Gazete Vatan Logo

Kritik Türkiye açıklaması!

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P), Türkiye'de büyümeye yönelik belirsizlikler bulunduğunu belirterek, "Merkez Bankası'nın cari işlemler açığını azaltmak için kredi büyümesini kontrol altında tutma planlarından dolayı, Türk şirketleri için ana risk kredi büyümesindeki yavaşlamanın beklenenden daha hızlı olmasıdır" açıklamasını yaptı.

S&P'nin resmi internet sitesinde yayımladığı raporda, büyük Türk şirketlerinin geçmiş dönemlerde politik ve ekonomik belirsizliklerin üstesinden geldiği belirtildi.

Türkiye'nin geçmişte yaşadığı bu tecrübenin, mevcut durumda da ülkedeki şirketlere donanım sağladığı kaydedilen raporda, bu firmaların temkinli olmaya devam ettiği, ayrıca coğrafi ve faaliyet alanlarındaki operasyonlarını çeşitlendirerek iç risklere karşı mücadele ettiği vurgulandı.

Raporda, 2014 ve 2015 yılları için Türkiye'de düşük olsa da pozitif bir büyüme gerçekleşeceği öngörülerek, büyümenin 2014 yılında yüzde 2,4 ve 2015 yılında yüzde 2,7 olmasının beklendiği ifade edildi.

Türkiye'nin dış kırılganlıklarının, ekonomiyi sert düşüş riskiyle karşı karşıya getirdiğine işaret edilen raporda, "Türkiye'de finans dışı şirketler için kredi büyümesindeki yavaşlamanın beklenenden daha yüksek olması ana risktir. Politik meseleler, özellikle kamu altyapı projelerinden gelir sağlayan şirketler için artan bir endişedir. Ekonomik baskılara rağmen Türk şirketleri az da olsa büyümeyi planlıyor. Bazı durumlarda bu planlar şirketlerin stratejilerinin büyük bir kısmını oluşturuyor. Çünkü şirketler gelir kaynaklarını iç ekonomiden dış piyasalara doğru arttırmaya çalışıyor. Ancak bu durum iç tüketici kredilerindeki büyümenin yavaşlamasını değiştirmiyor" denildi.

Pozitif büyüme beklentileri olmasına rağmen Türkiye'de sert düşüş riskinin bulunduğu bildirilen raporda, Türkiye'nin mali ve parasal politikalarının ülkeyi bu tür sert düşüş riskleriyle karşı karşıya getirdiği kaydedildi.

Raporda, zayıf büyümenin Türkiye'nin mali performansında bozulmaya yol açabileceği ve Türkiye'nin finansal sektöründeki varlık kalitesini de olumsuz etkileyebileceği dile getirilirken, ancak bu durumun yönetilebilir olduğu belirtildi.

Türkiye'nin politik ve iş ortamının daha az öngörülebilir bir yapıya sahip olduğu öne sürülen raporda, bu durumun Türk ekonomisinin dayanıklılığı ve uzun süreli büyüme potansiyelini olumsuz etkileyebileceği işaret edildi.

"Tüketici güveni, kredi büyümesi ve toplam talep tehdit altında"

Raporda, Türk şirketleri için fırsatlar olmasına rağmen, şu anki politik ve ekonomik ortamda bir takım riskler ve belirsizliklerle karşı karşıya kalındığı vurgulanırken, şu ifadelere yer verildi:

"Tüketici kredi büyümesi dikkat edilmesi gereken diğer bir konu. Türk bankaları 2010 yılından beri en hızlı kredi büyümelerini gerçekleştirdi. Son 4 yıldır iç kredi stoklarının Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranı yüzde 20'den fazla artarak yüzde 60 civarına yaklaştı. Tüketicilere ve KOBİ'lere verilen kredilerdeki artış bu kredileri büyümesine yol açtı. Tüketici kredilerindeki büyümenin 2014 yılının ilk aylarında yavaşlaması öngörülüyor. Ancak kredi büyümesinin kontrol altında olması bankalar için olumlu. Kredi büyümesinin ne kadar düşüş göstereceği ve ekonomik büyümenin şirketlerin talebini ne kadar etkileyeceğini söylemek için çok erken.

Özel sektörün açık döviz pozisyonu geçmiş 10 yılda GSYH'ın yüzde 4'ünden yüzde 20'sine yükseldi. Bununla birlikte, biz Türk şirketlerinin devalüasyon riskine hazırlıklı olduğunu gözlemledik. Yurtdışındaki ihracat ve satışlarına güvenen şirketler, doğal fiyat değişikliklerine karşı alınan tedbirlerin etkisini maksimize etme eğiliminde. Genelde, Türk firmalarının maliyetlerini kontrol altında tutmada dirayetli bulduk. Böyle bulmamızın en önemli nedeni, Türk firmalarının genellikle kurumsal kriterler içinde ve bizim değerlendirme bileşeni puanlamasında iyi net karlılığı deneyimlemesidir. Türkiye'de büyümeye yönelik belirsizlikler var. Merkez Bankası'nın cari işlemler açığını azaltmak için kredi büyümesini kontrol altında tutma planlarından dolayı, Türk şirketleri için ana risk kredi büyümesindeki yavaşlamanın beklenenden daha hızlı olmasıdır."


Haberin Devamı