MÜSİAD Başkanı’nın ‘O babayiğit çıktı’ diye müjdelediği Derindere’nin elektrikli araç projesi, Başbakan’ın istediği yerli otomobil tarifine uymadı. Derindere’nin Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Derindere, “Yarattığımız araç tamamen dönüşüm. Yerli oto iddiamız yok. Mevcut Corolla modeline ABD’den aldığımız bataryayı taktık. Elektrikli Corolla ortaya çıktı” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli sanayicilere yönelik, “Yerli otomobil üretecek bir babayiğit arıyorum” çağrısına sürpriz bir talipli çıktı. Toyota’nın en büyük bayilerinden ve 14 bin araçlık filo kiralama şirketinin sahibi olan Derindere Grubu’nun Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak’ın bahsettiği yerli otomobil konusunda çalışma yapan şirket olduğu ortaya çıktı.
Ancak Derindere’nin direksiyonunda bulunan Özkan Derindere ve yöneticilerinden Önder Yol‘un bu ay kurduğu DMA Derindere Motorlu Araçlar Sanayi ve Ticaret’in yarattığı proje, Başbakan’ın istediği ‘yerli otomobil’ tarifini yansıtmadı. Çünkü elektrikli araçta Toyota’nın mevcut Corrolla modeli kullanılırken, batarya ABD’li Remy International’dan tedarik edildi.
VATAN’a konuşan Özkan Derindere de bunu doğruladı. 1990 yılında babası Ömer Derindere’den Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devralan Özkan Derindere, “Bizim yarattığımız araç tamamen bir dönüşüm. ‘Yerli otomobil’ diye iddiamız yok. Toyota Corolla modeline ABD’den ithal ettiğimiz ‘Remy’nin elektrik bataryasını taktık. Corolla’yı elektrikli ve benzinli motora sahip hibrid Corolla haline getirdik. Tam şarjla yaklaşık 300 km gidebiliyor” diye konuştu.
Başka modelleri dönüştürecek
Hibrid Corolla’yı Başbakan Erdoğan’ın test ettiğini, Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan da tip onayı aldıklarını belirten Derindere, şunları anlattı: “Açıkçası projenin ortaya çıkmasını istemiyorduk. Otomobili 31 Ocak veya 1 Şubat tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde tanıtmayı planlıyoruz. Lansmandan sonra basına açık test sürüşleri olacak. Corolla’nın yanı sıra başka modelleri de elekrikliye dönüştürmek istiyoruz. Bu bir başlangıç. Önümüzdeki dönem elektrikli araçlarla ilgili ne yapabiliriz ona bakacağız. Bunun için de elimizde somut bir proje olması gerekiyordu. Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanımız Nihat Ergün de bunun bir araç dönüşüm projesi olduğunu söyledi.”
Otogaz sistemi gibi...
Türk otomotiv sektöründe ‘araç dönüşüm’ü denildiği zaman akıllara ilk LPG geliyor. Türkiye’de benzinli araç kullanan milyonlarca sürücü, hem yakıt tasarrufu sağlayan hem de çevreci otogaza yöneldi. Tüketiciler taşıtlarına oto gaz sistemi taktırdı. TÜİK verilerine göre, 2004 yılında Türkiye’deki toplam 5 milyon 400 bin 440 otomobilin yüzde 75.2’si benzinli, yüzde 14.7’si LPG’li iken, bugün trafikte bulunan 8 milyon 379 bin 117 otomobilin yüzde 40.8’i LPG’li, yüzde 23.1’i dizel, yüzde 35.6’sı ise benzinli oldu.
Boyner ‘dönüşüme’ 3 yıl önce başladı
Türk otomotiv sektörü normal bir aracın elektrikle dönüşmesini Osman Boyner’in sahibi olduğu BD Otomotiv’le 2009 yılında tanıştı. BD Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Osman Boyner, Avrupa’da 3 yıldır hafif ticari araçları elektrikliye dönüştürdüklerini belirterek, “Avrupa yollarında dolaşan BD Otomotiv imzalı 250’den fazla elektrikli aracımız var. Dönüşümü gerçekleşen bu elektrikli araçlar, 10 milyondan fazla kilometre yol katetti” dedi.
Elektrikli araçlara dönüştürülen eFiorino, eKangoo, eScudo, eTrafic ve eDucato gibi modelleri genelde fazla kilometre yapan lojistik şirketleri tercih ediyor.
Boyner, elektrikli araçların dönüşümünü şöyle aktardı: “Yaptıkları kilometrenin fazla olması, yakıt sarfiyatı ve karbon salınımının çokluğu nedenleriyle ticari araçlar ve otobüs segmentlerindeki çözümlere ağırlık verdik. Ve bu araçların elektrikliye çevrilmesine odaklandık. Fiat’in Fiorino, Scudo, Ducato modelleriyle Renault’nun Kangoo ile Trafic hafif ticari araçlarını batarya ve elektrikli motorla elektrikliye dönüştürüyoruz. Bataryayı Çin’den distribütörlüğünü yaptığımız BYD’den alıyoruz. eDucato’da menzil 160 kilometreye kadar çıkabiliyor. eKangoo’nun İstanbul trafiğinin şartlarına göre menzili 130 km. Maksimum 100 km hız yapabiliyor. Aracın bataryasının tam şarj olması için 15 kilovatsaatlik elektrik tüketiliyor. Bu normal 220 voltluk prizde 6 saat sürerken, hızlı istasyonlarda pilin yüzde 80’i yarım saatte şarj olabiliyor. Maliyet olarak şirketler büyük avantaj sağlıyor.”
Haberin Devamı