Milyarlarca tazminat ödemek zorunda kalacaklar
Rekabet Kurulu, 8 Mart 2013'te Türkiye'deki 12 bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat (faiz) tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunu belirlemişti. Kurul, 12 bankaya 1 milyar 116 milyon 957 bin lira para cezası kesmişti. Bunun üzerine mahkemelere başvuran bankaların davaları, Ankara 2. idare Mahkemesi'nde birleştirilmişti. Mahkeme kurul kararını hukuka uygun bulmuştu.
Bankalar da Danıştay'a idare mahkemesinin kar ar m m bozulması için temyiz başvurusu yapmıştı. Danıştay kurul kararını hukuka uygun bularak, Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin verdiği kararı onaylamıştı. Buna göre 12 bankanın herhangi birinden 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 arasında, mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti alanların, suni oluşturulan faiz oranı nedeniyle zarar ettikleri için zararlarının 3 katı kadar tazminat davası açma hakkı bulunuyor.
Mahkemeye yük getirecek Gelişmeleri değerlendiren Tüketici Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Hakan Tokbaş şöyle konuştu: Dava açacağını i öngördüğümüz kişi sayısı asgari olarak 1.5 milyon civarmda.
1.5 milyon davanın mahkemelere yük getireceği tartışmasızdır.
Zaten hâkim yetersizliğinden dolayı kilitli olan ve duruşmaların bir sene sonraya atıldığı bir sistemde böyle bir dava yükü, içinden çıkılamayacak durumlar yaratacaktır.
Müşteri bakımından...
Bu durum yargı sistemini kilitleyebilecektir. Öncelikle tıkanan yargı sisteminin, kendine bu davalar bakımından bir çare arayacağı şüphesizdir.
Kuvvetle muhtemel, bulunacak çare bankalar aleyhine olacak, dava dosyaları yeterince incelenemeyecektir.
Bu davalardan, mağduriyeti yargın m değil; bankalar m yaşaması gerektiği düşüncesi ise kısmen haklı bir hal alacaktır.
Açacak 1.5 milyon davada bankalarm karşılaşacakları yargı, vekâlet ücretleri ve bu işler için ayrılacak hukuk operasyon maliyetlerinin oldukça yüklü bir meblağ tutacağı şüphesizdir.
Alternatif aranmalı
Ancak bulunacak bir alternatif yol ile hem yargı yükü azalacak, hem müşteri talepleri karşılanacak ve hem de bankaların karşılaşması muhtemel masraf ve ödeyecekleri tazminatlar makul bir hale gelecektir.
Ülkemizde, Amerikan sistemindeki gibi bir sınıf davası (tek bir dava ile bütün mağdurlar adına toplu tazminata hükmedilmesi) uygulaması olmadığı için, bu tarz davalarda herkesin tek tek dava açması haricinde uygulanabilecek başkaca hukuki yöntemler bulunmamaktadır.
Herkesin teker teker dava açması ise belirttiğim üzere herkes için zarar oluşturmaktadır.
Faiz farkının üç katı tazminat Rekabet Kurulu'na göre; ihtiyaç kredilerinin faizlerinde suni olarak 10 baz puan arasında (yüzde 0.10) bir faiz artırımı yaşanmış. O halde aşağıdaki örnekler, 36 ay vade için ihtiyaç kredisi faizlerinde 0.10'luk bir zarar miktarı esas alınarak hesaplanacaktır.
Örnek 1 > 40.000 TL 36 ay vadeli ihtiyaç kredisi çekildiğinde, 10 baz puan kartel faizi kadar zarar hesabı yapılırsa; > Yüzde 1.0 faizle (serbest piyasa için kabul ettiğimiz faiz oranı) çekilirse ödenecek toplam tutar 49.495 TL > Yüzde 1.10 faizle (kartelden dolayı suni olarak belirlenen faiz oranı) çekilirse ödenecek toplam tutar 50.512 TL Aradaki fazladan alınan faiz 50.512-49.495 = 1017 TL Zararın 3 katı tazminat verileceği hesaplandığında 3051 TL tazminat kazanılacağını ifade edebiliriz.
Örnek 2 \ 20.000 TL 36 ay vadeli ihtiyaç kredisi çekildiğinde, 10 baz puan kartel faizi kadar zarar hesabı yapılırsa; > Yüzde 1.0 faizle (serbest piyasa için kabul ettiğimiz faiz oranı) çekilirse ödenecek toplam tutar 24.748 TL > Yüzde 1.10 faizle (kartelden dolayı suni olarak belirlenen faiz oranı) çekilirse ödenecek toplam tutar 25.256 TL Aradaki fazladan alınan faiz 25.256-24.784 = 472 TL Zararın 3 katı tazminat verileceği hesaplandığında tazminat miktarı 1.524 TL
Oranlar göstermektedir kip ihtiyaç kredilerinde 36 ay vade ile çekilen kredi tutarının yaklaşık %7 'si tazminat olarak banka müşterilerine geri dönecektir.
Bu hesaplama, faiz oranları asgariye sabitlenerek ve o dönemden daha \düşük faiz oranları ile hesaplanmıştır.
Faiz oranları arttıkça alınacak tazminat tutarı da artacaktır.
ÇÖZÜM KURULU KURULABİLİR
O halde, bankalar ile müşteriler arasında köprü kuracak, çözümlerle karşılayarak, bütün tarafların zarar mı en aza indirecek ve orta bir yol izleyecek, 'Çözüm Kurulu' oluşturulması en mantıklı yoldur. 'Çözüm Kurulu' ile talepler yargı yoluna gitmeden çözülerek yargı makamlarını, masraftan kurtaracağı için tüketicileri ve yaptığı hatayı kabullenerek çözüm arayan bankaları da rahatlatacaktır. Bu, bankaların mutabakat sağlanması sebebiyle sadece gerçek zararın faizi ile iade edilmesi sonucunda tazminat yükünü yüzde 66 azaltacaktır.
KURUL UZMANLARDAN OLUŞMALI
Çözüm Kurulu için acilen çalışılmaya başlanması ve kurulun şu kişi ve kuruluşlardan oluşması en iyi çözüm olacaktır. Çözüm Kurulu, Tüketici Hukuku Enstitüsü liderliğinde oluşturulabilir. Kurula, Tüketici Hukuku Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyeleri, seçilecek bir tüketici örgütü temsilcisi, 12 bankanın birer temsilcisi, tüketici ve rekabet hukukunda uzman 4 akademisyen, bankacılık ve finans konularında uzman 1 akademisyen üye seçilmelidir.
POSTA