Kolay kolay durulmaz
Piyasalar Brexit’te ilk şoku atlatsa dahi AB içinde çıkışların devamının gelip gelmeyeceğine bakıp fiyatlama yapacak. İlk etaptaki İspanya seçimleri dolayısıyla paniğin geçmesi zaman alacak
Bir süredir piyasaları en az FED’in tavrı kadar tedirgin eden Brexit tüm anketleri yanıltarak gerçekleşti. Özellikle son 3-4 gündür yakalanan iyimser hava piyasalarda ciddi pozisyon açılmasına, hisse senedi piyasalarının coşmasına İngiliz Sterlini’nin de güçlenmesine neden olmuştu. Bu havada altın değer kaybetmiş, gelişmekte olan ülkelerde de yeniden iyimserlik hakim olmuştu.
İspanya tedirginliği
Ancak dünkü şokun ardından piyasaların yeniden yara sarması bir hayli zaman alacak gibi görünüyor. Zira İngiltere’nin AB bloğundan çıkışının ardından benzer kararların diğer üye ülke gündemlerine de gelmesinden endişe ediliyor.
Fransa ve Hollanda’da daha şimdiden ayrılıkçılar hareketlenmiş vaziyette. Ancak piyasalar için en erken tehdit ise önümüzdeki hafta yapılacak İspanya seçimleri. İspanya’da AB karşıtı partilerin seçimden zaferle çıkması halinde benzer bir çıkış tedirginliğinin daha yaşanacağı ve ‘AB çatırdıyor’ yorumlarının artacağı tahmin ediliyor.
Kırmızılara büründü
Bu sonuç da piyasalar için hiç de hayırlı olmayacak. İşte bu yüzden de dün tüm sakinleştirme çabalarına rağmen piyasalarda tepki alımlarının gelmediği, kırmızılara bürünen tablonun değişmediği görüldü. Bunun en büyük sebebi olarak İspanya’daki seçimler gösteriliyor. Önümüzdeki haftanın gündeminin de bu olacağı Madrid’den gelecek kamuoyu yoklama sonuçlarına göre dünya piyasalarının yine hop oturup hop kalktığı bir 5 işlem günü yaşaması bekleniyor.
İspanya’nın ardından da diğer AB üyesi ülkelerin tavrı izlenecek. Siyasi yorumcular İngiltere’nin çıkışının çok farklı sonuçları olabileceğine işaret ediyor. Bu da para piyasaları için hiç de iyi bir haber değil. Sözkonusu dalgalanmanın tüm yaz boyunca sürebileceğine vurgu yapılıyor. Bu havada ‘cash is king’ (Nakit kraldır) stratejisinin hakim olacağı, işlem hacimlerinin daralacağı tahmin ediliyor.
Alo Merkez yetiş
Çin’den, Japonya’ya, Almanya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar büyük finans merkezlerinde piyasalar kırmızıya bürünürken gözler de otoritelerin tek tek ya da ortak alacağı kararlara çevrildi. Brexit’in en az 2008’deki Lehman Brothers krizi kadar derin bir kriz yaratacağını düşünen piyasalar merkez bankalarından koordineli tavır bekliyor.
BoE yatıştıramadı
İngiltere Merkez Bankası (BoE) Birleşik Krallık’ta seçmenlerin Avrupa Birliği (AB) referandumunda birlikten ayrılma kararı vermesinin ardından, parasal ve mali istikrarın sağlanması için gerekli tüm adımların atılacağını açıkladı. Bankadan yapılan yazılı açıklamada, “İngiltere Merkez Bankası gelişmeleri yakından izlemektedir. Banka kapsamlı acil durum planlamasını yapmış, Hazine Bakanlığı, diğer yerel birimler ve merkez bankaları ile yakın bir şekilde çalışmaktadır. İngiltere Merkez Bankası, parasal ve mali istikrarın sağlanması amacıyla sorumluluklarını yerine getirmek için gerekli olan tüm adımları atacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Likidite yaratırız
Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise Birleşik Krallık’taki referandumun ardından gerekirse euro ve yabancı para cinsinden ek likidite sağlamaya hazır olduklarını açıkladı. Bankadan yapılan açıklamada, Brexit kararının ardından, ECB’nin mali piyasaları yakından izlediği ve diğer merkez bankalarıyla yakın temas halinde olduğu bildirildi.Açıklamada, “ECB, bu duruma denetimine tabi bankalarla temas içinde hazırlandı ve Euro Bölgesi’nin bankacılık sisteminin sermaye ve likidite açısından dirençli olduğunu düşünüyor” denilirken, sorumlulukları yerine getirme mesajı verildi.
Kim ne dedi?
GB’nin yerine yeni anlaşma şart
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen İngiliz halkının kararının Türkiye üzerinde de ekonomik etkileri olacağını ifade etti. Sterlindeki değer kaybıyla İngiltere’nin ithalatının daralacağına dikkati çeken Ülgen, “Sterlinde yüzde 15-20 değer kaybı olması bekleniyor. Böyle bir durumda İngiltere’nin ithalatı dolayısıyla Türkiye’nin ihracatı olumsuz etkilenecektir. Gümrük Birliği’nin yerini alacak yeni bir ticaret anlaşmasının müzakere edilmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye’deki İngiliz şirketleri etkilenmez
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, Brexit kararının Türkiye’ye olan doğrudan yatırımlara spesifik bir etkisinin olmayacağını söyledi. Türkiye’ye yatırım yapan birçok Avrupa bazlı şirket bulunduğuna işaret eden Erdem, “Bu işin toplam uluslararası doğrudan yatırımlara etkisi olursa Türkiye’de yaptıkları yatırımlara yansıyabilir” diye konuştu. Erdem, Türkiye’de faaliyet gösteren İngiliz sermayeli şirketlerle ilgili de, “Ülkemizde yatırım yapmış olan şirketlerin buradaki yatırımlarıyla ilgili tedirgin edici bir durum olmaz” ifadesini kullandı.
AB şimdi domino etkisiyle uğraşacak
Allianz’ın Başekonomisti Muhammed El-Erian, Brexit’in ciddi finansal sonuçları olacağını belirterek, “Piyasalar, Brexit’in gerçekleşmeyeceğine ve statükonun devam edeceğine yatırım yaptılar ancak ofsayta yakalandırlar. Şimdi likiditenin bol olmadığı bir ortamda bu yanlışlarını kapatmaya çalışacaklar” dedi. “AB şimdi domino etkileriyle uğraşmak zorunda kalacak” diyen ünlü risk yöneticisi El-Erian, gelecek günlerdeki gelişmelerin küresel ekonomi için hayati önem taşıdığının altını çizdi.
Avrupa’da tek fazla verdiğimiz ülke
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, İngiltere’nin Türkiye’nin Avrupa’da dış ticaret fazlası verdiği tek ülke ve Almanya’nın ardından da en büyük ticari ortağı olduğunu vurguladı. Vardan, şunları kaydetti: “İngiltere’nin üyelikten ayrılma kararı, elbette kısa vadede ciddi bir etki oluşturacaktır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, İngiltere, AB sisteminin ekonomik açıdan en liberal ülkelerinden biri. Kısa vadede şokun ardından orta vadede durumun normalleşmesi beklentisi içerisindeyim. Ancak bu kararın birçok dinamiği etkileyeceği çok açık.”