Milli Piyango'da iddaa modeli
Milli Piyango’nun lisans haklarını 47 yıllığına devretme projesi ile Milli Piyango'da İddaa modeli uygulanmış olacak. TVF Genel Müdürü Sönmez yaptığı açıklamada, “Şubattan bugüne yabancı yatırımcılara bu konuyu anlatıyoruz, onların ihtiyacına göre dizayn ediyoruz. İlk etapta 10 yıl onlarla aynı gemideyiz. Haziranda teklif alacağız, haziran sonu temmuz başında bu işi kime vereceğimizi tespit ederiz. Devri yıl sonu itibariyle yaparız” diye konuştu.
Milliyet gazetesinden Şükrü Andaç bugünkü köşesine Milli Piyango'da İddaa modelinin uygulamasını anlattı. İşte Andaç'ın o yazısı...
Net değeri 30 milyar doları bulan Türkiye Varlık Fonu, ağırlıklı yabancılarla olmak üzere yeni yatırımlar ve ortaklıklarla büyüyecek. “Varlık Fonu Türkiye Cumhuriyeti’nindir. 82 milyonundur. Orası burası satılmaz” ifadelerini kullanan Zafer Sönmez, “Bir şeyi ipotek vermek ya da yok pahasına satmak, böyle bir şey yok. Agresif büyüme hedefimiz var” diyor.
1 Mayıs gibi anlamlı bir günün sabahında, Etiler’deki Akmerkez’in 11. katında yer alan ofisindeki “1923” ismini verdiği toplantı odasında buluştuğumuz Türkiye Varlık Fonu (TVF) Genel Müdürü Zafer Sönmez, fon bünyesindeki hiçbir şirketin “satışı” veya “hisselerinin ipotek verilmesi” gibi bir durumun söz konusu olmayacağını söylüyor.
TVF’nin farklı oranlarla portföyüne aldığı şirketler arasında THY, Türk Telekom, Ziraat Bankası, Halkbank, Botaş, Borsa İstanbul, Çaykur, PTT ve Türksat gibi Türkiye’nin gözbebeği kurumlar var.
Amaçlarının günü kurtarmak değil 1923’teki Cumhuriyet ruhuyla bugüne kadar gelen Türkiye’nin varlıklarının değerini katlamak olduğunu ifade eden Sönmez, ellerindeki 1’i, 5 hatta 10 yapmak için çalışacaklarının altını çiziyor.
‘Sıkıntıyı paylaşacağız’
TVF olarak “Türkiye’nin kartviziti” olacaklarını aktaran Sönmez, fonun büyümesi için borçlanma, kredi kullanma, bono çıkarma gibi işlemlerin altına imza atacaklarını hatırlatırken, bünyelerdeki şirketlere vurgu yaparak, “Bir şeyi ipotek vermek ya da yok pahasına satmak, böyle bir şey yok. Agresif bir büyüme hedefimiz var. Sağlam bir stratejiyle güven sağlayarak, yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekip birlikte kazanmayı planlıyoruz. Sıkıntıyı da getiriyi de birlikte paylaşarak büyüyeceğiz. Geldiğimiz noktada şu anda TVF olarak yurtdışında güveni kazanmaya başladık. Buraya gelmek için can atıyorlar” şeklinde konuşuyor.
ŞİRKETLERDE SÖZÜ GEÇECEK
Fon bünyesindeki şirketlerin stratejileri ve yönetiminde etkili olacaklarının da bilgisini veren Zafer Sönmez, “Bunun aksi düşünülemez. Biz şirketlerimizle aynı saftayız onlara karşı değiliz. Biz TVF’yiz onlar iştirakimiz, öyle bir durum yok. Oturup birlikte çalışacağız ortak hareket edeceğiz. Birçok farklı sektörde şirket var mevcut yapıda, her şeyi bilmemiz imkansız. Birlikte bu şirketlere nasıl değer katarız bunun yolunu bulacağız, kesinlikle biz bir tehdit değiliz” eklinde konuşuyor.
MİLLİ PİYANGI İHALESİ HAZİRAN 2019'DA
47 yıl işletilecek, TVF geliri paylaşacak
TVF Genel Müdürü Sönmez, aksiyon tarafında ilk olarak Milli Piyango’nun lisans haklarını 47 yıllığına devretme projesinin olduğunu söylüyor. Burada da geçmiş örneğin aksine İddaa modeli uygulanacak.
Yüzde 100 sahip oldukları Milli Piyango’yu kendilerinde tutarak şirketin 1 olan değerini 10 katına çıkaracaklarını aktaran Sönmez, şunları aktarıyor: “Yerli yabancı büyük oyuncularla konuşuyoruz. Müthiş ilgi var. Devlet bunu satacak mı? Hayır. Çok başarılı İddaa örneğinde olduğu gibi kendinde tutacak. Devlet kazanacak.”
‘Devler can atıyorlar’
Operasyonu stratejik oyuncuya verdiklerinde, bütün gelirin kendilerine geleceğini ve işletme hakkı sahibine komisyon ödeyeceklerini belirten Sönmez, “Bize de bir gelir taahhüdü verecek oyuncu. İddaa’nın aynısı. Gelirden de bir pay alacağız. Özelleştirme yapılsaydı 10 yıl boyunca bir seferlik 2.75 milyar dolar alacaktı devlet, şimdi bu geliri katlama şansımız var. Tüm dünya devleriyle görüştük, bizimle beraber olmak için can atıyorlar. Ama biz en büyük değeri nasıl yaratırız diye bakıyoruz. Şu anki 3.5 milyar lirayı Fransa seviyesine gelsek 38 milyar liraya, İtalya seviyesine gelsek 70 milyar liraya, Yunanistan seviyesine gelsek 100 milyar liraya çıkarma potansiyelimiz var. İtibar da kazandırmış olacağız Milli Piyango’ya. 2020’nin ortasına geldiğimizde gözleriniz yerinden fırlayacak” dedi.
Bahis, şans oyuncularında uzmanlığı olan ve belli bir ciro kriterini karşılayan şirketlerin bu işin en az yüzde 51’ini alması gerekiyor. Geri kalan yüzde 49 için şirket konsorsiyum yapabiliyor.
Sönmez, “Şubattan bugüne yabancı yatırımcılara bu konuyu anlatıyoruz, onların ihtiyacına göre dizayn ediyoruz. İlk etapta 10 yıl onlarla aynı gemideyiz. Haziranda teklif alacağız, haziran sonu temmuz başında bu işi kime vereceğimizi tespit ederiz. Devri yılsonu itibariyle yaparız” diye konuşuyor.
Sonrasında TJK
Öte yandan Milli Piyango ihalesinin başarıyla tamamlanması sonrası sıra TJK bünyesindeki at yarışı bahislerine gelecek.
FARKI NE OLACAK?
2015’te yapılan ihalede 10 yıllığına 2 milyar 750 milyon dolarlık teklif gelmiş ama para yatırılmadığı için ihale iptal olmuştu. O zaman devlet 10 yıl için tek sefere bu parayı alacaktı. Yeni ihale ise gelir paylaşımı modeliyle 47 yıllığına olacak.
Rusya ile fifty-fifty!
Son Rusya ziyaretinde bu ülkeyle birlikte 900 milyon euro’luk ortak yatırım platformu oluşturduklarını, ilk adımının 200 milyon euro olduğunu anlatan Sönmez, şunları kaydediyor: “Yüzde 50’sinin Rusya’ya yüzde 50’sinin Türkiye’ye yatırıldığı bir fon yapısı. Neden önemli? Mütekabiliyet kelimesi var bir ticaret tarafı var bir de sermaye tarafı oluşmalı. Sermaye tarafını biz oluşturuyoruz. Bildiğiniz şeyde güven olur. Yatırım yapılacak şirketleri konuşmak için erken ancak sağlık, teknoloji altyapı, tüketici ürünleri alanında yatırım yapacağız. Rusya ‘şu şirketler bizim için yatırım yapılabilir, bizim için de bunlar’ diyeceğiz. 10 yıl içinde de çıkış yapacağız. O şirketlerde nihai ortak olmayacağız, büyümelerini sağlayacağız.”
Mönüye ‘levrek’ ekledi seri yatırımlar çekecek
Yakın zamanda büyük bir grupla Türkiye’de cari açığı azaltıcı büyük bir yatırıma imza atmayı planladıklarını bildiren Sönmez, şöyle devam ediyor: “Artık devlet oyunu değiştiriyor. Yabancılara da bunu şöyle anlatıyoruz; Türkiye restoranında mönüye yeni yemek koyduk. Bugüne kadar et ve tavuk vardı şimdi menüye ızgara levrek koyuyoruz.”
Sönmez, cari açığı azaltacak büyük bir yabancı yatırımın azınlık ortağı olacakları proje hakkında şunları söylüyor: “Türkiye’ye gelen yabancıların opsiyonlarını artırıyoruz. Biz size yüzde 15-20 ortak oluruz. Çıkış planı yapalım biz de devletle ilgili sorunlara çözüm olalım. Türkiye bu yabancı direkt yatırım konusundaki masaya koymadığı çözümlerden birini koyuyoruz. Cari açığı azaltıcı çok büyük projenin azınlık ortağı olmak için nihai görüşmelerimiz var. Türkiye’de yapılacak büyük bir yabancı yatırımın azınlık hissedarı olacağız. Bu daha başlangıç. Bunun gibi bir sürü şeyi seri şekilde yapacağız.”
Değeri 30 milyar dolar %20-25 borçlanılabilir
Borçlanmaya değinen Zafer Sönmez, 30 milyar dolarlık net değeri olan fonun 1 milyar euro borçlandığını belirtirken, OECD ortalaması olan yüzde 20-25’e kadar borçlanabileceklerini söylüyor. Sönmez, şöyle devam ediyor:
“Bu büyüklükte 1 milyar euro borç hiçbir şey değil. Sendikasyon bankalarımız dünyanın en büyükleri. 10 büyük yabancı banka ile finansal sektörün güvenini kazandık. Uluslararası denetim ve rating adımları atılacak. Sonra bono programına çıkacağız, 2019 yılının son çeyreğinde. Stratejik planımızı da onaylattık. 2028 yılına kadar ne varlıklar olacak, nereye büyüyeceğiz belli durumda. Etkileyici bir büyüme göstereceğiz. Ve uluslararası benzerlerimizle aynı büyüklüklere ulaşmayı hedefliyoruz.”
‘Yönetimdeki isimlerin hiçbiri tesadüf değil’
TVF’nin yönetim yapısını anlatan Sönmez, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak başkan yardımcısı. Diğer üyelerin tanımlarının hiçbiri tesadüf değil. Bir akademisyen istedik, Erişah Arıcan çok değerli hocamız. Bir işadamı istedik, Fuat Tosyalı, Türkiye’nin Merkez Bankası’na kaydedilmiş en büyük dış yatırım Fuat Bey’in Cezayir’deki yatırımı. Bir bankacı olmalı Hüseyin Aydın, hem Bankalar Birliği Başkanı hem Türkiye’nin en büyük bankasının Genel Müdürü. Bir de sivil toplum kuruluşu başkanı istedik en büyük sivil toplum örgütü TOBB’un Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bizde. O da tamam, bir de yatırım işi yapıyoruz, yatırım ofisinin başındaki Arda Ermut olsun istedik, kendisi de yönetimimizde.”