İmzaladığınız kağıda dikkat! Acil hastadan katılım payı alınamaz
Çalışanlar, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanan tedavi giderleri ve ilaçlar için geçen yıl 2 milyar 912 milyon lira katılım payı ödedi. Dört yıllık dönemde vatandaşların ödedikleri katılım payı tutarı 9.2 milyar liraya ulaştı.
SGK’nın verilerine göre, kurum 2014 yılında 33.5 milyarı tedavi ve sağlık malzemeleri, 16.3 milyarı da ilaç gideri olmak üzere sağlığa 50.8 milyar lira harcadı. Buna karşılık kurum, çalışanlardan tedavi katılım payı olarak 2 milyar 912 milyon lira topladı. Çalışanlar SGK’ya yapılan bu ödemelere ek olarak tedavi hizmeti aldıkları hastanelere SGK’nın fatura bedelinin iki katına varan tutarlarda ilave ücretler ödüyorlar. 2 milyar 912 milyon liralık tutar ise doğrudan SGK’nın kasasına giren paralardan oluşuyor.
SGK’nın toplam sağlık harcamalarının 50.8 milyar lira olduğu dikkate alınırsa, vatandaştan toplanan katılım payı kurumun sağlık harcamalarının yüzde 5.7’sini finanse etmiş oldu. SGK’nın çalışanlardan aldığı tedavi katılım payı tutarı 2011’de 1.1 milyar lira seviyesinde iken, bu rakam 2012’de 2.4 milyar liraya çıktı, 2013 yılında ise 2.7 milyar lira oldu. Vatandaşların dört yılda katılım payı olarak ödediği tutar 9.2 milyar liraya ulaştı.
MUAYENEDE KATILIM PAYI ÖZELDE 12 TL
SGK’lı hastalar özel hastanelerde hekim veya diş hekiminde muayene olduklarında 12 lira, devlet hastanelerinde, eğitim ve araştırma hastanelerinde ya da üniversite hastanelerinde muayene olduklarında ise 5 lira katılım payı ödüyorlar. Aynı rahatsızlıktan dolayı on gün içerisinde farklı hastanelere giden kişilerden ise bu rakamlara ilaveten 5 lira daha alınıyor. Örneğin kulak burun boğazla ilgili bir rahatsızlık için bir özel hastaneye giden kişi ilk seferinde 12 lira, on gün içerisinde gittiği ikinci özel hastanede de 17 lira katılım payı ödemek zorunda. . Vatandaş hastanede hiç para ödemediğini sanıyor ama aslında resmi hastanelerdeki tedavilerin katılım payları emeklilerin doğrudan aylıklarından kesildiği için çoğu kişi farkında olmuyor.
TÜP BEBEKTEKİ KATILIM PAYINDA ÜST SINIR YOK
Ayakta tedavi sırasında doktor tarafından yazılan ve SGK tarafından karşılanan ilaçlar için emeklilerden yüzde 10 oranında, çalışanlardan ise yüzde 20 oranında katılım payı alınıyor. Ancak, bu oranlara ilave olarak 3 kutuya kadar ilaçlar için 3 TL, 3 kutuya ilave temin edilen her bir kutu ilaç için 1 TL olmak üzere katılım payı alınıyor.
Örneğin, toplam tutarı 100 lira olan 6 kutu ilaç için çalışmakta olan sigortalıdan 26 lira katılım payı alınıyor. Bunun 20 lirası yüzde 20’ye karşılık geliyor, 6 kutu ilaç için de toplam 6 lira ilave katılım payı alınıyor.
Bu arada üç denemeye kadar tüp bebek tedavileri SGK tarafından karşılanıyor. Vatandaşlardan ilk denemede yüzde 30, ikincisinde yüzde 25, üçüncü denemede ise yüzde 20 oranında katılım payı alınıyor. Ancak, tüp bebek tedavilerinde alınan katılım paylarında asgari ücretin yüzde 75’iyle sınırlanan protezdeki gibi bir tavan bulunmuyor. Bu nedenle, örneğin tüp bebek tedavisinin bedeli 6 bin lira ise sigortalılar ilk denemede bin 800 lira katılım payı ödüyorlar.
ÇALIŞAN EMEKLİYE PRİM
Emekli olduktan sonra esnaf olarak çalışanlar emekli aylıklarının yüzde 15’ini, işçi olarak çalışanlar ise brüt ücretlerinin yüzde 32’sini destekleme primi olarak ödüyorlar.
İMZALADIĞINIZ KÂĞIDA DİKKAT! ACİL HASTADAN KATILIM PAYI ALINAMAZ
Hiçbir hastanede acil hastalardan katılım payı alınmaması gerekiyor. Ancak genellikle özel hastanelerde acile başvuran hastalar sık sık katılım payı ve ilave ücret mağduriyeti yaşıyor. Hasta ya da hasta yakınlarına çok sayıda kâğıt imzalatılıyor. İmzaladıkları bu kâğıtlarla farkında olmadan, hastanın acil bir durumu olmadığını kabul edilmiş ya da acilden normal servise geçilmesine rıza gösterilmiş olunuyor. Bu durumda da hem katılım payı alınıyor hem de ilave ücret. Vatandaşlardan katılım payı alınamayacak durumlar şöyle: -Acil servislerde, -İş kazası veya meslek hastalıklarında, -Askeri tatbikat ve manevralarda sağlanan sağlık hizmetlerinde, -Afet veya savaş hali durumlarında, -Sağlık raporuyla belgelendirilmesi şartıyla kalp yetmezliği, astım, karaciğer yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği gibi bazı hastalıklarda, -Yatarak tedavide kullanılan ilaçlarda, -Organ, doku ve kök hücre naklinde, -Harp ve vazife malulleri ile vatani hizmet tertibinden ve şeref aylığı alan kişiler ve eşlerinden, -Terörist saldırıda yaralananlardan.
VATANDAŞTAN 4 FARKLI KATILIM PAYI ALINIYOR
1- Muayene sırasında, 2- İlaç alırken, 3- Tıbbi malzeme kullanırken (Vücut dışı protez ve ortez, gözlük, ağız protezleri, sağlık raporunda hayati öneme haiz olduğu belirtilmeyen diğer protezler), 4- Tüp bebek tedavisinde.
HANGİ TEDAVİLERDE İLAVE ÜCRET ALINAMAZ
-Acil servisler, -Yoğun bakım, -Yanık tedavisi, -Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri), -Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri, -Organ, doku ve hücre nakilleri, -Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri, -Diyaliz tedavileri, -Kardiyovasküler cerrahi işlemleri (Üniversite hastanelerinde öğretim üyesi tarafından verilen hizmet hariç).
FAHİŞ İLAVE ÜCRETİ İSTEYENLERİ ŞÎKAYET EDİN
Özel hastanelerin sigortalı vatandaşlardan alabileceği ilave ücretler yıllar içinde katlanarak arttı. Yasa 2008 yılında çıktığında SGK’nın ödediği fatura bedelinin yüzde 30’u ile sınırlanan özel hastanelerin alabileceği ilave ücret tavanı önce yüzde 70’e, son olarak da yüzde 200’e çıkarıldı. Daha önce tavan hastanenin sınıfına göre fatura bedelinin yüzde 30’u ile yüzde 70’i arasında değişirken, tavan yüzde 200’e çıkarılınca sınıf ayrımı da kaldırıldı. Artık A sınıfı da E sınıfı da olsa her hastane SGK’nın belirlediği fatura bedelinin yüzde 200’üne kadar ilave ücret alabiliyor. Ancak, çoğu özel hastane yüzde 200 ilave ücretle de yetinmiyor. Birtakım tahliller ekleyerek ilave ücret tutarını şişirebiliyorlar. Örneğin çocuk alerjisi muayenesi için SGK’nın hastaneye ödediği fatura bedeli 31.32 TL. Bunun için hastadan alınabilecek ilave ücret 62.64 lirayı geçemez.
Diyabet hastasının muayenesi için de özel hastanelerin alabileceği ilave ücret tutarı 58.22 lirayla sınırlı. Fakat tahlillerle 400- 500 liraya varan ilave ücretler alınabiliyor.
SGK’nın karşılamadığı bazı rahatsızlıklarda ise çok daha büyük faturalarla karşılaşmak mümkün. Örneğin çocuğun gözüne kirpik kaçması durumu için SGK’nın belirlediği bir fatura bedeli bulunmuyor. Bu gerekçeyle özel hastaneye gidildiğinde çok yüksek faturalar çıkabiliyor. Özel hastanede vatandaşın rızası olmadan ilave ücret alınması yasak. Yüksek tutarlı ilave ücret sürpriziyle karşılaşmamak için ne kadar ilave ücret ödeneceğinin başlangıçta sorulması gerekiyor.
Her durumda alınan ilave ücretin fazla olduğunu düşünen vatandaşın fatura, hizmet detayı, rapor gibi belgelerle sosyal güvenlik merkezlerine şikâyet etmesi gerekiyor. (Habertürk/ Ahmet Kıvanç)