Merkez Bankası'ndan flaş enflasyon açıklaması!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ilk Enflasyon Raporu'nu açıkladı. Kavcıoğlu, enflasyonun 2022 yıl sonunda yüzde 23,2 olarak gerçekleşeceği, 2023 yıl sonunda ise yüzde 8,2 gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini söyledi. Bir önceki enflasyon beklentisi bu yıl için yüzde 11,8, gelecek yıl için yüzde 7,0 seviyesinde bulunuyordu. Sanayi üretiminin yükseliş eğilimini sürdürdüğünü belirten Kavcıoğlu, "İhracat artış trendini 2021'in son çeyreğinde de sürdürdü. Cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vereceğini öngörüyoruz." dedi. Öte yandan 20 Aralık 2021 tarihinde döviz kurlarında yaşanan düşüşle ilgili de açıklamalarda bulunan Kavcıoğlu, "O gün (20 Aralık 2021) Merkez Bankası tek kuruş satmadı. Bireyseller, kurumsallar, yurt dışı yaklaşık 2,250 milyar dolar satarak kuru düşürdü." ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Emtia fiyatları yüksek seyrini sürdürüyor. Omicron varyantının ortaya çıkmasıyla ham petrol fiyatının gerilmesine neden olsa da fiyatlar ocak ayında yükseldi. Doğal gaz fiyatları 2021 düzeylerine göre oldukça yüksek seyrediyor. Enerji dışı emtia fiyatları ekim rapor dönemine göre artışını sürdürdü.
Küresel navlun maliyetlerinin yüksek seviyeleri ve arz talep gibi unsurların ektisiyle küresel enflasyonda dikkat çeken artışlar görülüyor. Dünya genelinde gerek manşet gerekse çekirdek enflasyon yükseliş kazandı.
Gelişmiş ülke merkez bankalarının arasında söylem ayrışmasının arttığını görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunda da güncel enflasyon gerçekleşmeleri ve enflasyon beklentileri hedefin üzerinde seyrediyor.
"AŞILAMANIN HIZLANMASI EKONOMİDEKİ TOPARLANMAYI DESTEKLİYOR"
Salgının seyri ve gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarındaki bekleyişleri küresel risk iştahı ve portföy hareketleri üzerinde etkili olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Çin dışındaki hisse senedi piyasalarına da girişler olduğu, Türkiye'ye yönelik sermaye girişleri Kasım ayında devam ederken,. Aralık ayında çıkış gözlendi. Net ihracatın yıllık büyümeye katkısı 6,8 yüzde puan ile oldukça yüksek seviyededir. İktisadi faaliyetin yılın son çeyreğinde de güçlü seyrettiği görülüyor. Aşılamanın hızlanması, küresel ekonomideki toparlanma sürecini destekliyor.
Vaka sayılarında artış gözlense de aşılamanın yardımıyla izolasyon tedbirleri küresel ölçekte daha gevşek tutuluyor.
Kartla harcama verilerine göre salgından daha çok etkilenen hizmet sektörlerinde artış oranlarının daha yüksek olduğunu görüyoruz.
"İSTİHDAM ARTIŞININ DEVAM EDECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ"
İlave kapasite ihtiyacının önümüzdeki dönemde de yatırım talebini destekleyecek bir unsur olduğunu değerlendiriyoruz. İstihdam hizmetler sektörünün öncülüğünde artış eğilimini koruyor. Önümüzdeki dönemde istihdam artışının devam edeceğini öngörüyoruz.
"TİCARİ KREDİLERDEKİ GELİŞMELERİ ÖNEMSİYORUZ"
İhracat miktarı artış eğilimi korudu, ithalat miktarı ise yatay seyretti. Cari işlemler dengesinde 2022 yılında fazla vereceğini öngörüyoruz.
Firma ve konut kredileri ivmelenirken, ihtiyaç kredisi yatay seyretmeye devam etti. Ticari kredilerdeki gelişmeleri önemsiyoruz.
Yılın son çeyreğinde döviz kuru gelişmeleri enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicilerinden biri oldu. Enflasyondaki yükselişte temel mal, gıda ve enerji grupları öne çıktı. Ertelenen harcamalar üçüncü çeyrekte hızlı bir şekilde gerçekleşti ve iç talep ivmelendi. İç talebin olumlu seyrini koruduğunu gözlemliyoruz. Dış talep olumlu seyrini korudu. Büyümenin daha dengeli bir kompozisyonda gerçekleştiğini değerlendiriyoruz.
Döviz kurlarına endeksli fiyatlama davranışları enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicisi oldu. Kur gelişmelerinin ve artış eğilimini koruyan ithalat fiyatlarının yanı sıra tedarik zincirlerindeki aksamalar da üretici fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Navlun fiyatları arz yönlü sorunların sürdüğünü teyit ediyor.
"500 BAZ PUAN İNDİRİM YAPTIK"
Para politikasının etkilendiği talep unsurları çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının ayrışmasına yönelik analizleri değerlendirdik. Politika faizinde eylül aralık döneminde toplamda 500 baz puan indirim yaptık. Ocak ayında 1 haftalık repo faiz oranını yüzde 14 oranında sabit tutulmasına karar verdik.
Orta vadeli tahminler üretilirken başlangıç noktası olarak şimdiki iktisadi görünümü esas aldık. Gıda fiyatlar, küresel büyüme gibi dışsal unsurlar için varsayımlarımızı gözden geçirdik.
Uluslararası emtia fiyatları geçtiğimiz rapor döneminde yüksek seyrini korumakla beraber oynak bir seyir izledi. Ham petrol fiyatları aralı kayında düşüş gösterirken ocak ayında Omicron varyantının ektilerinin sınırlı kalacağı beklentisiyle tekrar yükseldi.
Ham petrol fiyatlarına ilişkin varsayımlarımız 2022 yılında ortalama 80.4 dolara, 2023 yılında ortalama 74.3 dolara güncellendi.
İthalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlarımız da yukarı yönlü incelendi. Gıda fiyatları başta döviz kuru olmak üzere tarımsal gelişmeleri dikkate alarak 2022 ve 2023 için yukarı yönlü güncelledik. Küresel enflasyondaki artışa bağlı olarak 2022 yılında finansal koşulların bir önceki öngörülenden daha sıkı olacağını varsaydık.
"ENFLASYON TAHMİNLERİ DEĞİŞTİ"
Enflasyonun 2022 yıl sonunda %23,2 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %11,8).
Enflasyonun 2023 yıl sonunda %8,2 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %7,0).
Enflasyonun, %70 olasılıkla 2022 yılı sonunda %18,6-27,8 aralığında -orta noktası %23,2- gerçekleşeceğini öngörüyoruz (Önceki %9,6-14,0 aralığı ile %11,8)
MB'nin tüm politika araçlarında TL'yi öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesini gözden geçirme sürecini yürütüyoruz, bu kapsamda liralaştırma süreci MB'nin politikalarının asli unsurlarından biridir."
SORU- CEVAP BÖLÜMÜNE GEÇİLDİ!
TCMB Başkanı Kavcıoğlu'nun "Enflasyon Raporu" sunumu sona erdi, soru-cevap bölümüne geçildi. Kavcıoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir.
Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir.
"LİRALAŞMA STRATEJİSİ"
TCMB’nin politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biridir. Raporda bulunan kutu çalışmamızda yer verdiğimiz üzere “Liralaşma Stratejisi” yeni finansal ürünler, teminat çeşitlendirilmesi ve likidite yönetimi uygulamaları vasıtasıyla, Türk lirasının sistemdeki kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır.
Para politikası aktarım mekanizması etkinliği açısından, fonlama miktarı, kullanılan araçlar, dağılım, vade ve teminat yapısı gibi likidite yönetiminin unsurları önem arz etmektedir.
Bu çerçevede, mevcut Türk Lirası likidite yönetiminin temel bileşenleri olan APİ ve swap işlemlerinin büyüklüğü, toplam fonlamadaki payları, imkân bazında dağılımı ve teminatlandırma yapısı “Liralaşma” stratejisi kapsamında gözden geçirilmektedir.
Reel sektöre finansal sistem tarafından sağlanan kredilerin belirlenmiş amaçlarına uygun kullanımı, söz konusu buluşmanın finansal istikrarı güçlendirmesi dolayısıyla Türk lirasının temellerinin sağlamlaştırılması açısından elzemdir.
TCMB ihracatı ve yatırımları reeskont ve Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK) yoluyla desteklemektedir. Rezervlerimizin yükseltilmesi yönündeki çalışmalarımız daha yoğun şekilde devam ediyor, 1-2 ülke ile swap anlaşması görüşmeleri daha devam ediyor.
"LİRALAŞMANIN ENFLASYON ÜZERİNDE ÇOK OLUMLU ETKİSİ OLACAK"
Bir yandan hedefli kredilerle ihracat ve cari dengeyi, yatırımları ve istihdamı destekleyerek; diğer yandan kredi büyümesini dengeli bir bileşimle istikrarlı kılacak adımları atarak fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde tesis edilmesine katkı sunacağız.
TCMB’nin politika gözden geçirme sürecinde liralaşma stratejisi çerçevesinde, yakın, orta ve uzun vadede devreye alınacak tüm uygulamaların odağı, fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla finansal sistemin liralaşmasını sağlamak olacaktır.
Dış ticaretin yerel parayla yaygınlaşması noktasında swap anlaşmalarının çok önemli olduğunu görüyoruz, daha da göreceksiniz.
Hükümetin üretim, yatırım ve istihdam önceliğini desteklemek bize kanunla verilmiş bir yetki. Dolarizasyonun etkisinin sıfırlanması birinci önceliğimiz. Liralaşmanın enflasyonun üzerinde çok olumlu etkisi olacaktır. Dezenflasyon sürecini hızlı bir şekilde başlatacağız."