Kıskançlık varsa karşılık verilir
Bazı havayolu şirketlerine kabin içi elektronik cihaz taşınması yasağının güvenlik gerekçesiyle getirildiği iddia edilse de THY’nin rekabette öne çıkması ve 3’üncü Havalimanı korkusunun etkisi tartışılıyor
ABD ve İngiltere uçuşlarında elektronik cihazların kabin içinde taşınması ve kullanılmasına yönelik yasak merak konusu oldu. Yasağın güvenlik gerekçesiyle alındığı belirtilse de bazı ticari kaygılarla havayolu firmalarının ABD Başkanı Donald Trump’ı ikna ettiği konuşuluyor.
Söz konusu yasağın THY başta olmak üzere diğer Türk havayolu şirketlerine ve 2018’de açılacak 3’üncü Havalimanı’na etkisi tartışılıyor.
ABD ve İngiltere, Türkiye’den bu ülkelere yapılacak uçuşlarda yolcuların kabinde elektronik cihaz taşımasına güvenlik gerekçesiyle sınırlama getirirken; İstanbul’un transit uçuş merkezi olarak cazibesini azaltabilecek bu adım, kalıcı hale gelirse İstanbul’u bölgesel bir merkez olarak konumlandırmayı amaçlayan 3’üncü Havaalanı projesinin etkinliğini de sınırlayabilir.
Özellikle transfer yolcu kayıplarına neden olabilecek bu karar, THY’nin küresel rakiplerine karşı pazar payı kaptırması riskini beraberinde getirirken; THY’nin yanı sıra karardan etkilenecek Pegasus ve TAV’ın gelirlerinde de aşağı yönlü etki yaratabilecek.
Hisseler etkilendi
Yolcu sayısının düşeceği beklentisinin baskıladığı havacılık hisselerindeki negatif ayrışma da dikkat çekiyor.
İstanbul’un bölgesel bir transit uçuş merkezi olarak konumlandırılması stratejisini olumsuz etkileyebileceğini belirten İş Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Esra Şirinel, uygulamanın 3’üncü Havalimanı’nın Avrupa’daki diğer rakiplerine karşı rekabet şansını azaltabileceğine işaret etti.
Hub tehklikede
Şirinel, “3’üncü Havaliman’nın en büyük amacı İstanbul’u bir hub olarak kullanmaktı. Ancak bu ve bunun gibi güvenlik önlemleri kalıcı olursa İstanbul’un transit uçuş merkezi cazibesini azaltabilir. Uygulamanın süresi uzayıp kalıcı hale gelirse 3’üncü Havalimanı’na yönelik beklentiler olumsuz etkilenebilir” dedi.
Görünen o ki karar ticari
Ulaştırma Bakanlığı’ndan üst düzey bir Türk yetkili Reuters’a yaptığı değerlendirmede, ABD ve İngiltere’nin bu kararının “güvenlik endişesiyle” alındığına yönelik gerekçelerinin inandırıcı olmadığını ve kararın tamamen ticari kaygılarla alındığını söyledi. Yetkili, “Belli güvenlik endişesi olsaydı, ‘10 gün’ denir ve ona göre bir sınırlama yapılırdı. Türkiye’de havaalanları güvenliği Avrupa ülkelerinin kesinlikle altında değil. Avrupa’da bazı ülkelerde çok ciddi terör saldırıları oldu ama bu ülkelere yönelik herhangi sınırlama yok” dedi.
Lufthansa’nın işine geliyor
DENİZ Yatırım Analisti Selim Sunter, özellikle Ortadoğu’dan İstanbul aktarmalı uçan yolcuların diğer ülke havayollarına kayabileceğine işaret ederek, “Örneğin Tel Aviv gibi şehirlerden ABD’ye uçacak yolcular Türkiye aktarmalı olarak uçmak yerine Lufthansa gibi havayolları ile Frankfurt aktarmalı uçmak isteyebilirler” dedi. ABD ve İngiltere’nin aldığı kararlardan en fazla etkilenecek şirketlerin başında THY’nin geldiğine dikkat çeken Ünlü&Co da yayınladığı raporda şunları kaydetti:
“İş nedeniyle dizüstü bilgisayar ve diğer cihazlara erişim ihtiyacı duyan transfer yolcuların ağırlığı nedeniyle THY ve Emirates gibi Körfez şirketleri ABD’nin yasağından en fazla etkilenecek şirketler. Bu yolcular kolaylıkla Lufthansa gibi havayolları ile Frankfurt gibi Avrupa merkezleri üzerinden seyahatlerini gerçekleştirebilirler.”
247 dış hat var
THY Şubat sonu itibarıyla iç hatlarda 49, dış hatlarda 247 noktaya uçuş gerçekleştiriyor. Sürpriz yasak başta THY olmak üzere TAV ve Pegasus hisselerini etkiledi. Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane, İngiltere yolcularının toplam içindeki payının yüzde 2-3 civarında olduğunu söyledi.