Kısa çalışma ödeneğinden nisan itibarıyla 2,6 milyon kişi yararlandı
Yeni tip corona virüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında uygulanmaya başlanan kısa çalışma ödeneğinden nisan itibarıyla yaklaşık 2,6 milyon kişi yararlanırken, ödenek kapsamında İşsizlik Sigortası Fonu'nun gider miktarı 723 milyon lira oldu.
AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 30. Finansal İstikrar Raporu'ndan derlediği bilgilere göre, uygulanmaya başlandığı 2005'ten Mart 2020'ye kadar yaklaşık 350 bin kişi kısa çalışma ödeneği almaya hak kazandı.
Bu kişilerin yaklaşık yüzde 35'i bu ödenekten küresel finansal krizin iş gücü piyasalarını etkilediği 2009'da, yaklaşık yüzde 56'sı da Ağustos 2018 sonrası yaşanan dengelenme sürecinde faydalandı.
İçinde bulunulan dönemde, 27 Nisan 2020 itibarıyla salgın kaynaklı gerekçelerle kısa çalışma ödeneği için 3 milyonu aşan başvuru yapıldı. Bu başvurulardan 2 milyon 591 bin kişi için kısa çalışma ödeneğinin yapılması uygun görüldü. Bu dönemde kısa çalışma ödeneği kapsamındaki İşsizlik Sigortası Fonu'nun giderleri 723 milyon lira düzeyinde gerçekleşti.
Gelecek dönemde başvuruları olumlu bir şekilde değerlendirilen çalışanların bu ödenekten yararlanmasıyla salgının iş gücü piyasası üzerindeki olumsuz etkisi sınırlandırılarak bu durumun finansal istikrarı destekleyici bir mahiyet kazanacağı değerlendiriliyor.
Ocak-mart döneminde kısa çalışma ödeneğinden 139 bin kişi yararlanmış, bu kapsamda fonun giderleri 59 milyon lira olmuştu. Geçen yıl ise 227 bin kişiye kısa çalışma ödeneği yapılmış, fonun giderleri 192 milyon lira düzeyinde gerçekleşmişti.
Fonun toplam geliri geçen yıl 40,4 milyar lira
İşsizlik Sigortası Fonu'nun, geçen yıl toplam geliri 40,4 milyar lira, toplam gideri 36,5 milyar lira düzeyinde gerçekleşirken, fonda toplam 3,9 milyar lira artış yaşandı.
Giderlerin yaklaşık yüzde 44'ünü (16 milyar TL) teşvik ve destek ödemeleri oluşturdu. Diğer giderler dışında kalan Ücret Garanti Fonu ile yarım çalışma ve kısa çalışma ödenekleri yardımıyla 2019'da aylık ortalamada 24 bin kişiye destek olundu.
Bu yılın ilk 3 ayına ait gelir ve gider istatistikleri değerlendirildiğinde, kalemler bazındaki dağılımın önceki yıllara kıyasla farklılık teşkil etmediği görüldü. Marttan itibaren salgının yerel piyasalar üzerindeki etkisinin artmasıyla ayın ikinci yarısında kısa çalışma ödeneğinin Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamında devreye alınması sonucu gelecek dönemde bu kalemde bir kırılma gerçekleşmesi bekleniyor.
Nitekim nisan ayında bu ödenekten faydalanan kişi sayısında ciddi bir artış yaşandı.
TCMB, fona ait 20,7 milyar liralık DİBS satın aldı
Bu yılın mart ayından itibaren salgının yayılımının önlenmesi amacıyla faaliyetine ara veren iş yerlerinin sayısında artış yaşandı. Bu dönemde kısa çalışma ödeneğine yapılan başvuruların karşılanabilmesi ve takip eden dönemde beklenen başvurular karşısında doğabilecek likidite ihtiyacının DİBS piyasasında yaratabileceği olumsuzlukları gidermeye yönelik TCMB tarafından gerekli adım atıldı.
31 Mart 2020'de koronavirüsün ekonomik ve finansal etkilerine karşı alınan tedbirler kapsamındaki politika adımına göre, piyasa yapıcı bankalara geçici bir süre için İşsizlik Sigortası Fonu'ndan satın aldıkları DİBS'leri TCMB tarafından belirlenen koşullar ve tutarlar dahilinde TCMB'ye satma veya piyasa yapıcılığı sistemi kapsamında Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkanını belirli oranlar dahilinde artırma olanakları sağlandı.
Bu sayede, fonun likidite ihtiyacının piyasa işleyişi üzerindeki olası etkileri sınırlandırılarak finansal istikrarın desteklenmesi amaçlandı. Bu kapsamda, 28 Nisan itibarıyla piyasa yapıcı bankalar, fondan satın aldıkları DİBS'leri TCMB'ye satarak toplam 20,7 milyar lira likidite imkanına sahip oldu.
TCMB'nin DİBS'leri piyasa yapıcılığı sistemi uygulamaları çerçevesinde satın alması, fonun likidite ihtiyacının piyasa işleyişi üzerindeki olası olumsuz etkilerini sınırlandırdı.
Fonun maddi ve mali varlığının yüzde 76,6'sı tahvil
İşçi-işveren primleri, devlet katkısı, faiz gelirleri gibi kaynaklardan beslenen İşsizlik Sigortası Fonu, kapsama giren her türlü ödenek ve program masraflarını karşılarken, fon kapsamındaki varlıklar da çeşitli kalemlerde değerlendirildi.
Bu kapsamda vadeli mevduat hesapları ve menkul kıymetler, fonun dönen varlıkları içerisinde en büyük payı teşkil etti. Fon varlığının büyük bir kısmını teşkil eden mali duran varlıklar, kuponlu tahvil şeklindeki DİBS'ler oldu. Bu tahviller, fon tarafından doğrudan ihale yoluyla veya ikincil piyasadan temin edildi.
Geçen yılın haziran ayı bilançosunda dönen varlıklar yaklaşık 41 milyar lira iken, mali duran varlıklar yaklaşık 89 milyar lira oldu. Ayrıca, bu yılın nisan sonu itibarıyla fonun maddi ve mali varlığının yüzde 76,6'sı tahvil ve yüzde 23,4'ü mevduattan oluştu.