İnönü'ye yalı şoku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Erdal-Sevinçİnönü çiftinin Anadoluhisarı'ndaki yalısını,kayınbiraderi Selim Sohtorik'in borcuna kefiloldukları için muvazaalı olarak kendi adlarınıtaşıyan vakfa devrettikleri sonucuna vardı
Erdal İnönü'nün 7 yıldır başını ağrıtan ve hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulmasına neden olan 'yalı davası'nda yargı son sözü söyledi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; İnönüler'e ait Anadoluhisarı'ndaki yahnin, Selim Sohtorik'in kredi borçları yüzünden "muvazaalı (danışıklı)" bir işlemle Erdal-Sevinç İnönü Vakfı'na bağışlandığı sonucuna vardı. Bu kararla birlikte yalının vakfa devir işlemi iptal edildi. İnönü çiftine sıkıntılı günler yaşatan ve önceki gün aleyhlerine sonuçlanan davayla ilgili hukuki süreç şöyle gelişti:
Bebek'teki daire de vakfa devredilmiş
Erdal İnönü'nün kayınbiraderi olan armatör Selim Sohtorik'e ait Sotrans Denizcilik şirketi, 1997 yılında 3 gemi saün almak için Emlakbank'tan 2 milyon dolarlık kredi kullandı. Bu krediye, şirket ortaklarından Sevinç İnönü de kefil oldu. Ancak ödeme güçlüğüne düşen Sohtorik Grubu bu borcu ödeyemeyince, banka icra takibine başladı.
Anadoluhisarı'ndaki yalıya haciz şerhi konulması için Beykoz Tapu Müdürlüğü'ne yazı gönderildi. Ancak Tapu Müdürlüğü, söz konusu gayrimenkulun Erdal İnönü-Sevinç İnönü Vakn'na ait olduğunu belirterek, bu talebi geri çevirdi. İcra memurları haciz için İnönü çitfinin oturduğu Anadoluhisarı'ndaki yalıya gitti. Ancak, burada da Erdal İnönü, icra memurlarına, "Yalı ve içindeki eşyalar vakfa aittir, haczedemezsiniz" dedi. Böylece haciz işlemleri durdu. İnönüler'in Bebek'teki dairelerini de aynı şekilde vakfa devrettikleri ortaya çıktı.
Alacaklı banka iptal davası açtı
Kredi alacaklısı banka, bunun üzerine mahkemeye başvurarak, gayrimenkulun vakfa devrine ilişkin işlemin iptalini istedi. Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, bankanın bu talebini yerinde görmeyerek davayı reddetti. Banka bu kararı temyiz etti. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozarak, Sevinç İnönü'nün "bankaya kredi borçlusu iken iyi niyetli bir şahıstan ve basireti! bir tüccardan beklenilmeyecek işlemlerle, gayrimenkullerini
kurucusu olduğu vakfa devir yapıp muvazaalı tasarrufta bulunduğuna" hükmetti.
Yerel mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen ilk kararında direndi ve davayı reddetti. Banka kararı yemden temyize götürünce dava bu kez, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine geldi. Yargıtay'daki tüm hukuk dairelerinin başkan ve üyelerinden oluşan ve verdiği kararlar bağlayıcı olan Hukuk Genel Kurulu, geçen hafta 51 üyeyle dosyayı görüşmek üzere toplandı. Üyelerden 43'ü, 15. Hukuk Dairesi'nin kararını yerinde buldu ve davanın bozulması yönünde oy kullandı. 8 üye ise bu karara muhalefet şerhi koydu.
Bu karardan sonra şimdi ne olacak?
Oy çokluğu ile alınan bu karardan sonra dava, Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yeniden görülecek. Mahkeme, Genel Kurul kararları bağlayıcı olduğu için Anadoluhisarı'ndaki yalının Erdal İnönü-Sevinç İnönü Vakfı'na ilişkin hukuki işlemin iptaline hükmedecek. Böylelikle alacaklı banka gayrimenkul üzerine haciz işlemi yaptırabilecek, borç ödenmediği takdirde icra kanalıyla yalıyı satışa çıkarabilecek.
Yalının 2000 yılı fiyatı 1.5 milyon dolar $
Beykoz'daki yalı ile Bebek'teki evin vakfa devredilmesi işleminin iptali için İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 11.10. 2000 tarihli davada, iki taşınmazın vakfa devredilirken değerlerinin düşük gösterildiğine dair bilirkişi raporuna da yer verildi. Raporda, 17 milyar lira fiyat biçilen Beykoz'daki yalının gerçek değerinin 1 trilyon lira (O günkü dolar kuruyla 1.5 milyon dolar) 13 milyar fiyat konan Bebek'teki evin ise 100 milyar lira olduğu ifade edildi.
"Önce ben ölürüm diye yalıyı eşimin üstüne yapmıştım"
1917 yılında inşaa edildiği bilinen yalının ilk sahipleri arasında General Mümtaz Aktay da bulunuyor. Yalı son olarak 1972'de el değiştirerek Erdal İnönü'ye geçmişti. Ancak tapu kayıtlarında yalının sahibi Sevinç İnönü gözüküyor. Erdal İnönü bunu şöyle açıklamıştı: "Ankara'daki evimle İstanbul'daki iki kooperatif dairesinin satışından elde ettiğim parayla yalıyı aldım. Nasıl olsa eşimden önce öleceğimi tahmin ettiğim için yalıyı tapuda eşimin mülkü olarak kaydettirmiştim. Vakıf senedi eşimle bana intifa hakkı tanımış olduğu için yalıda oturuyoruz."
450 metrekarelik yalı, şimdi Selim Sohtorik'in kredi borçları yüzünden alacaklı bankanın haciz tehdidiyle karşı karşıya.
Wigner Fizik Madalyasını almak için yurtdışına Erdoğan sayesinde çıktı
Alacak davası nedeniyle Emlakbank, Erdal ve Sevinç İnönü hakkında yurtdışına çıkış yasağı aldırmıştı. Erdal Bey bu nedenle Wigner Fizik Madalyası ödülünü almak için Meksika'ya gitmek isterken büyük sıkıntı yaşadı. Araya Başbakan Erdoğan'ın girmesiyle, bir kereliğine yasak kaldırmış ve İnönü Meksika'ya uçmuştu. Ancak banka, bu törenden sonra yeniden bankaya başvurup çıkış yasağını tekrar koydurmuştu.
İnönü: İyi niyetliyim
Erdal İnönü, Sohtorik'lerin borcu nedeniyle yaşadığı sıkıntıyı, 4 yıl önce başın toplantısında şöyle anlatmıştı:
"Siyaset yıllarımdan önce, deniz taşımacılığı ile uğraşacak bir aile şirketine eşimle beraber küçük ortaklar olarak katılmıştık. Küçük kayınbiraderimin yönettiği bu şirket, dünyadaki olumsuz gelişmelerden etkilenerek kredi borçlarını zamanında ödeyemedi. Kardeşine kefil olmayı kabul ettiği için eşim de borçlu durumda kaldı.
Haciz maksadıyla eve gelen icra memuru, eşyaların eşime değil, vakfa ait olduğunu öğrenince işlem yapmadı. Başında bu olayın birkaç kez anlatılarak, malını mülkünü icradan kaçırmaya çalışan bir inşan gibi gösterilmek istendiğimi fark ediyorum. Oysa gelişmelere bakılırsa, böyle bir şey yapmadığım, yalnız, iyi niyetli davranışlarımın ortaya çıkardığı beklenmedik sonuçlara katlanmak zorunda kaldığım görülecek. Bunu da şirket borçlu durumdan kurtuluncaya kadar kimseye şikâyet etmeden, kimseden yardım istemeden yapacağım."