Müşteriyi adım adım izliyor bankaların riskini azaltıyor

FICO, uluslararası risk ölçüm ve yönetim şirketi... Bankalara risklere ve sahtekarlıklara karşı bir nevi erken uyarı sistemi sunuyor. ABD’nin en büyük 10 bankasından 9’uyla çalışan, ABD vatandaşlarının kredibilitesini ölçen şirket, kredi riskini ve kârlılığı yöneten sistemler üretiyor. Bu çerçevede banka müşterilerinin profilini çıkarıyor; yaşam tarzları, tüketim alışkanlıkları ve ödeme periyodları gibi kriterlerle kredibilitelerini ölçüyor. FICO, Türkiye’de de 2 yıl önce ofis kurdu, kısa sürede üs haline getirdi ve 31 ülkeyi de buraya bağladı. Belli başlı büyük banka ve kuruluşlarla çalışmaya başlayan şirket, özellikle kamu bankalarına hizmet vermek için görüşmelerini sürdürüyor.

Türkiye’yi üs seçti

Dubai yerine Türkiye’yi üs seçen FICO’nun Türkiye Müdürü Kerem Gül ile sundukları hizmetleri ve Türkiye’de bu konudaki gelişmeleri konuştuk. Gül, Türkiye’nin bölgede merkez seçilmesinde finans üssü olma projesinin etkili olduğunu anlattı. FICO’nun dünyanın 1 numaralı kredi risk danışmanlığı şirketi olduğunu kaydeden Gül, “Şirketimiz dünyada 9 binin üzerinde banka ile çalışıyor. Türkiye’de ise 10’un üzerinde banka ve finans kuruluşu ile çalışmaya başladık. Türkiye’nin en büyük bankaları müşterimiz. Bankalar, Türkiye’de kârlılığı artırmaya ve müşteriyi elde tutmaya ve riski yönetmeye odaklanıyor artık... Biz de bu aşamada onlara uygun çözümleri sunuyoruz” dedi.

Bankaların datalarını alıp müşteriyi analiz ettiklerini kaydeden Gül, şöyle devam etti: “Bankalara kârlılıklarını nasıl artıracaklarının yolunu gösteriyoruz. Türkiye’de bankalar son dönemde en fazla sahtecilikle ilgili yardım istiyor. Kart sahteciliği, online sahtecilik ve başvuru sahteciliği ön plana çıktı. Bankaların kârlılık optimizasyonu da şu anda en çok istenen danışmanlık alanı. Bizim sistemimizle müşteri ve üye işyerlerinin profillerini çıkarıp takip ediyoruz. Profil dışı durumlarda bankayı uyarıyoruz.”

Yeni alanlara yöneleceğiz

KEREM Gül, FICO’nun Türkiye’de çok hızlı büyüdüğünü ve yeni istihdam imkanı yarattığını anlattı. Önümüzdeki dönemde çalışan sayılarının daha da artacağını belirten Gül, FICO’nun Türkiye’nin geleceğine inandığını ve bu çerçevede yatırım yaptığını vurguladı. Kerem Gül, yeni hedeflerini ise şöyle özetledi: “Dünyada olup biteni izleyip Türkiye’ye uyan yeni sistemleri getireceğiz. Kamu bankaları ile görüşmelerimiz sürüyor. Bankacılık haricinde kamu, telekom, enerji, sosyal güvenlik ve sigortacılık gibi alanlarla bakanlıklara odaklanacağız. Örneğin enerjide sahteciliğe dönük çözümlerimiz var.”

Her şeyden kıllanan sorgulayan sistem!

Akıllı paranoyak sistemleri olduğunu ve kullanıcı için normal ve anormal olanı belirlediğini anlatan Kerem Gül, bu sistemi şöyle anlattı: “Tabir yerindeyse bu sistem herşeyden işkilleniyor. Örneğin bir müşteri 2-3 ayda bir cep telefonu numarası değiştiriyorsa, 6-7 ayda bir oturduğu evi değiştiriyorsa şüphe devreye giriyor. Dolayısıyla akıllı paranoyak sistemler her bir müşteri için normal ve anormali belirliyor, özellikle anormali takip ediyor. Bankalara önceden önlem alma imkanı sunuyor.”