Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? PPK faiz kararı ne olur?
Yatırımcının gözü Merkez Bankası faiz kararının açıklanacağı tarihte. Merkez Bankası toplantısı ile PPK faiz kararı pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Şu an 17 seviyesinde devam eden Merkez Bankası politika faizi, alınacak yeni kararla birlikte yeniden revize edilecek. Peki, Merkez Bankası toplantısı ne zaman? Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? PPK faiz kararı ne olur? İşte Merkez Bankası faiz kararının açıklanacağı o tarih...
Şubat ayı ile birlikte Merkez Bankası'nın faiz toplantısı da araştırılan konuların başında geliyor.
Geçtiğimiz ay TCMB Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada, Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermişti. Enflasyon oranlarının açıklanmasının ardından gözler şimdi de Merkez Bankası'nın faiz kararına çevrildi. Peki, Merkez Bankası toplantısı ne zaman? Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? PPK faiz kararı ne olur? İşte Merkez Bankası faiz kararının açıklanacağı o tarih...
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Merkez Bankası toplantısı, 18 Şubat 2021'de gerçekleştirilecek. Merkez Bankası'nın faiz kararı da saat 14.00'da duyurulacak.
Son toplantıda Para Politikası için yapılan açıklama şu şekilde olmuştu;
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.
İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların ekonomi üzerindeki aşağı yönlü etkileri, geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğine kıyasla daha sınırlı seyretmekle birlikte, hizmetler ve bağlantılı sektörlerdeki yavaşlama ve bu sektörlerin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikler devam etmektedir. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talebin cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisi devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte son dönemde kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır.
İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Kasım ve Aralık PPK toplantılarında gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesi beklenmekte, böylelikle enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülmektedir. Öte yandan, uluslararası emtia fiyatlarındaki gelişmeler, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Bu doğrultuda Kurul, 2021 yılsonu tahmin hedefini dikkate alarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesine karar vermiştir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenecektir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.
Sıkı para politikası duruşunun, fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.
TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."