülkelerin Dışişleri Bakanlıkları delegesine kime oy vereceğini söylüyor. Ancak kapalı oylama olduğu için delegeler türlü nedenlerle sandığa giderken fikir değiştirebiliyor. Dubai’nin bu işe enteresan bir şekilde çok güçlü asıldığını, delegeleri farklı yöntemlerle etkilemeye çalıştığını söylüyor ValiToprak.
Bakalım son dönemde sıfır sorun ile yola çıkılan Türk dış politikasında geldiğimiz nokta bu oylamaya da yansıyacak mı?
İnşallah yansımaz ve kazanan İzmir olur.