Likidite daralmasına karşı dirençliyiz
Halkbank Genel Müdürü Arslan, her yıl daha çok sayıda ülke ve bankadan kaynak temin eden bankacılık sektörünün küresel likidite daralmasına karşı dirençli olduğunu söyledi
Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Halkbank’ın 80. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada hem Türkiye ekonomisini değerlendirdi hem de bankanın hedeflerini paylaştı. Türk bankacılık sektörünün, sahip olduğu yabancı para varlıkları ile kısa vadeli borçlarını rahatlıkla karşılayabilme gücü bulunduğunu ifade eden Arslan, “Her yıl daha çok sayıda ülke ve bankadan kaynak temin eden sektörümüz küresel likidite daralmasına karşı dirençli hale gelirken, vadesi gelen borçlanmalarını da kreditör yelpazesini genişleterek yeniliyor” dedi.
Sağlam ekonomik temeller
Arslan, Türk bankacılık sektörünün, özelinde kamu bankalarının güçlü mali tabloları ve canlı yatırım ortamının da etkisiyle sağlam ekonomik temeller üzerine oturan bir yapı bulunduğunu söyledi. Sektörün toplam aktif büyüklüğünün Mart sonu itibarıyla yaklaşık 3.4 trilyon lira düzeyinde olduğunu belirten Arslan, bugün Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün İsviçre, Belçika ve Avusturya gibi Avrupa ülkelerinin ekonomilerinden daha büyük olmasının sektörün ekonomik gücünü gösterdiğini kaydetti.
Rakamların dünyanın önde gelen bankalarıyla mukayese edildiğinde, istenen seviyede olunmadığını ifade eden Arslan, bu hedeflere ulaşabilmek için yurt içi tasarrufların yanı sıra ihracata dayalı büyümeye ve uluslararası yatırımların sürekliliğine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Arslan, “Yeni halka arzlar ve dönem dönem sermaye artışları da piyasaya canlılık katacaktır. Öz kaynak büyümemizi, sermaye yeterlilik rasyomuzu ve bilanço kalitemizi koruyarak sektörümüzü hak ettiği konuma taşımak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Kamu bankaları regülatör oldu
Türkiye’nin son 15 yılı çok verimli kullandığını ve bu dönemde güçlü bir ekonomi anlayışıyla çok cesur adımlar atıldığını vurgulayan Osman Arslan, “2002 sonrası ekonomik ve siyasi istikrar döneminin, Türk bankacılık sektörüne, büyümenin yanı sıra, satın almalar, birleşmeler, yabancı yatırımcıların piyasaya girişi gibi yeni getirileri oldu. Halkbank ve diğer kamu bankaları geçmişte görev zararı oluşturan, istikrarsızlık nedeni iken bugün ekonomik regülatör, yurt dışı kaynaklı dalgalanmaların etkilerini azaltan, ekonomiye ciddi destek sağlayan, reel sektörün destekçisi konumuna yükseldi” diye konuştu.
Hedef Balkanlar
Osman Arslan, son 15 yılda kredili müşteri sayısını 3.3 milyona, müşteri sayısını 11 milyona çıkardıklarını söyledi. Arslan, yeni hedeflerini şöyle anlattı: “2004’te sektörün en büyük banka birleşmesini, 2007 ve 2012’de Türkiye ve Avrupa’nın en büyük halka arzını, 2012’de kredi kartı markamız olan Paraf’ın lansmanını tamamladık, daha önce 3 olan bağlı ortaklık sayımızı 11’e çıkararak Türkiye’nin en büyük finansal süper marketlerden biri haline geldik. Sırbistan ve Makedonya’da 76 şubeli 2 bankamız, Londra ve Singapur gibi küresel finansal merkezlerde bulunan yurt dışı şube ve temsilciliklerimiz sayesinde müşterilerimize uluslararası düzeyde de hizmet veren bir markayız. 28.8 milyar TL bir öz kaynak değerine sahibiz.
5-10 yılda uluslararası ölçekte daha da yaygınlaşacak, özellikle Balkanlar bölgesinde Avrupa’nın en etkin finansal kurumlarından biri olmaya çalışacağız.”
Konut kredisi 2 katına çıktı
HALKBANK, geçtiğimiz hafta diğer kamu bankalarıyla birlikte konut kredilerinde faizi 120 ayda yüzde 0.98’e çekmişti. Osman Arslan, “Kredi maliyetleri sebebiyle binlerce ailenin ev sahibi olma hayallerini ertelemesine kayıtsız kalamazdık. Ev sahibi olmanın herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz, konut kredilerinde faiz indirimi sonrası kredi kullandırımımızın 2 katına çıkmasının dolaylı etkileri ile birlikte olumlu katkıları olacağına inanıyoruz” dedi. Arslan, konut kredilerinin oluşturacağı canlılığın tüm ekonomiyi olumlu etkileyeceğini söyledi. Arslan, ‘Üreten Türkiye’nin Bankası’ olarak, toplam krediler içinde KOBİ kredilerinin payını yüzde 40’ın üzerine çıkarmaya kararlı olduklarını belirtti.